Düzenli bölüm gelmez diyenlere söylüyorum çok kırıcı birisiniz 🥲😂
Oy vermeyi unutmayın❤️
Alıntı ve duyurular için Instagram/wattpad: hayalleriminbaskenti44. Bölüm "BENİM İÇİN"
🎼
Çaresizce göğsümü döven kalbimin gümbürtüsü, Aybars'ın son sözleriyle sınırlarını zorlamaya devam etti.
Ardında bıraktığı bilinmezlik enkazını asla umursamıyordu. Bana her şekilde eziyet çektirmekten zevk alıyordu.
Sırf isteklerimi yapması, belki bir kurtuluş bulurum ümidiyle kabullendiğim bir anlaşmaydı bu. Şimdi avuçlarımda koca bir pişmanlıkla, bilinmezliğin tam ortasında, şeytanın merhametine kalmıştım.
Yere çarptığı adımlarla merdivenlere doğru ilerledi. Benden ne isteyeceğini tahmin edemezken, boş gözlerimle ardından baktım. Sözünü dileyip, tıpış tıpış yanına gitmeye niyetli değildim! Ya da bu yalanımın ardına sığınmak daha kolaydı.
Çünkü o, bunu yapacağımdan hiçbir şüphe duymuyordu.
"Evde dura dura yürümeyi mi unuttun?" Omzunun üzerinden dönmüş, sesi kadar gözleri de sinir bozucu bir alaya ev sahipliği yapıyordu. Çenesiyle merdivenleri işaret etti. "Kucağımda mı çıkmak istersin?"
Onda anlamlandıramadığım bir şeyler vardı. Ona yakışmayan. Yaptıklarını görmezden gelmem için feryat eden bir şeyler.
Ondan sırf bu yüzden bile nefret edebilirdim. Beni bu kadar kırmışken, henüz adını bilmediğim yanılgılarla aklımı bulandırması hiç adil değildi.
Delici bakışları üzerimdeyken, sesimin titrememesini temenni ettim.
"Uykum yok benim!"
Sesim iradem dışında yüksek çıktı. Bunun tek sebebi ona karşı aldığım gardı, kendime hatırlatmaktı. Zihnimde ki düşünceleri dağıtmak için yüksek çıkan sesim, Aybars'a çokta güzel şeyler fısıldamadı.
Bakışları anında karardı. Seğiren çene kemikleri, kendisini güçlükle sıktığını belli ediyordu. Çıplak göğsünde ki gerginlik, kollarında ki damarlardan hece hece okunuyordu.
Birazdan, saniyeler sonra üzerime atılacak gibiydi. Boynunu hafifçe yan tarafa çevirdi. Gözlerini yavaşça kapattı. Kısa bir anlık durgunluktan sonra kasılmış bacaklarını tekrar hareket ettirdi.
"Ben odaya çıkmadan gelmezsen, bundan sonra her gece odaya kucağımda çıkarsın!"
Tam bir karmaşa. Onun bende bıraktığı tek his, tek anlam, onu açıklayan tek kelime buydu; karmaşa.
Bazen bunların kötü bir kabus olduğunu düşünmeden edemiyordum. Hepsi de yaşanmayacak kadar uçuk şeylerdi. Belki de rüya -kabus görüyorumdur.
Zaferini ilan eden gün ışıkları ile bu karanlıktan kurtulurdum belki de. Yaşadıklarımın etkisini, uykulu gözlerimle sindirmeye çalışırken, uyanışımı gerçekleştirirdim belki.
Evet, evet! Bunların hepsi kâbus...
"Arven!"
Yerimden sıçramama neden olan sesle sarsıldım.
Düşüncelerimde ki çıkış yoluma bile izin vermiyordu!
Sıkıntılı bir solukla başımı yukarıya kaldırdım. Eminim ki ardından gitmezsem dediğini yapar, beni her gece kucaklayarak o odaya çıkarırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONA İNANMA
Literatura Feminina🎼 "Cehennemin benim..." Diye fısıldadı. "Cennetin bu altın zincir... Cennet ile cehennem arasına sıkışıp kalan bu nota sensin." Bileklik olduğunu düşündüğüm zinciri eline alarak usulca oturduğu yerden ayaklandı. Bakışlarım merakla hareketlerini tak...