MY CURLY / L.S

Four

Annemin koşturması yüzünden bende bir türlü oturamıyordum.

"Louis-"

"Anne yeter artık. Ev gayet temiz ve bu koltuklar burada çok iyi. Her hafta bana koltukların yerini değiştirip durma. Odamdayım ben." bir şey söylemesine fırsat vermeden odama yürüdüm. Biraz uyumaktan kimseye zarar gelmez.

Akşam yapılacak olan aile yemeği yüzünden evde telaş hakimdi. Aile yemeğinden kastımız amcam ve ailesinin bize gelmesi demek.

~~~

Herkes oturmuş yemeğe geçmeyi bekliyordu. Bu aile yemeklerinden her zaman nefret etmişimdir. Kapı çaldığında kaşlarım çatıldı. Kapıyı açtığımda annem koşturarak yanıma geldi. Styles ailesini karşımda görmek beni şaşırtmış olsada annem hiç şaşırmış gibi durmuyordu.

"Aile yemeği olduğunu zannediyordum." diye mırıldandım anneme. Bana kötü bakışlarından birini gönderip gülümseyerek misafirlerimizi içeri aldı.

"Anne ben-"

"İçeri gir Harry." kaşlarımı kaldırarak Harry'ye baktım. Oflayıp ayaklarını yere sertçe vurarak annesini takip etti. Yaptığı harekete gülüp bende yanlarına geçtim.

Herkes masadaki yerini aldığında annem yemek servisine başladı. Konuştukları konuların bile ne olduğunu anlamıyordum. Harry yanımda oturuyordu ve yaptığı tek şey yemeğiyle oynamaktı.

Yemeği beğenmediğini düşünüp kenarda duran salata kasesini alıp tabağına biraz bıraktım. Şaşkın bakışlarını bana gönderdiğinde göz kırptım. Gözlerini kırpıştırıp tabağına baktı.

"Louis, bana da biraz salata versene."

"Kalk kendin al, hizmetçin miyim ben senin?" babam boğazını temizleyip bana pis bir bakış attı.

"Ama ona verdin." kaşlarım istemsizce çatıldı.

"İstediğim kişiye veririm. Sana vermek istemiyorum."

"Louis'nin demek istediği, sende bu evin kızısın o yüzden istediğini kendin alabilirsin." anneme kaşlarımı çatarak baktım. Öyle demek istemedim. Bu kızın yılışık hareketlerini sevmiyordum.

"Her neyse, yemeğimize devam edelim." dişlerimi sıkıp bir şey söylememek için zor durdum. Onlar yemeklerine devam ederken aptal kızın gözlerinin sürekli üzerimde olması sinirimi bozuyordu.

Yan tarafıma baktığımda Harry alt dudağını ısırmış hala yemeğiyle oynuyordu.

"Ben odama geçiyorum, geliyor musun Harry?" bana şaşkınca bakıp gözlerini babama çevirdi. Onu beklemeden odama doğru ilerlemeye başladım.

"Belki Emily'de sizinle oturmak ister." arkamı dönüp babama baktım. Harry son anda durup bana çarpmaktan kurtuldu.

"Onunda gelmesini isteseydim çağırırdım. Biz iki erkek oturacağız, yanımızda sıkılır." gözüm önümde duran bedene kaydığında dikkatle bana baktığını gördüm. Başımla merdivenleri gösterip geçmesini bekledim.Merdivenlerden çıktığımızda bana baktı.

"Zaten sadece benim odam var burada. Geç." Kapıyı açıp odama girdiğinde incelemeye başladı. Koltuğun üzerine oturup yastığı kucağıma aldım. Yatağı gösterip "Otursana." dediğimde ayakta durduğunu yeni fark etmiş gibiydi.

"Şey bir haftadır görüşemedik, sana teşekkür etme fırsatım olmadı." tek kaşımı kaldırıp dikkatle ona baktım. "Benim için yaptıkların. Ayrıca yatağıma taşıdığın içinde." gülümseyip omuz silktim.

"Sen kucağımdayken eve dönemezdim. Annen gelirse de yanlış anlayabilirdi." yanakları pembeleşmeye başladığında gülümsememi büyüttüm.