Akşam yemeği için açık havada şık bir mekana gelmişlerdi.
Songül manzaraya bakıp mırıldandı.
"Ya ben çok sevdim Muğla'yı."
Güney:
"Hep gel o zaman." diye göz kırptı. "Hem iş teklifi de var unutma."
Songül:
"Bakalım bizimkileri ikna edebilirsem..."
Güney:
"Edersin bence."
Songül:
"İnşallah..."
Güney:
"Ne yiyoruz?" dedi elindeki menüye bakıp. "Buranın balığı çok meşhurdur..."
Songül:
"Tamam o zaman balık yiyelim."
Güney:
"Arkadaşlarla rakı balık yaparız hep burada."
Songül:
"Şimdi de yapmayacaksın herhalde."
Güney:
"Sen içmiyordun değil mi?" diye gözlerini kıstı. "Neyse bugünlük sana uyacağım o zaman." dedi sipariş vermek için garsona işaret ederken.
Dakikalar sonra yemekleri gelmişti. Songül yemeğini yerken Güney gülümseyerek ona bakıyordu.
"Nasıl beğendin mi?"
Songül:
"Güzelmiş cidden. Ama sen öyle bakmaya devam edersen yiyemeyeceğim."
Güney güldü.
"Ne yapayım gözlerimi alamıyorum."
Songül:
"Yine kıpkırmızı oldum kesin."
Güney:
"O halin de ayrı bi güzel."
Songül:
"Beni iyice utandırmaya mı çalışıyorsun?"
Güney:
"Tamam sustum. Yemeğini rahatça ye sonra devam ederim."
Songül gülerek yemeğine dönmüştü.
Yemekten sonra Güney Songül'ü tatlı yemek için şirin bir mekana götürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Tutulması
FanfictionKalp tutulmuştu bir kere... Vazgeçmeye çalışsa da o çekik gözleri söküp atamıyordu kalbinden.