Yaptıklarını Ödeteceğim (22)

139 20 13
                                    

  

     Chanyeol, sınıftan çıkmış Baekhyun’un bölümüne doğru yürürken telefonu çaldı, ekranda Xiumin’in numarasını görünce hemen açtı.

   "Alo! Xiumin. Anlat dostum, bir şey bulabildin mi?"

   "Dostum, telefonda olmaz görmen gereken şeyler var. Gelsen iyi olur."

   "Birazdan yanında olurum."

    Chanyeol koşarak okulda çıktı. Xiumin’in bulduğu, onun görmesi gereken şeyi merak ediyordu.





   Xiumin ekranı açmadan önce konuşmaya başladı.

   "Okuldaki kamera görüntülerinden Baek’i takip ettik." Ardından ekranı açtı.

   "Burada Baek sınıfa giriyor, saat senin onu sabah bıraktığın saat, ardından diğerleri. En son şu Suho denen çocuk giriyor. Sınıfta kamera olmadığı için içerden görüntü yok. Öğrendiğime göre herkes yerine oturduktan sonra Suho, Baek’in yanına gidip bir şeyler söylemiş, bunu söyleyen ne olduğunu pek duymamış ama her zaman toplandığımız çatı katı lafını duymuş."

    Chanyeol, ekranda Baekhyun’u izliyordu.

    "Bunu geçelim. Şimdi ki görüntü, Baek senin bölümünden dönüyor, aynı dakikalar da başka kamera Suho’yu kayıt ediyor bak."

    Chanyeol, büyük bir dikkatle ekrana baktı. Suho bir kapıdan içeri giriyordu.

    "Aynı kamera on dakika sonra Baek’i kayıt ediyor, belli ki bu kapı bahsedilen çatı katına açılıyor."

    Chanyeol, Baekhyun’un canı sıkkın bir şekilde kapıdan içeri girişini izliyordu ekranda.

   Xiumin devam etti.

   "Maalesef çatıda kamera yok. Bizde bu yüzden çevredeki çatıyı gören yüksek binaların kameralarına ulaştık ve bu görüntüleri yakaladık." Ardından düğmeye bastı.

    Şimdi ekranda Suho vardı, çatıda dolanıp duruyordu, kapı açıldı içeri Baekhyun girmişti. Birbirlerine bakıp el kol hareketleriyle konuşuyorlardı, görüntü çok net değildi yüz ifedeleri seçilmiyordu ama Suho her ne dediyse Baekhyun gerilemişti, hemen ardından Suho iki eliyle kollarından tutmuş onu sarsıyordu.

     Chanyeol ellerini sıkmış görüntüleri izlemeye devam etti. Baekhyun, onu itmiş Suho yere düşmüştü koşarak kapıyı açmaya çalışıyordu, Suho cebinden metal bir şey çıkarmış sallıyordu sanırım anahtardı. Chanyeol şimdi daha iyi anladı geçen gece kapıyı kilitleyince Baekhyun’un verdiği tepkiyi. Tahmininde yanılmamıştı, o pislik kilit altında tutmuştu meleğini. Görüntü gözlerinin önünde akmaya devam ediyordu. Suho, Baekhyun’un yanına gelip sol kolundan tutup onu fırlatıyor, Baekhyun duvara çarpıyor. Bedeninin aldığı şekile bakılırsa canı çok yanmış görünüyordu. Chanyeol nefesini tuttu bütün kanı çekiliyordu adeta. Suho yanına gidip sol kolunu tutuyor ve onu sıkıştırıp öpmeye başlıyor. Chanyeol öfkeden kuduruyordu.

   "Onu öldüreceğim. Buna nasıl cürret eder? Meleğime dokunmaya nasıl cesaret edebilir?"

   Xiumin, onu sakinleştirmeye çalışarak sakince devam ett. "Chan, görüntülerin devamını izle ve sakin ol, sonra ne yapacağımıza karar veririz."

     Xiumin tekrar düğmeye bastı. Suho onu bırakmış Baekhyun yere çökmüştü. Suho da yanına çökmüş sol kolunu tutmuştu yine. Baekhyun’un acıyla eğilmesinden kolunu sıktığı anlaşılıyordu. Bu da, kolunun neden o kadar hasar gördüğünü açıklıyordu. Ardından Suho ayağa kalkıp kapıyı açıyor, Baekhyun çıkmak için kapıya yöneliyor. Baekhyun’un aniden durmasına bakılırsa Suho ona bir şey söylüyor her ne söylüyorsa, Baekhyun ona dönüp bakıyor ve oradan ayrılıyor. Suho yanlız kalınca geri geri yürüyüp oturuyor ve kapıya bakıyor. Görüntüler burada son buluyordu.

    Chanyeol, bütün bunlar olurken meleğini koruyamadığı için kendine kızıyordu, çok öfkeliydi. Baekhyun’un yaşadıklarını izlemek onun içini acıtmıştı kendini tutamıyor ağlıyordu. Birden öfkeyle ayağa kalktı.

    "Arabanın anahtarlarını ver."

     Xiumin telaşla oturduğu yerde doğruldu. "Sakin ol dostum, bu halde araba kullanamazsın, önce durup bir düşünelim."

   "Düşünmek mi? Neyi düşüneceğiz? Meleğim orada bunları yaşarken, o Suho denen pislik tarafından zorbalık görüp, taciz edilirken ben ne yaptım? Hiç..."

    "Chan, bundan haberin yoktu ki."

    Chanyeol, ona bakıp arabanın anahtarlarını Xiumin’in elinden kaptı.

    "Artık var ve o pisliğe yaptıklarını ödeteceğim." Hızla odadan çıkıp arabaya bindi.

    Xiumin zor yetişip arabaya binmişti, Chanyeol’a bakıp gülümsedi.

   "Seni yalnız bırakacağımı sanıyorsan yanılıyorsun, dostum."

    Chanyeol ona bakıp gaza bastı araba ok gibi fırlamıştı. Direksiyonu sıkıyor, yumrukluyor öfkeden kuduruyordu.

   "Bekle beni pislik, bekle..."




=====================

Y/N: Hepinize kucak dolusu sevgiler 🙆

    Biliyorum çok kısa bir bölümdü. Siz geçiş bölümü olarak kabul edin lütfen 🙈

    Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazar mısınız lütfen?

    Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın, mutlu kalın 💙💙💙💙

    Hepinizi klasik Baekhyun öpücüğüyle öpüyorum 😙😙😙😙 mu mu mu mu...

Yeni Gelen Öğrenci/ Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin