Güney:
"Songül.." derken karşısındaki genci görünce gözlerini kıstı. "Çağrı..."
Çağrı:
"Güney..." dedi Güney'le tokalaşıp sarılırken.
Güney:
"Ne işin var senin burada?"
Çağrı:
"Geri döndüm..."
Güney:
"Çok kararlı gitmiştin dönmemeye."
Çağrı:
"Öyleydi... Ama olmadı." diye mırıldandı. "Artık buralardayım nasılsa. Konuşuruz daha."
Güney:
"Damla biliyor mu geldiğini?"
Songül soran gözlerle Güney'e bakarken neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Çağrı başını iki yana salladı.
"Bilmiyor..."
Güney:
"Söyleyecek misin?"
Çağrı:
"Görüşmek istiyorum ama biraz cesaretimi toplamam lazım sanırım... Yardımcı olursun değil mi?"
Güney dudağını ısırdı.
"Yine aynı şeyleri yaşatmayacaksan olurum."
Çağrı:
"Akıllandım..." diye güldüğünde Güney de hafifce gülmüştü.
"Tamam o zaman... Sen yerleş yine haberleşiriz."
Çağrı:
"Sağol... Bu arada arkadaş?" dedi Songül'ü işaret edip.
Güney alnını kaşıdı.
"Tanıştırmayı unuttum... Nişanlım Songül.."
Çağrı:
"Nişanlın mı?" dedi soran gözlerle.
Güney Mine'yi kastettiğini anlamıştı.
"Hayatımın aşkını bulunca nişanlandım. Bir ay sonra da düğünümüz var."
Çağrı:
"Oo hayırlı olsun. Çok memnun oldum bu arada. Ben de Çağrı. Güney'in eski bir arkadaşı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Tutulması
FanfictionKalp tutulmuştu bir kere... Vazgeçmeye çalışsa da o çekik gözleri söküp atamıyordu kalbinden.