Ertesi gün Songül Güney'den önce uyanmış ve kahvaltıyı hazırlamıştı. Üstünü giyindikten sonra Güney'i uyandırmak için odasına gitti. Kapıyı usulca açıp içeri girdiğinde Güney'in hala uyuduğunu gördü.
Songül'ün kıyafeti 👇🏻
Yatağın kenarına oturdu ve Güney'in saçlarını okşarken fısıldadı.
"Sevgilim... Uyan hadi kahvaltı hazır."
Güney:
"Rüyadayım değil mi?" diye mırıldandı gözlerini açmadan.
Songül:
"Rüya değil Güney.. Kahvaltı hazır bak çaylar soğuyacak."
Güney tek gözünü kısıkça açıp Songül'e baktı.
"Evlendik mi biz?"
Songül güldü.
"Ne evlenmesi Güney. Daha bir ay var..."
Güney gözlerini ovarak dikleşti.
"Ne geçmez bir aymış anasını satıyım."
Songül:
"Sana da günaydın."
Güney:
"Günaydın bitanem." diye Songül'ün yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. "Ne var kahvaltıda?" dedi dudaklarını ıslatıp.
Songül:
"Krep yaptım. Seversin değil mi?"
Güney burun kıvırdı.
"Hiç sevmem."
Songül:
"Ya.." dedi üzüntüyle. "Başka bir şey yapayım o zaman." diyerek kalkıyordu ki Güney'in kolları izin vermedi.
Güney:
"Dur güzelim şaka yapıyorum." diye güldü. "Severim.. Hele ki sen yaparsan bayılırım." dedi Songül'ün ellerine minik öpücükler kondurup.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Tutulması
FanfictionKalp tutulmuştu bir kere... Vazgeçmeye çalışsa da o çekik gözleri söküp atamıyordu kalbinden.