11- Ne İstediğini Bilememek

2.3K 145 293
                                    


İyi okumalar 🌼

---

"Kook yeter."

Bedenindeki elleri çekmek için bir çaba boynundaki dudaklardan kurtulmak için başka bir çaba harcıyordu.

Nasıl bu hale gelmişti?
Bir kere sarhoş olmanın bedeli bu muydu?
Bir kere hata yapmanın bedeli gerçekten de bu muydu?

Aradan bir ay geçmişti. Namjoon'a ihanet etmesinin üzerinden bir ay geçmişti. İki kez aldatmıştı onu bu bir ay içerisinde nasıl yapmıştı neden yapmıştı gibi soruların cevapları kendisinde bile yoktu. Sadece yapmıştı işte.
Jungkook'la ikinci kez birlikte oluşundan sonra herşey çok farklı bir boyut kazanmıştı.
O gece Jungkook'a boyun eğdiğinde herşeyin çok farklı olacağını anlamıştı aslında. Jungkook'un artık durmayacağını, sürekli gözünün önünde olacağını anlamıştı. Aralarındaki çekim çok fena birşeydi ikisinin de karşı koyamacağı kadar güçlüydü. Nefisleri, tutku ve şehvetleri ayrı kalmalarına en büyük engeldi.

Ne Yoongi bir dur diyebiliyordu bu ihanete ne de Jungkook. Yoongi eşine ihanet ederken Jungkook'ta abisine ihanet ediyordu. Vicdanları çekilmişti hele ki Yoongi'nin vicdanı toz olmuş gibiydi.

Her gün eşiyleydi aynı zamanda her gün Jungkook'laydı.
Jungkook, yasak elması. Vazgeçemediği en kötü alışkanlığı. Kısa bir sürede ona bağlanmanın çok saçma olduğunu düşünüyordu ama elinde olan birşey değildi bu. O genç her aklına geldiğinde onunla geçirdiği ateşli saatleri hatırlıyordu.

Kendisinin bile tam olarak ne istediğini çözemiyordu Yoongi. Eşi, Namjoon dört dörtlük bir adamdı. Her yönden Yoongi'ye istediklerini veriyordu. Yoongi onun gibi bir adamı tekrar bulamazdı ama neden Jungkook'la sürekli bir etkileşim içerisindeydi kendisi bile bilmiyordu. Kesinlikle hiçbir duygu beslemiyordu gence karşı.
Bir kere tipi değildi Jungkook. O zaten tipi olan biriyle evliydi. Jungkook aşık olabileceği bir adam değildi olamazdı da kendisine göre. Bütün bunları biliyorken neden hala ona çekildiğini bilmiyordu.

Aslında herşey açıktı. Onu Jungkook'a çeken tek şey tutku ve zevkti. Şeytanın bunda büyük bir payı olduğu gerçekti ama insan başlı başına bir şeytan değil miydi zaten? Yoongi'nin şeytana bile ihtiyacı yoktu şeytan onun içindeydi.

"Bu gece."

İz bırakmamaya özen gösterdiği boynu öpmeyi bırakıp ince dudaklara yönelmişti. Yumuşak olmayan birkaç öpücük bırakmıştı pembeliklere.

"Bu gece seni istiyorum."

"Mümkün değil Jungkook."

Jungkook'un dudağına bıraktığı salyaları diliyle silip büyük siyah gözlere dikmişti gözlerini.

"Bu gece olmaz."

"Yoongi." Zaten yapışmış olan bedenlerini daha da yapıştırmıştı birbirine.
Büyük olan küçüğün sertliğini hissettiğinde inlememek için dudaklarını ısırmıştı.

Üniversitenin asansöründeydiler ve asansör her an durabilir biri onları görebilirdi.

"Sikeyim bir haftadır beni oyalıyorsun."

"Oyalamıyorum. Namjoon'u evden nasıl çıkarmamı bekliyorsun?"

Gözlerini ara ara küçüğün gözlerinden çekip asansörün kapısını kontrol ediyordu. Jungkook gibi rahat değildi maalesef bu konuda, yakalanırlarsa hayatları biterdi ikisininde.

"Orası sen düşüneceksin Yoongi, bu gece dedim."

"Hayır! Kook beni zor durumda bırakmayacaktın anlaşmıştık!" Sinirle soluması Jungkook'un umrunda değildi.

Betrayal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin