- 148 -

348 30 23
                                    

Güney koşa koşa eve gelmişti. Nefes nefese kapıyı çaldığında Songül dolu dolu gözlerle açmıştı kapıyı.

Güney:

"Aşkım..." dediğinde Songül boynuna sarıldı.

"Çok sancım var."

Güney:

"Tamam sakin ol güzelim oldu mu? Bi taksi çağırayım hemen hastaneye gidelim." dedi Songül'ün saçlarını okşayarak.

Songül'ün ara ara sancısı hafiflese de sancısı başladığında istemsizce gözyaşları süzülüyordu.

Nihayet taksi gelmiş ve hastaneye ulaşmışlardı. Odada Songül'ün doktorunu beklerken Songül yatağa uzanmış Güney de yatağın kenarına oturup Songül'ün elini avuçlarının arasına almıştı.

Güney:

"Azıcık sık dişini güzelim.. geçecek." derken karısının acı çektiğini görmek onu da kahrediyordu.

Songül:

"Daha vardı doğuma.. Bir şey olmaz değil mi bebeğimize?" dedi acıyla gözlerini sıkıp.

Güney:

"Olmaz bir şey. Düşünme öyle şeyler sen." diye Songül'ün saçlarını okşadı.

Doktor gelip Songül'ü muayene etmişti.

Güney:

"Bir sıkıntı yok değil mi dedi?" duvara yaslanmayı bırakıp yanlarına gelirken.

Doktor:

"Bugün Songül Hanım'ı doğuma alırız. Fakat maalesef bir süre daha dayanmanız lazım."

Güney:

"O neden? Alıyorsanız hemen alın. Niye acı çektiriyorsunuz?"

Doktor:

"Sancılar başlamış fakat. Doğum için biraz bekleyeceğiz. Zamanı gelince hemen alacağız."

Doktor gidince Güney Songül'ün elini sıkıca tuttu güç vermek istercesine.

"Biraz dayan güzelim... Geçecek."

Songül gözünden süzülen yaşları silip başını salladı.

Güney:

"Ben annemlere haber vereyim en iyisi." diyerek annesini arayıp söyledi. Ardından Songül'ün ailesine de haber verdi.

Güney tekrar yatağa oturduğunda Songül gözlerini sıkıca kapatmış Güney'in elini tutuyordu. Güney ise onu sakinleştirmek için usul usul saçlarını okşuyordu.

Güney:

"Bebeğimize kavuşup evimize gittiğimizi hayal et. O minicik elleriyle parmağımızı tutacak, yüzümüze tebessüm edecek.. Tabi bazen de hatta çoğu zaman uykusuz bırakacak."

Kalp TutulmasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin