Odaya girdiğimde hala uyumaya devam eden uykucunun yanına oturdum. "Hey, Bay Uykucu uyan bakalım artık." Birkaç defa dürttüğümde diğer tarafa döndü. Ne istediğini anlamıştım. Gülümseyip üzerinden uzanıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.
"Uyanmam için yeterli değil." diye mırıldanıp yorganı biraz daha üzerine çekti. Yatağın diğer tarafına geçip yüzüne dağılan saçlarını geri ittim. Dudağını öpüp yavaşça açılan gözlerini izledim. "Bu biraz daha iyiydi." tek kaşımı kaldırarak baktığımda gülümsedi.
"Hadi kalk, ben anneme gideceğim daha."
"Boşver anneni, yataktan çıkmayalım bugün." kollarını belime sarıp benimde yatmamı sağladı.
"Lou, hadi ama. Annem beni bekliyor Alfam, lütfen." gülümsemesi büyüdüğünde kollarımı boynuna sardım. "Seni mutfakta bekliyorum, çabuk ol." dudağına son bir kez öpücük bırakıp yataktan çıktım.
"Beni hep kandırıyorsun Mi amor! Aklımı başımdan alıp kaçıyorsun."
~~~
Uyandığımda rüyanın etkisiyle hemen etrafıma bakındım. Kendi yatağımdaydım ve odada yalnızdım. Son zamanlarda artan rüyalar dengemi alt üst ediyordu. Gerçek dünyayla rüyayı birbirine karıştırır olmuştum. Bu rüyaların anlamını elbette biliyordum. Ama birisine bahsetmekten korkuyordum. Annem odaya girip bana gülümsediğinde gülümsemeye çalıştım. Bu konuyu onunla konuşmalıydım sanırım.
~~~
"Neden bu kadar durgunsun bugün?"
"Durgun değilim." bana inanmayan gözlerle baktığında omuz silktim. Louis yarı uzanır pozisyondaydı. Bende onun gibi yatakta biraz aşağıya kaydım. Başımı göğsüne yaslayıp kokusunu içime çektim.
"Sende bir şeyler var, anlat hadi." kollarımı beline sarıp gözlerimi kapattım.
"Gece pek uyuyamadım, uykusuzum." kollarını etrafıma sarıp saçlarımı öptü.
"Uyuyabilirsin." yanağımı göğsüne sürdüğümde kıkırdadı.
"Bana bir şeyler anlatır mısın?" bir süre sessiz kaldı.
"Seni rüyamda gördüm." gözlerimi açıp ona baktım. Direkt karşıya bakıyordu. "Saçların daha uzundu ve güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş hatta daha da güzelleşmiştin. Yanında sarışın, mavi gözlü, kıvırcık saçlı bir çocuk vardı. Yaklaşık olarak 3-4 yaşlarındaydı. Kapıdan girer girmez nerede kaldığımı sordun. Açlıktan öldük diye yakındın. Sonra o küçük çocuk koşarak yanıma gelip belime sarıldı. Öyle bir baba dedi ki uyandığımda gözlerim dolmuştu. O kadar etkilendim ki, nasıl anlatacağımı bilmiyorum." yanağını okşayıp bana bakmasını sağladım.
"Sanırım bahsettiğin çocuğu biliyorum." gözleri şaşkın bir ifade aldı. "Bende gördüm o çocuğu rüyamda. O ikimizden bir parçaydı Lou. Baktıkça bakasım geliyordu. Çok güzeldi." dudakları dudaklarıma baskı yaptı. Geri çekildiğinde gülümsedim.
"Daha ilk tanıştığımız zamanlardan biliyordum. Sana seni rüyamda gördüğümü söylemiştim." Başını salladığında devam ettim. "El ele tutuştuğumuzu görmüştüm. Resmen rüyamda kokunu hissediyordum."
"Neden o zaman söylemedin?"
"Çünkü o gün küçük bir öküzlük yapıp senin benden uzaklaşmana neden olmuştum." gözlerini kısıp hatırlamaya çalıştı.
"Seni öptüğüm günden bahsediyorsun, hatırladım. Hani şu sanki sen ve ben hayatta yan yana gelemezmişiz gibi konuştuğun gün." suçluluk duygusuyla ona baktım sonra aklıma gelen şeyle kaşlarım çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY CURLY / L.S
FanfictionKarşımda oldukça güzel iki kadın ve kadınları kıskandıracak güzelliğe sahip genç bir oğlan vardı. ABO Kurgusu