Baekhyun, hâlâ az önce ki olayın etkisindeydi. Ne olmuştu? Elini tutan Chanyeol’a baktı. Hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam ediyordu. Baekhyun’un adımlarının yavaşladığını hisseden Chanyeol durup ona baktı."Bir şey mi oldu meleğim?" En içten gülümsemesi ve en sevimli sesiyle.
Baekhyun, ne diyebilirdi ki şu durumda, hem de Chayeol kendine böyle güzel bakarken? Sadece gözlerinin içine bakıyor, Baekhyun o bakışlarda kayboluyordu ve bunu sadece bir gündür tanıdığı yeni gelen öğrenci Chanyeol için hissediyordu. Gülümseyerek başını hayır anlamında iki yana salladı. Chanyeol, Baekhyun’u anlıyordu onu rahatlatmak için sıkıca sarılıp kulağına fısıldadı.
"Merak etme, korkacak birşey yok. Her şey yolunda, ben senin yanındayım kimse sana birşey yapamaz," diyerek dudaklarını kulağına değdirdi. Bu küçük temas bile Baekhyun’un küçük kalbinin heyecanla atmasına neden olmuş, utanmıştı. Ohh, kahretsin yüzü yine kızarmıştı. Onun kızaran yüzünü gören Chanyeol gülümseyip birkez daha sıkıca sarıldı.
"Her ne kadar senden ayrılmak istemesem de gitmeliyim. Ders başlamak üzere ve geç kalmak istemiyorum."
Baekhyun, saate bakınca telaşlandı. Kendiside derse geç kalıyordu acele etmeliydi, sınıfa hocadan sonra girmek istemiyordu.
"Sonra görüşürüz," diyen Chanyeol, kendi bölümüne doğru hızlı adımlarla yürüdü. Baekhyun, kendi sınıfına doğru endişeli adımlarla ilerledi, kapıdan içeri girer girmez Sehun yanına gelip Baekhyun’u çekiştirerek yanına oturttu.
"Eee... Anlat bakalım, neler oluyor Baekhyun? Az önceki gösteri de neyin nesiydi?"
Bütün sınıf onun etrafını sarmış, deli gibi sorular soruyordu. Eğer hoca sınıfa gelmeseydi Baekhyun çıkıp gidecekti.
"Kurtuldum sanma, dersten sonra neler olduğunu anlatacaksın." Baekhyun sadece derin bir nefes alıp dikkatini dersine vermeye çalıştı, Sehun ve diğer arkadaşları gülümseyerek bakıyordu. Suho hariç.
Sehun ders boyunca rahat vermemişti. Hoca ne zaman arkasını dönse onu dürtüyor, bir şeyler ima eder gibi gülümsüyordu. Baekhyun derse dikkatini verememiş hiçbir şey anlamamıştı. Nihayet ders bitip hoca gitmişti. Bunu fırsat bilen Sehun hemen Baekhyun’un koluna girip onu dışarı sürükledi. Koridorda birlikte ilerlerken Suho ve Chen’le karşılaştılar hallerine bakılacak olursa onlar da Baekhyun’u görmeye gelmişti.
"Bizde tam seni görmeye gelmiştik," dedi Suho gülerek.
"Anlat bakalım dostum," dedi Chen
"Şu sabahki Chanyeol olayı da nedir?"
Baekhyun, yok bir şey anlamında başını salladı.
"Öyle kolay kurtulabileceğini mi sandın bizden?" dedi arkadan gelip omuzuna sarılan Kai.
Bir sen eksiktin, diye düşündü Baekhyun. Tam ağzını açıp konuşacakken uzaktan Chanyeol’ün sesi duyuldu.
"Sevgilimi sorguya mı çekiyorsunuz?" derken yavaş adımlarla onlara doğru ilerliyordu.
Baekhyun birden rahatladığını hissetti. Sevdiği tarafından korunmak böyle bir duyguydu demek. Derin bir nefes aldı, kendini mutlu hissediyordu. Chanyeol onun yanına gelip durdu ve yüzüne doğru hafifçe eğildi.
"Arkadaşların canını mı sıktı, Meleğim?"
Herkes ağzı bir karış açık onlara bakıyordu. Chanyeol, elini Baekhyun’un omuzuna doladı ve onlara dönüp, "Bir sorunuz varsa bana sorun, meleğimi rahatsız etmeyin," dedi.
Sehun lafa atladı. "Biz sadece merak etmiştik. Neler oluyor diye, o kadar."
"Merak edecek ne var? Her şey ortada, birbirimizi seviyoruz hepsi bu. İtirazı olan var mı?" Kimseden ses çıkmayınca Chanyeol, "İyi o zaman biz gidiyoruz. Onu üzmenizi istemiyorum anlaşıldı mı?" diyerek onlara bakarak.
Baekhyun’a döndü. "Gel meleğim. Sabah yediğin tostlasın, acıkmışsındır. Kantine gidip seni doyuralım," dedi gülerek.
"Vayy... Bu adam gerçekten Baek’i seviyor galiba? Baksanıza bizi konuşturmadı bile," dedi Sehun.
"Göreceğiz bakalım," dedi Suho. "Zaman her şeyi gösterecek." Kantine doğru yürüyen bu iki gence bakarak.
Kantine gider gitmez Chanyeol ne yemek istediğini sordu Baekhyun’a. Baekhyun, "Burger." Cevabını verince, "Olmaz daha sağlıklı şeyler yemelisin," diyerek ona deniz ürünleri sipariş etmişti. Baekhyun yemeğini yerken gülümseyerek onu izliyordu.
"Neden öyle bakıyorsun? Herkes bize bakıyor." Baekhyun, etrafına utangaç bir şekilde çekinerek bakındı.
"Seni izlemek keyif veriyor. Etrafını izlemeyi bırak ve yemeğini bitir. Soğuyunca tadı bir şeye benzemez," dedi Chanyeol.
"Okuldan sonra ne yapmayı düşünü yorsun?" Chanyeol aniden sorunca Baekhyun, hiç düşünmeden cevap verdi.
"Hiç, evde müzik dinlerim her halde."
"İyi o zaman, neden dışarı çıkmı yoruz? Biraz eğleniriz."
"Dışarı mı? Ne yapacağız ki?" dedi Baekhyun. Açıkçası vereceği cevabı merak ediyordu.
Chanyeol omuzlarını silkti. "Buluruz bir şeyler. Sinemaya gidebiliriz, nasıl olsa yarın hafta sonu. Yarın da eğlence parkına gideriz, ne dersin?"
Baekhyun biraz düşündü. Neden olmasın? Sonuçta sevgiliydiler ve çıkmaları gayet normal birşeydi. "Tamam, akşam sinemaya gidebiliriz ama hangi filme gidiceğiz?"
"Okul çıkışı eve giderken otobüste seçeriz filmi. Şimdi gidelim derse geç kalacaksın." Chanyeol ona sınıfa kadar eşlik etti, gitmeden önce başını okşadı. "İyi şanslar. Çıkışta beni bekle, bir yere gitme. Seni almaya geleceğim," diyerek oradan uzaklaştı.
•
•
•
•
===============================Y/N: Hepinize kucak dolusu sevgiler 🙆
Ay, ben çok mutlu oluyorum bunu paylaşırken. Okurken ne anılar canlandı gözümde 😭
Ah canımcım ah! Ne günlerdi be...
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazar mısınız lütfen?
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın, mutlu kalın 💙💙💙💙
Hepinizi klasik Baekhyun öpücüğüyle öpüyorum 😙😙😙😙 mu mu mu mu...
![](https://img.wattpad.com/cover/210782625-288-k282444.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Gelen Öğrenci/ Chanbaek
FanfictionÜniversite 2 Tarih bölümü öğrencisi Baekhyun. Aynı üniversitenin mimarlık bölümüne transfer olan öğrenci Chanyeol. Bu iki öğrencinin arasında oluşan kimya ile gelen aşk, diğerlerinin dahil olmasıyla gelişen olaylar. =================== Çift:...