Kalp Tutulması

- 133 -

2 hafta sonra

Songül ve Güney Selin'lere yemeğe gidecekti bu akşam. Güney daha işten gelmemişti. Songül ise evde hazırlanıyordu.



Giyinip saçını yaptıktan sonra hazırladığı börekleri bir kaba koymuştu ki kapı çaldı.

Songül hızlı adımlarla gidip kapıyı açtığında Güney karşısındaydı.

Songül:

"Hoş geldin.."

Güney:

"Hoşbulduk güzelim. Anahtarım vardı ama kapıyı senin açman çok hoşuma gittiği için zile bastım." diye göz kırptığında Songül güldü.

"Gel hadi üstünü değiştir de çıkalım."

Güney:

"Gerek yok aşkım ya çok yorgunum. Direkt böyle gidelim."

Songül elini Güney'in yanağına koydu.

"Çok mu yormuşlar benim kocamı bugün?"

Güney:

"Çok... Ama bi öpersen yorgunluk falan kalmaz."

Songül:

"Komşular falan görür..."

Güney:

"Görmez.. Baksana kimse yok." dedi kolunu Songül'ün beline sarıp. "Hem görseler ne olacak? Karı kocayız biz."

Songül Güney'in yanağıyla dudağı arasında bir yere dudaklarını bastırmıştı.

Güney:

"Ohh.. Çok iyi geldi."

Songül güldü.

"Bekle telefonumu falan alıp geliyorum."

Güney:

"Tamam güzelim."

*********
Hep beraber sofradaydılar.

Selin:

"Feride'yle görüntülü konuştuk bugün. Nil de Can da öyle değişmiş ki..."

Naz:

"Evet Nil bize güldü hep."

Ekrem:

"Uzaktalar göremiyoruz ki. Yakında olsalar bol bol severdik ne güzel."

Selin:

"Vallahi torun sevgisini anlayamadık doğru düzgün... Sizin çocuğunuza artık..."