Önceki bölümdeki güzel yorumlarınız için kocaman öpüyorum sizi😘
~~~
Göl kenarında ayakta dururken karnıma sarılan kollarla irkildim. "Korkma, benim." kolları arasında dönüp kollarımı boynuna sardım. "Bende çok özledim güzelim."
"Biz normalde daha fazla görüşüyorduk, mühürlendiğimizden beri daha az görüşür olduk." belini okşayıp mühür noktasını öptüm.
"Özür dilerim bebeğim, seni ihmal ettiğimin farkındayım." geri çekilip yanağını okşadım. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp koklayarak öptü beni. Daha fazla ayakta durmayıp oturduğumuzda ellerimin üzerini okşayıp avuç içini öptü. "Ne yaptın görüşemediğimiz sürede?"
"Hiçbir şey, evde boş boş oturdum. Annem bile tuhaf tuhaf bakmaya başladı. Sizin evde durumlar nasıl?"
"Aynı, hiçbir fark yok." deyip gözlerini göle çevirdi.
"Neden babanın ne tepki verdiğini anlatamıyorsun bana? Lucas onu gördüğünde moralinin bozuk olduğunu söyledi." iç geçirip tekrar bana döndü.
"Biraz uzanalım mı?" dediğinde başımı salladım. Başımı göğsüne yaslayıp göğsünü okşadım. "Babam eve girdiğim anda anladı her şeyi. Kızmadı desem yalan olur. Hala soğuk bana karşı, sanırım biraz aceleye geldiği için kızgın. Bilmiyorum, bende pek üstüne gitmedim."
"Çok mu kızgın?" ona baktığımda yüzündeki buruk gülümsemeyi gördüm.
"Neredeyse evde yokmuşum gibi davranıyor. Yeterince açıklayıcı mı?" sesinin çatlayışına şahit oldum. Kendimi biraz yukarıya çekip göz kenarlarını öptüm.
"Özür dilerim."
"Senin ne suçun var?"
"Eğer o gün seni o kadar zorlamasaydım böyle olmayacaktı." yanağımı okşayıp ona bakmanı sağladı.
"Saçmalama bebeğim, ben istemesem senin zoruna yapmazdım. Ortada bir suç yok zaten. Biz birbirimizi seviyoruz ve herkes bunu biliyor, eşleneceğimizi de herkes biliyordu. Sen mutluysan bende mutluyum." boynuna sarıldığımda kolları belimi sıkıca sardı.
"Ne yapıyorsunuz siz ikiniz orada?" Andrew'un sesiyle ikimizde oraya baktık. Gülümseyip oturur pozisyona geçtim. Louis ayağa kalkıp elimden tutarak beni de kaldırdı.
"Sana ne, eşimle ne yapacağımı sana mı soracağım?" Lucas ile göz göze geldiğimizde başımı eğip gülümsedim. "Andrew hep onu utandıracak şeyler yapıyorsun." deyip belimden tutup kendine çekti.
~~~
"Ne yapacaksın peki? Babanın inadını bilmeyen yoktur herhalde."
"Bilmiyorum, halletmeye çalışacağım." koluna sarılıp başımı omzuna yasladım.
"Bende seninle gelebilirim, belki beni dinler."
"Neden bu konuyu konuşuyoruz? Ben halledeceğim bir şekilde." kısa bir sessizlik oldu.
"Hadi kalkalım o zaman." Louis hiçbir şey söylemeden ayağa kalkıp beni de kaldırdı. Elimi tutup önden ilerlemeye başladı.
"Ben kendim gidebilirim eve." dediğimde bakışları bana döndü.
"Benimle geleceğini sanıyordum." orada cevap vermeyince bunu istemediğini düşünmüştüm. Gülümseyip daha çok yaklaştım ona.
"Biz buradan ayrılıyoruz." diğerleriyle vedalaştığımızda Louis'nin evine doğru gitmeye başladık.
"Eğer babam ters yaparsa üzülmek, kırılmak yok."
"Tamam." Bu söylediğime ben bile inanmıyordum. Omega olmanın en kötü yönü de buydu işte. İstemesen bile kırılıyordun.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY CURLY / L.S
FanfictionKarşımda oldukça güzel iki kadın ve kadınları kıskandıracak güzelliğe sahip genç bir oğlan vardı. ABO Kurgusu