30 #evdekal

138 6 0
                                    

"Karanlıktaysan, gölgen bile seni yalnız bırakır" - Schindler's List

Merhaba, normalde Cuma akşamı yayınlayacaktım ama şimdiden yayınlamak istedim. Her ne kadar belirlenen okunma ve oy sayısına ulaşamasakta sizleri bekletmeye hakkım olmadığını düşündüm. Severek okumanız dileğiyle. Unutmadan lütfen kendinize çok dikkat edin. Farkındayım evde olmak zor, zor ve sıkıcı ama biraz sabredelim. Lütfen evden çıkmayalım ve bağışıklığımızı yüksek tutalım. Unutmayın bu günler de elbet geçecek.O zaman kadar ben de yeni bölümler ile burada olacağım.

 Sağlıkla ve sevgi ile kalın. 


Aslı

İnsanın en büyük mücadelesi kendisi ile başbaşa kaldığı anda başlar. Önce düşünür; neler yaptım, neden yaptım. Kendini ikna etmeye çalışır önce ve gariptir ki başarırda, ama sadece bir bilemedin iki saat kadar sürer . Sonra yeniden gelir aklına, hiç gitmemek üzere bu sefer. Hesap sorar kendisine, kendi içinde bahaneler üretir ve yine kendisi yıkar onları. Saatler ilerler, gece asla bitmez. Güneş açsa bile gecedir hala, baharı kıştır uzun bir süre. 

Vicdanı yanı başındaki doğrucu, mantığı ise en karanlık tarafıdır. Biri onu gerçeklerle yüzleştirirken öbürü yalanlarla boyar gözünü. En kötüsü de hangisi ağır basarsa bassın kaybeden yine kendisidir.

Birlerinin baharı başlarken, günü aydınlanırken onun kışı başlar ve güneşi batar. Gülemez, ağlayamaz,konuşamaz, yemez içmez...

Bugün, birimizin daha başladı kışı. Masmavi güven saçan gözler, siyahın en koyusuna büründü. Baktığı yeri deldi geçti. Ateş gibi yanan elleri kucağındaki kadının soğukluğunu aldı. Ağladı ama bir damla yaş akmadı. Sustu, sadece sustu. Bugün onun sessizliği, birilerinin cehennemi oldu.

5 Saat Önce

Korkunç, evet tek kelimeyle korkunç. Birilerinin eline geçerse herkesin sonu olacak bilgilerdi bunlar. Birilerinin ölüm emirleri, görevleri, karanlık işleri hepsi, hepsi bu dosyadaydı. 

"Bitti mi işin?" Son kez kontrol ettikten sonra kağıtların hepsini topladım. "Anladım bitmiş ve hoş şeyler yok değil mi?" dedi Didem. Sesinde hem merak hem de endişe vardı. Sonunu bilmediğimiz - bilmiyormuş gibi yaptığımız- bir işin içerisine girmiştik. Yapacağımız en ufak bir hata sonumuzu getirirdi.

Didem ile beraber salona girdik. Herkes yemek masasının etrafında oturmuş merakla anlatacaklarımı bekliyordu. Elimdeki kağıtları masanın üzerine bıraktım. İki elimi masaya koyup biraz öne eğildim. Kafamı toplarmaya çalıştım. Derin bir nefes alıp sımsıkı yumduğum gözlerimi açtım. Meraklı gözler yüzümün her bir köşesinde geziyor fakat ağızlarını açmıyorlardı.

"Samet, Samet Ağabey hakkında neler biliyorsunuz, Burak?" bu sorum doğrudan onaydı. Çünkü herkesin hakkında en iyi bilgiye o sahipti. Tüm gözler bu sefer Burak'a döndü. Verdiği, vereceği her detay çok önemliydi. Gözünü ahşap zemine sabitleyip kısa bir süre düşündü. Uzayan sakallarını sıvazlayıp gözlerini gözlerime dikti. 

"Ne bilmek istiyorsun?"

"Her şeyi, her detayı. Senin bildiğin ne varsa hepsini istiyorum." dedim sabırsızlıkla. Kısa bir süre tereddütle baktı bana. Burak her şeyi bilirdi fakat sadece onda ve Ağabeylerde kalırdı. "Burak!" dedim. Sesim istemesemde yükseliyordu.

Gizemli Ve Tehlikeli (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin