Gözlerimi çalan telefon sesiyle araladım. Yarı kapalı gözlerimle kim olduğuna bakmadan telefonu kulağıma götürdüm.
"Günaydın Louis." gözlerimi tamamen açtım.
"Günaydın."
"Acaba beni okula bırakabilir misin?" çekingen sesi gülümsememi sağladı.
"10 dakikaya oradayım." dediğimde sessiz bir teşekkür mırıldandı. Hızlıca yerimden kalkıp hazırlandım. Aşağıya indiğimde annem şaşkınca bana baktı.
"Geç uyanacağını düşünmüştüm." dedi. Yanağını öpüp gülümsedim.
"İşim var. Çok geç kalmam." Başını sallayıp masayı hazırlamaya devam etti. Oyalanmadan Harry'nin evine gittim. Kapının önünde beni bekliyordu.
"Selam." dediğimde gülümseyip elini salladı. "Gidelim mi?"
"Gidelim." elini uzattığında hemen tuttum. "Umarım işin yoktu, ben seni çağırdım ama."
"Evde yatmaktan başka işim yoktu. Hem seni görmüş oldum, fena mı oldu?" utangaç gülümsemesi yüzünde yer edindi. Onu daha fazla utandırmamak için yola döndüm.
Sessizce yürürken sürekli bana baktığını hissediyordum. Başımı ona çevirip beklentiye baktım. Bir şey söyleyeceği belliydi.
"Söyle hadi."
"Ne?"
"Ne söyleyeceksen söyle, kıvranıyorsun." alt dudağını dişleyip başını yere eğdi.
"Biraz sonra söyleyeceğim." Başımı sallayıp yürümeye devam ettim. Okulun önünde durduğumuzda karşımda durdu.
"Teşekkür ederim."
"Bunun beni mutlu ettiğini biliyorsun." gülümseyip bakışlarını kaçırdı.
"Sana söylemek istediğim şey-"
"Selam Harry." yanımızdan geçen kıza gülümseyip selam verdi. Ben hala onu beklerken bir sorun olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. Kızla kısa sohbetini bitirip bana döndü.
"Kusura bakma, ne diyordum?"
"Bana söylemek istediğin şey?" yanakları yeniden kızardığında dikkatle mimiklerini izledim. "Bir sorun mu var?" Başını iki yana salladı.
"Ben sadece, düşündüm ki sanırım artık bir sevgilimin olma zamanı geldi." boş boş yüzüne bakmaya başladım. Başkası mı vardı yani? "Louis tepki versene."
"Ne tepki vereyim? Sevgilin olsun istiyorsun ve?" gözlerini devirip nefesini burnundan verdi.
"Salağa mı yatıyorsun? Bu kişinin sen olmasını istiyorum. Sen ve ben anlarsın işte." ciddiğiliğini ölçmeye çalıştım. Onu kucağıma alıp etrafımızda bir tur çevirdiğimde kıkırdayıp etrafa bakındı.
"Herkes bize bakıyor, sakin ol."
"Sakin olamam, sen beni sevdiğini söylemeye çalışıyorsun şuan."
"Söylüyorum." pembeleşmiş yanaklarını öpüp kollarımı sıkıca etrafına sardım. "Dedikodu malzemesi olduk, gerçekten herkes bize bakıyor."
"Sence umurumda mı?" gülüp geri çekildi.
"Derse geç kalıyorum, akşam belki görüşürüz." dediğinde elini tutup avuç içini öptüm.
"Kesin görüşürüz." dedim. Gülümseyip yanağımla dudağım arasında kalan çizgiyi öptü. Koşturarak okula girdiğinde uzun süre arkasından baktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY CURLY / L.S
FanfictionKarşımda oldukça güzel iki kadın ve kadınları kıskandıracak güzelliğe sahip genç bir oğlan vardı. ABO Kurgusu