Aslı
Karanlık,fazlasıyla karanlık. Bu oda, bu duvarlar ve ben. Bir karanlığın içinde yolumu bulmaya çalışıyorum. Ama olmuyor. Konuşmak istiyorum,bir şeyler yapmak. Tekrar eskisi gibi düşünmek ama olmuyor. Korkum herkesin,her şeyin önüne geçiyor. Yavaş yavaş ölüyorum sanki. Eski ben değilim artık. Nerede o korkusuz kız ha. Çoğu insanın çekindiği kız nerede. Ya da durun kimsin ki sen, senden çekinsinler. Ne geliyor elinden ha. Hiç bir bok yapamadın o gün, Takır takır mermi boşaltılırken üstüne ne yapabildin sen. Dur ben söyleyeyim HİÇ koca bir hiç. Kaçtın sadece. Seni bulamasınlar istedin. Didem'den bile kaçtın ama o kız bırakmadı seni, sen bırakmaya çoktan hazırken hemde.
"Çıkarıyoruz Aslı'yı" Ne! Hayır, hayır olamaz. Çıkarmayın beni. Bulurlar bizi yine bulurlar. Ben, ben koruyamam,yardım edemem. Ayak bağı olurum olmaz.
"Saçmalama Ece. Duymadın mı dediklerimi. Çok tehlikeli kendi gözünle de gördün." Doğru tehlikeliydim. Kendimi tutamıyordum. Bir anda arkadaşlarım bana çok yabancı geliyor ve onlara saldırıyordum. Bu yüzden kızmamıştım onlara. Beni kapatmak en doğrusuydu. En azından hastanede değildim.
"Saçmalama Kerem. Aslı o tehlikeli falan değil anlıyor musun beni? Hem ona ihtiyacımız var." Var mıydı sahiden? "Ece, sabrımı mı sınıyorsun ha! Kendine bile şuan faydası yok. Bize nasıl olsun!" Güvenmiyorlardı bana,haksız da sayılmazlardı.
"Aslı sadece biraz cesaretlendirilmeli. Emin ol bizim yanımızda çok daha iyi olacak,çok çabuk toparlayacak güven bana." Yapabilir miydim sahiden,dizginleyebilir miydim kendimi?
"Kaç aydır ortalıkta yoksun,neredeydin ne yaptın bilmiyorum bile. Nereden bileceğim bizi satmayacağını!" Saçmalama "Saçmalama Kerem. Ece bu Ece farkında mısın? Sen istedin onu burada şimdi şüphe duyamazsın!" Oğuzhan... Her gece buraya gelip saatlerce konuşurdu,ya da sadece susardı. Deli gibi sarılmak istememe rağmen çekinip bir şey yapamazdım. Şu cama bile gidemezdim.
"Benden şüphe duyamazsın Kerem, bunu aklından bile geçiremezsin. Orada tutmak istediğin kişi Aslı. Benim,bizim canımız ve kabul et ya da etme şuan bir arada hareket etmek zorundayız."
Ses gelmedi ya da uzaklaştılar ben duyamıyorum,bilmiyorum. Ve aniden açıldı ışıklar. Aydınlıkta bile karanlığı yaşamak çok boktandı.Ama toplarlanmalıydım,mecburdum, "Kapıyı aç, lütfen." Gelme Ece ya da gel çok özledim seni gel. Bir ve iki tık sesi ve bum çıkış yolu artık açık. Saçları kısalmış,zaten zayıf olan bedeni iyice erimiş, Gözleri buğulu,ağlayacak ama sıkıyor kendini belli. Ellerini iki yandan yumruk yapmış.Adımları yavaş ama güvenli,korkmuyor benden belli. Hareket etmedim yerimden. Bir milim bile kımıldamadım. Hazır kafam yerindeyken doya doya sarılmalıydım. "Konuşmak ister misin?" Başımı ağaşı ve yukarı hareket ettirdim sadece. Konuşmaya cesaretim yoktu çünkü. Odanın sağ köşesine bağdaş kurup oturdu. Ben de sol köşesine geçtim. Tereddütlüydü,ne konuşacağını kestiremiyordu.
"Nasılsın diye sormayacağım çü-" "Çünkü halim içler acısı değil mi?" Hah çok güzel kurduğum ilk cümle gerçekten harika! Bir süre bekledi sadece. Gözleri tüm yüzümü taradı. Mavi gözleri sinirle parıldadı.
"Çünkü iyisin görüyorum. Halinin içler acısı olduğu falan da yok saçmalama." Beni kandırmaya çalışıyor diye düşünmeliydim gözlerine bakmasaydım şayet.
"Anlat bana Aslı. Neler olup bitti anlat. Anlat ki bir çözüm bulalım." Anlatmak istiyordum hemde deli gibi ama...
"Kimsin sen! Nerede benim arkadaşım. Çat çat konuşan o kız,utanmaz ağzı bozuk biraz da asabi kız nerede!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Ve Tehlikeli (Düzenleniyor)
Mystery / ThrillerKaranlık, çok karanlık. Aradan geçen zaman hepimizi değiştirmişti. Farklı yerlere dağılmıştık, kaybolmuştuk. Karanlığın üzerimize çökmesine biz izin vermiştik. Şimdi o karanlığı kaldırma vakti gelmişti. Kaldığımız yerden değil, düzeni yeniden kurma...