DÜĞÜN

13K 728 212
                                    

Aysel Anne her şeyi organize etmişti. Çiçek odasında hazırlandı. O hazırlanırken ben de odamda hazırlandım. Aklım bu gece karım olacak gelinimde ben makyözün ellerinde Kadir Kara olarak hazırlanıyordum.

Annem babasını eve davet etmişti. Rafet gidip aldı babasını. Babası tekerlekli sandalyeyle geldi. Odasından babasının arabasını iterek çıktı. Dediğini yapmış beline kuşak bağlatmamıştı. "Biz Kadir'le herkesin önünde evliyiz. Üstelik ben kimseye bir şey ispat ermek zorunda değilim. Ne yapıp yapmadığım beni ilgilendirir" deyip annemin verdiği kırmızı kuşağı geri iade etmişti bir gece önce anneme.

Kabarık, bej rengi gelinliğin içinde prenses gibi gözüküyordu. Yine dediğini yaptırmış ve taşlı değil, işli bir gelinlik seçmişti. Bedeninden başlayan işleme danteller eteğin uçlarına doğru seyreliyordu. Kocaman bir kuyruğu vardı arkada, o zayıf bedenle o koca kuyruğu nasıl taşıyordu acaba? Sadece dantel işletimlerin üzerinde inciler vardı. O inciler kesinlikle annemin işiydi ve bence hepsi gerçekti. Çiçek'in haberi bile olmaya bilirdi. Saçında bakır rengi üzerine inciler işlenmiş sade bir taç vardı. Duvak bu tacın altına tutturulmuştu. Yakından bakınca yer yer transparan gelmişti kıyafet. Sonra oraların alttan görünen kumaş olduğunu anladım yoksa yüreğime inecekti sinirden.

Yanına gittim, alnına minik bir öpücük kondurdum, kolunda daha önce görmediğim bir bilezik vardı. "Annemin" dedi fısıltıyla gözleri akıtamadığı yaşlardan ve mutluluktan parlayarak. Ben de evden çıkmadan özel olarak sipariş ettiğim incili, el yapımı gerdanlığı taktım boynuna. Babasının elini öptüm ve gelinimi alıp süslenmemiş gelin arabasına bindirdim. Doğruca düğünün yapılacağı otele geçtik. Otel bizim için özel süslenmişti. Her yerde canlı çiçekler hatta otelin girişindeki yapay havuza konmuş bir çift kuğu bile vardı. Annem hiçbir masraftan kaçınmamıştı. Nedense otelde ikimize ayrı ayrı oda tahsis ettirmişti. Bir anlam veremedim.

Rafet Abi ve diğerleriyle odaya girdik. Rafet Abi bana ve kendine içki koyarken kapı çaldı Aysel Anne içeri girdi.

— Gençler bize biraz müsaade eder misiniz?, diye sordu. Çekingen ve buruk bir hali vardı. Rafet Abi;

— Buyur Aysel Anne, dedi gülümseyerek.

— Ben Kadir'le baş başa konuşabilir miyim?, diye sordu tekrar. Çocuklar başlarını sallayıp çıktılar. Yanıma geldi ellerimi tuttu;

— Oğlum ben sana bir hikaye anlatmaya geldim. Acı ama gerçek bir hikaye. Benim ve Asımımın hikayesi... dedi ben araya girdim.

— Anne biz sizin hikayenizi biliyoruz zaten, dedim gülerek.

— Oğlum bak sözümü kesmeden, sinirlensen bile tek kelime etmeden beni dinleyeceğine söz vermeni istiyorum, dedi gözlerimin içine bakarak.

— Anne sen neden bahsediyorsun?, diye sordum merakla.

— Söz ver sonra, dedi annem.

— Tamam anne ben senin sözünü kesmem, dedim. Ellerimi bıraktı, ellerini bacaklarının arasına, güç almak istercesine soktu ve anlatmaya başladı;

"Asım için çocuklar beni kaçırdıktan sonra aşkımız başladı. Öyle büyük bir aşktı ki bu ben hiçbir şey düşünmeden kabul ettim. Sonra zaman ilerledi, ben ondan ve benden olan bir parça, bir bebek istediğimi fark ettim. Bunu Asım'a anlattığım zaman;

— Hayır olmaz. Bizim hayatımızda bebeğe yer yok, dedi ve biz ilk büyük kavgalarımızdan birini o gün ettik.

Sonra ben korunmayı ona haber vermeden bıraktım. Kısa bir süre sonra da hamile olduğumu anladım. Asım'a anlatmaya çalıştım ama beni dinlemek dahi istemedi. İnatla;

Karanlıkta Açan Çiçek (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin