HASTANE

11.2K 798 238
                                    

Enver Selim'le konuşup yanımıza gelmişti. Böylece beni üzenin kim olduğunu Selim'de dolaylı yoldan öğrenmişti.

Aradan günler geçti. Hastanemiz açıldı. Bu arada Manolya ve Enver düğün için tarih almışlardı. Küçük bir otelin balo salonunu tuttular. Manolya'nın evinde oturacaklardı önce ama Gülizar Teyze;

— Ben nasıl gider gelirim orası çok uzak, deyince bizim oradan ev tuttular. Düğüne Selim'le beraber gidecektim. Kadir yine karabatak olmuş görünmüyordu...

Biraz da Kadir'i dinleyelim...

— Oğlum için yanıyor belli neden bıraktın madem kızı nikah masasında lan, diye bağırdı Rafet Abi.

Düğünün ertesi günü hiçbir şey olmamış gibi şirkete geçmiştim. Herkese ama herkese tepkiliydim. Gece köydeki sığınakta kalmış, yanıma kimseyi sokmamıştım. Sabah gün ağrırkende giyinip şirkete gelmiştim.

Şirketten içeri girdikten on dakika sonra Rafet Abi odama daldı. Zaten ondan başkası bunu yapamazdı, çeker vururdum. O öyle bağırınca dayanamadım;

— Rafet Abi annem lan annem. Beni dokuz ay karnında taşıyan kadın, beni terk edip gitmiş. Çiçek'in yapmayacağı ne malum, diye bağırdım elimi masaya vurup ayağa kalkarken.

— Oğlum lan kadın anlatmış işte, baban olmaz demiş, o da ona karşı gelmiş sonra sen kaybolmuşsun. Kadın seni terk etmek istememişki. Şanssızlık de, kader de ne dersen de ama bilerek yaptı deme, dedi Rafet Abi hırsla.

— Abi bak o kadını evine gönderin, ben onun yüzünü bile bir daha görmek isteyeceğime emin değilim. Çiçek içinde avukat falan bir şey bulun, hemen boşanalım, dedim umursamaz bir tavırla.

— Oğlum bak, pişman olacağın bir şey yapmadan önce iyi düşün. Kızı bırakınca, birisi hayatına girer ki çok normal sayende senden nefret ediyor, kızı, adamı öldürmeye kalkarsın, dedi Rafet Abi hırsla.

İçimin ateşi, biran kısa biran için söner gibi oldu. Onu, başka bir erkeğin kollarında düşününce, içim cız etti ama yangınım çok daha büyüktü.

Ben, o acıları çekerken annem, babam belliydi. Üstelik, onlar birliktelerken ben o acıları sebepsiz yere çekmiştim. Neymiş babam kabul etmemiş miş. Söyleseydin ederdi be! Nereden biliyorsun? Nasıl bu kadar emin olabiliyordu?

— Oğlum biraz bekle. Zaten boşanmanız lazım, kız evrakları gönderin, ben imzalarım da dedi. Bekle, dedi Rafet Abi kararlı bir şekilde.

— Zaten öyle boş işlere ayıracak vaktim yok bu aralar. Yalnız kızı yinede takip edin, yanlış yollara sapmasın. Bizi ihbar falan etmesin, dedim kaşlarımın altından Rafet Abiye bakarak.

— Tamam oğlum ben peşine Yasin'i taktım zaten, dedi kaldım.

— Yasin olmaz abi onu tanıyor. Eskilerden tanımadığı birisi olsun, dedim tek kaşımı kaldırıp.

— Tamam hallederiz aslanım, dedi ve telefonunu çıkarttı.

— Alo Yasin senin yerine Ferdi geçecek. Bekle gelince yer değiştirirsiniz, dedi. Ferdi benim yaşlarımda minyon bir çocuktu. Yaşından genç gösterdiği için Rafet Abi gözetleme işlerini ona verirdi. Sonra Ferdi'yi aradı.

— Oğlum kağıt toplayıcısı kılığına gir ve yengeni takip et. Bana da saat başı rapor ver, dedi ve telefonu kapattı. Yenge lafına kıl olduysam bile sesimi çıkartmadım çünkü hala benim soyadımı taşıyordu ve benim karımdı, dolayısıla da yengeydi.

Karanlıkta Açan Çiçek (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin