MY CURLY / L.S

Sixteen

Bölümü çok hızlı yazdım arada saçmalamış olabilirim görmezden gelin.

Hazırlanmış annemi bekliyorduk. Gemma sıkıntıyla nefes verdiğinde ona baktım. "Ne o nişanlını görmek için sabırsızlanıyor musun?"

"Sen benden daha çok sabırsızlanıyorsundur. Louis çoktan oradadır." onu dirseğimle dürterken  annem geldi.

"Hadi gidiyoruz." ikimiz annemi takip ederken yemek yenilecek olan yere yaklaştığımızda Louis ve ailesiyle karşılaştık. Annem ve Jay sohbete başladıklarında Louis yanıma yaklaştı. Gülümsememi bastırmaya çalışırken işaret parmağını elimin üzerinde hissettim. Gözlerim hızlıca Jackson amcayı buldu. Onun bizimle ilgilenmediğini fark ettiğimde işaret parmağımı Louis'nin işaret parmağına geçirdim.

"Özlemişim." diye fısıldadığında alt dudağımı dişledim. Tüm parmaklarımızı birbirine kenetlediğinde etrafa bakındım. "Bu kadar gerilme, önünde sonunda herkes öğrenecek zaten."

"Baban bile yeni onaylamışken hiç kimsenin öğrenmesine gerek yok." direkt karşısına bakarken kaşları çatıldı. Ellerimizi ayırıp boğazını temizledi.

"Sonra görüşürüz." bizden ayrılıp gideceğimiz yönün tersine gitmeye başladı.

"Bu çok kabaydı Harry." kaşlarımı çatıp Gemma'ya baktım. Geriye doğru baktığımda Louis'nin bir kızla konuştuğunu gördüm. Geri dönüp gidecekken ablam kolumdan tuttu. "Yürü, onu şimdilik kendi haline bırak." son defa Louis'ye bakıp önüme döndüm. Sürü üyelerinin çoğunun yerleştiği meydana vardığımızda herkes bir yerlere dağıldı. Bende bir yere oturup uzaktan Louis'ye bakmaya başladım.

Yanındaki kız sayısı her dakika daha da artıyordu sanki. Gözlerimi kısarak ona bakarken göz göze geldik. Tekrar yanındakilerle konuşmaya başladığında kollarımı göğsümde birleştirdim. Ne yapıyordu bu şimdi?

"Hey, ne yapıyorsun burada?"

"Duruyorum öylece." Lucas'a baktığımda kaşlarını kaldırmış bir bana bir Louis'ye bakıyordu.

"Neden Louis'nin yanında değilsin?" omuz silktiğimde gözleri tekrar Louis'yi buldu "Ve onun bu kadar kızla ne işi var orada?" yine omuz silktiğimde bize doğru gelen Andrew'u fark ettim. Gelir gelmez kolunu Lucas'ın beline sarıp dudağını öptü. Göz devirip tekrar kendi Alfama baktım.

"Louis neden yanınızda değil?"

"Onu Louis'ye sormaya ne dersin?" tek kaşını kaldırıp bana baktığında gözlerimi kaçırdım.

"Birilerinin arasında kötü şeyler mi olmuş?" tek bacağım titremeye başladığında Louis ve yanındaki birkaç kız buraya doğru gelmeye başladılar.

"Benim burada ne işim var ki? Ben eve gidiyorum." Lucas bileğimden tutup durdurdu.

"Hiçbir yere gidemezsin, otur oturduğun yere." dolan gözlerimi kırpıştırdım. Onun yanında başka birisini görmek çok sinir bozucuydu. "Ne olduğunu anlat bana."

"Elimi tuttu bende ilişkimizi hiç kimsenin bilmesine gerek olmadığını söyledim." gözlerini devirip yanımıza gelen Louis'ye baktı. Louis karşıma oturup gözlerini bana dikti. Gözlerimi kırpıştırarak bakışlarına karşılık verdim.

Lider yerini aldığında herkes sessizliğe büründü. O konuşma yaparken yaptığım tek şey parmaklarımla oynamaktı. Lucas dizini dizime vurduğunda ona baktım. Louis'yi gösterdiğinde gözlerim oraya kaydı. Yanındaki kız kulağına bir şeyler söylerken kıkırdıyordu. Kaşlarımı çatarak baktım. Gözlerimiz kesiştiğinde bir süre öyle kaldık. Sonra gözlerini başka yerlerde gezdirdi. Dişlerimi sıkıp dağıtılan meşrubattan bir bardak aldım. Lider yanımıza geldiğinde hepimiz ayağa kalktık.