Twelve

2.2K 207 138
                                    

Islık çalarak aşağıya indiğimde annemle babam hazır bir şekilde beni bekliyorlardı. "Louis sen misafirliğe gitmekten nefret edersin, istersen evde kalabilirsin."

"Gelmek istiyorum, o kadar hazırlandım boşa gitmesin." imalı bakışlardan ve çatık kaşlardan kurtulmak için kapıya doğru yürüdüm. "Gitmiyor muyuz?" evden çıkıp sessiz bir yolculuktan sonra sonunda Harry'nin evinin önünde durduk. Kapıyı çalıp kenara çekildim. Anne kapıyı açıp güzel bir gülümsemeyle bizi içeri davet etti. Harry mutfaktan çıkarken göz göze geldiğimizde en güzel gamzeli gülücüklerinden birini gönderdi bana.

"Louis dikilme oğlum orada." Annemin sesiyle kendime gelip etrafıma bakındım. Harry kıkırdayıp annesinin yanına geçtiğinde bende ayakta dikilmeyi bırakıp kendimi en yakın koltuğa bıraktım.

"İsterseniz hemen yemeğe geçelim. Harry sizin için çok güzel şeyler hazırladı." gözlerimiz yeniden buluştuğunda gözlerini kırpıştırıp başka yerlere bakmaya başladı. Annem kolumu dürtüp kaşlarını çatarak bana baktı. Gözlerimi devirip onlarla birlikte ayağa kalktım.

Masaya geçtiğimizde Anne servisi yaparken Harry karşıma oturdu. Göz kırptığımda dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini masada gezdirdi. Bu haline gülümseyip önüme bırakılan çorbaya baktım. Pek iştah açıcı görünmese de bugünlük idare edebilirdim sanırım. Herkes sessizce yemeğini yerken annemin sesiyle bakışlar ona döndü.

"Yemek yapmayı sever misin Harry?"

"Evet, severim."

"Çorba çok lezzetli olmuş, eşin çok şanslı olacak." dediği an öksürmeye başladım. Diğerleri tuhaf bakışlar atarken Harry kızarmış yanaklarıyla hızla ayaklandı. Bana su uzatıp dikkatle baktı. Birkaç yudum su içip derin bir nefes aldım.

"İyi misin Louis?"

"Evet, bir sorun yok." Annemin imalı bakışlarını fark ettiğimde gözlerimi kaçırdım. Zil sesi geldiğinde Anne ayaklandı. Harry annesinin biraz gerisinden kapıya doğru baktı. Bir anda gözleri irileşip beni buldu. Kaşlarımı çatıp bende kapıya doğru baktım. Tanımadığım genç bir oğlan gülümseyerek geldi yanımıza. Harry'nin yanağını öptüğünde dişlerimi sıkıp sakin kalmaya çalıştım. Elimin üzerinde hissettiğim elle yumruğumu sıktığımı yeni fark ettim. Babam gözleriyle uyarı gönderiyordu.

"Sizi Ben ile tanıştırayım. Kendisi yakın bir aile dostumuzun oğlu." babama ve anneme saygılı bir selam verdikten sonra bana elini uzattı. Kaşlarım olabildiğince çatıldı.

"O elini hemen indiriyor musun?" dişlerimin arasından konuştuğumda kaşları alayla havalandı. Kolumun arkasında hissettiğim dokunuşla gözüm sağ tarafıma kaydı. Harry yalvaran gözlerle bana bakıyordu. Derin bir nefes verip ayağa kalktım.

"Ben biraz hava alsam iyi olur." hiç kimsenin bir şey söylemesine izin vermeden hızlıca evden çıktım. Babamın yanında kendimi tutmam gerekmesi haksızlıktı. Kapı tekrar açılıp kapandığında kendimi sert bir dille uyarı almaya hazırlamıştım, karnıma sarılan ellere değil.

"Sakin misin?" O böyle yumuşacık sesiyle konuşurlen nasıl sinirli olabilirdim ki?

"Sakinim." deyip ona döndüm. Kolumu beline sardım. "Ama sadece senin yanındayken. O herif seni öpemez. Ben bile rahat rahat öpemiyorum seni, ona ne oluyor?"

"Hayatında tanıyacağın en cıvık insandır kendisi. Fazla takılma." deyip omuz silkti.

"Bir beta olmasına rağmen alfayla nasıl konuşacağını bilmiyor. Bana elini uzattı." parmakları yanaklarımda dolaşmaya başladığında gözlerimi kapattım.

MY CURLY / L.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin