Bölüm geldi.:)
Umarım severek, keyifle okur bana duygularınızı iletirsiniz canlarım.
...
"Hiç âşık oldun mu?"
Olmuş muydum sahi? Aşk üzerine o kadar çok şey okudum ve o kadar çok şey yazdım ki, durup düşünme vaktim hiç olmamış sanırım. Karşımda duran adamdan böyle bir soru beklemediğim içinde kalakalıyorum.
Aklımdan o anda, hayatıma girmiş ve çıkmış bütün adamları geçiriyorum. Ama hiçbir belirti hissetmiyorum. Sahi âşık olsam, canım yanardı değil mi? Bilmiyorum. Aklımı çok karıştırdı bu soru. Ama sevdim. Ben her insanı sevdim bu dünyada. Hayatıma aldığım her adamı sevdiğim gibi.
Bakmayın her adam dediğime, bir elin parmaklarını geçmez sayısı. Sanırım, çabuk güvenip, çabuk kandırılıyorum ben. Hz. Mevlana'nın bir sözü gelir hep aklıma;
Sevgini vermesini öğren. Çünkü gönlün anlasın ki hepsine yer varmış. Sevgisiz insandan dünya, unutma ki korkarmış.
Ne de güzel demiş değil mi? O nedenle herkesi sevdim ben. Bana kötülük yapanı bile. Ne alınganlık ne bir tavır. Hiçbir konuyu iki gün uzattığımı hatırlamam.
Ama peki aşk? Her ilişkiye başlarken, heyecanlanırız. Ben de öyle ama bitince uğradığımız hayal kırıklığını şu an hissetmiyorsak, âşık değil miydik? Ya da zaman aşımına mı uğramıştı.
"Ey Gönül... Aşk; ateşten bir denizi, mumdan kayıkla geçmektir. Yanıp kül olmadan asla geçemezsin."
Ağzımdan çıkan cümleyle, öyle derin bakıyor ki gözümün içine bir şeyleri anlamaya çalışır gibi.
"Mevlana." Diyor sadece. Sözü tanıyacağını tabi ki biliyorum. Ama bende böyle bir cümle kurup, galiba onun da düşüncelere dalmasını istiyorum.
"Ne güzel demiş değil mi?" diye soruyorum.
"Hem de çok."
"O küçük defterimde yazan cümlelerimden biri de bu."
"Konuyu değiştirme." Diyor çarpık gülümsemesiyle.
"Değiştirmiyorum. Cevapladım ya işte."
"Yanıp kül oldun mu yani?"
"Karşında kanlı canlı duruyorum baksana, yanıp kül olmuş gibi bir halim mi var."
"İnsan içten içe yanar."
"Ama gözlerden belli olur. Senin hep hüzünlü bakmanın nedeni, yanıp kül olduğun için mi?"
"Öyle mi bakıyorum?"
"Konuyu değiştirme." Diyorum onu taklit eden bir gülüşle.
"Sende açıkça sor o zaman." Diyor inat adam.
"Sen hiç âşık oldun mu?"
Cevabı beklerken öyle çok heyecanlanıyorum ki. Evet derse karşısında düşüp bayılacağımı hissediyorum.
"Her ilişkiye başlarken âşık oldum hissiyle başlamaz mı insan?"
"Yo her zaman öyle olmaz. Ayakların yerden hep kesilmez mesela, bazen de çok sert basarsın. Mantığını dinlersin."
"Aşk mantık işi değildir."
"Ben onu kastetmedim. Her ilişki aşkla kuracak değil ya temelini."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİM SENİN!
Roman d'amourYazar olmak için daha doğrusu bir kez olsun ismini raflarda görmek için can atan bir kadın; Dünya. Kendi halinde, gizemli bir adam; Evren. Ve adamın seçim senin diyerek sunduğu teklifi kabul ederse kadın, neler olur? Neler olmaz ki? En önemlisi Aşk...