24- Herşey Daha Yeni Başlıyor

1.8K 129 280
                                    

"Yoon birtanem?"

Namjoon'un sesini duyduklarında birbirlerinden nasıl ayrılıklarını kendileri bile bilmiyorlardı. Öyle bir panik sarmıştı ki her ikisini de anında soğuk terler dökmeye başlamışlardı.

Sırtı kapıya dayalı olduğundan ve kapının kulpu çevrilip kapı açılmaya başladığında hızla öne atmıştı kendini Yoongi. Yoongi'nin öne atılmasıyla Jungkook'ta geriye gitmişti.

Gözleri birbirine kenetliyken irisleri korkuyla büyümüştü.
Bu sefer kapının arkasındaki bir başkası değildi ihanetin kurbanı Namjoon'du.

Yolun sonuna geldiklerini hissediyordu Yoongi, 'bu sefer bitti' diyordu.

Karşısındaki genç büyük gözlerini mümkünmüşçesine daha da büyüterek kendisinden çekip kapıya odakladığında kendisi de gözlerini kapatıp olacak şeyi beklemeye başlamıştı.
Saklanacak veya kaçacak bir yer yoktu ikisinin de aynı odada saçları, üstleri dağılmış bir şekilde olmalarının hiçbir açıklaması olamazdı. Yolun sonuna gelmişlerdi Yoongi bunu kabul edip gözlerini kapatmış ve kulaklarını rahatsız eden yüksek kalp atışlarını dinlemişti.

Taki kapının arkadasından başka bir ses duyulana kadar.

"Namjoon Yoongi'yi mi arıyorsun?"

Hoseok'un sesi kulaklarına geldiğinde kapattığı gözlerini açıp korku ve şaşkınlık dolu gözlerini henüz kendisine bakan siyah irislerle buluşturmuştu.
İkisi de Hoseok'un ne yapacağını merak edip kulaklarını daha iyi açmışken Hoseok tekrardan konuşmuştu.

"Onu aşağıda gördüm."

"Öyle mi ben yukarı çıktı sandım."

Araladığı kapıyı tekrardan kapatıp Hoseok'a teşekkür ederek aşağa inmişti Namjoon.

Odanın içinde herşeyi duyan ikili de rahat bir nefes vermişti ki kapanan kapı sertçe açılmış ikisini de korkutmuştu.

Hoseok odaya girip kapıyı ardından aynı sertlikle kapattıktan sonra karşısındakilere bakmıştı. Yüzünde ikisinin de açıkça anlayabileceği bir iğrenti ifadesi vardı.

Gözlerini sırayla ikisinin de üzerinde gezdirirken midesinin kalktığını hissetmişti. İkisi de nefes nefeseydi, dudakları şişmiş, saçları dağılmış ve Yoongi'nin gömleğinin birkaç düğmesi açılmıştı bile.

Bir kez daha iğrenmişti onlardan. Kendisi değilde Namjoon'un odaya girip bu görüntüyü görmesi onda ne gibi bir etki bırakırdı düşünmek bile istemiyordu. Kim bilir nasıl canı yanardı, neler hissederdi. Dünyası başına yıkılırdı bu yüzden engel olmuştu odaya girmesine. Vicdanını çok yanlış yerde kullanmıştı Hoseok.

"İğrençsiniz."

Fazlasıyla doluydu, o gün sinirini kusmuştu belki Yoongi'ye ama yetmemişti nefretini de kusması gerekiyordu. Onları kurtardığı için kendisinden bile utanıyordu.

"Midemi bulandırıyorsunuz iğrençsiniz."

Yoongi Hoseok'a bakmayı kesip elini alnına koyarak küçük çaplı bir volta atmaya başlamıştı odada. Az önce yaşadığı gerilimi ve korkuyu atmak istiyordu üzerinden Hoseok'un kırıcı ve keskin sözlerine kulak asmak istemiyordu.

"Hyung-"

"Tek kelime etme." Diyerek elini susması için kaldırmış ve sözünü kesmişti Jungkook'un.

"Burası kimin odası biliyor musun?" Sesi sert ve yüksekti.

Sesinden çok sözlerinin sertliği konuşturamıyordu Yoongi ve Jungkook'u.

Betrayal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin