MY CURLY / L.S

Twenty

İçimdeki özlem duygusunu bastıramadığım için evden çıkıp hızlıca Harry'nin evine doğru ilerledim. Yolda gördüğüm birkaç kişiyle sohbet ettikten sonra sonunda evin önünde durdum. Kapıyı çalıp açılmasını bekledim fakat beklediğim gibi olmadı. Tekrar çaldığımda kapıyı Anne açtı. Kısa konuşmadan sonra salona doğru ilerledim. Salona girdiğimde gördüğüm manzara kaşlarımın çatılmasına neden oldu.

"Harry?" dediğimde umursamaz gözleri bana döndü. Yanında kumral bir kız vardı ve onlar... fazla samimiydi. Normalde yanında kimin olduğunu umursamaz ve koşarak bana sarılırdı. Şimdi ise yerinden kalkmayı bırak o kızla oturuş şekillerini bile bozmadan öylece bana baktı. Kız bacaklarını Harry'nin bacaklarının üzerine atmış başını omzuna yaslamıştı. Harry ise kolunu kızın beline sarmıştı.

"Harry, seni görmek için geldim." diye tekrar şansımı denedim. Belki bu defa sarılmak için gelir diye ama yine tık yoktu.

"İyi, otursana Louis. Neden ayakta dikiliyorsun?" kalbimin bu denli acıyor olması normal miydi? Kızı incelemeye başladım. Uzun bacakları, kahverengi gözleri ve kumral teniyle güzel görünüyordu ama Harry ile ne alakası vardı ki?

"Biraz konuşmamız lazım sanırım." dediğimde kaşlarını kaldırdı.

"Ne konuşacağız ki?" dedi umursamaz bir tavırla. Sakin kalmaya çalışırken gözlerimi kapatıp birkaç saniye bekledim.

"Özel." dişlerimin arasından konuşmuş olmam bile pek etkilememişti onu.

"Of Louis, ne kadar çok sıkıyorsun beni." deyip kıza daha sıkı sarılmıştı. Nefes alamadığımı hissederken bir an düşer gibi oldum.

~~~

Yerimden zıplayarak uyandım. Alnımdaki teri silip derin bir nefes aldım. Onu bir başkasıyla görmek beni hiç iyi etkilemiyordu. Hızlı bir duş alıp hemen evden çıktım. Acilen kıvırcığımı görmem lazımdı. Bir süredir bu şekilde idare ediyorduk. Ya ben onun evine gidiyordum ya da o benim evime geliyordu. Arada bir Lucas'ın evini de kullandığımız oluyordu.

Kapıyı çalıp açılmasını bekledim. Bir asır gibi gelen bir süreden sonra Harry karşımda belirdi. Arkasında her kim varsa ona gülüp bana döndüğünde bakışları şaşkın bir hal aldı. "Lou?" deyip boynuma sarıldı.

"Selam bebeğim." kokusunu içime çekerken arkadaki kumral kız duraksamama neden oldu. Hala rüyanın etkisindeyim galiba. Gözlerimi kırpıştırıp tekrar aynı yere baktığımda hala oradaydı. Harry geri çekilip kapıyı arkamdan kapattı.

"Geleceğini haber verseydin keşke, böyle paspal bir halde çıkmazdım karşına." gözlerim onu bulduğunda gülümsedim.

"Senin her halini sevdiğimi biliyorsun." dediğimde yüzüne utangaç bir gülümseme oturdu. Koluma sarılıp başını omzuma yasladı.

"Harry, kim geldi?" Anne mutfaktan seslendiğinde Harry başını omzundan kaldırdı.

"Louis geldi." Beni içeri çekiştirmeye başladığında gerilmiştim. "Kuzenimle tanışmış mıydın? Aisha bu erkek arkadaşım Louis, Aisha'da teyzemin kızı." yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim. Kokusundan anladığım kadarıyla Aisha bir omegaydı. Dikkatle beni süzüp el salladı.

"Harry biraz konuşabilir miyiz?" kaşlarını çatıp başını salladı.

"Ben mutfaktayım." deyip yanımızdan ayrılan kızın arkasından baktım.

"Bir sorun mu var?" birlikte odasına ilerlediğimizde başımı iki yana salladım. Odaya girip yatağa karşılıklı oturduğumuzda merakla bana baktı.