Bugün izin günleriydi ve birlikte alışverişe gideceklerdi.
Güney kahvaltısını hızlı hızlı yaparken Selin söylendi.
"Oğlum yavaş yesene... İzin günün bugün ailece kahvaltı yapıyoruz ne güzel."
Güney:
"Songül'le çıkacağız anne."
Selin:
"Hafta içi her gün görüşüyorsunuz. Bari izin gününü bize ayırsan."
Güney:
"Anne dükkanda da çok yoğunuz birbirimizi görmüyoruz bile doğru düzgün... Söz bir gün de size ayırırım."
Ekrem:
"Selin bırak rahatça gezsinler çocuklar. Her gün çalışıyorlar zaten."
Selin:
"Aman tamam gezsinler demedim bir şey."
Güney gülerek annesinin yanağına bir öpücük kondurdu.
"Birileri kıskanmış mı sanki?"
Selin usulca Güney'in omzuna vurdu.
"Ne kıskanacağım?"
Ekrem, Güney ve Naz gülmüştü.
Naz:
"Nereye gideceksiniz abi?"
Güney:
"Alışverişe." dedi Naz'ın burnunu sıkıp "Songül ablanın alacakları varmış."
Naz:
"Akşam erken gelirseniz dondurma yemeye gidelim mi?"
Güney güldü.
"Olur gideriz." diyerek çayından bir yudum alıp ayağa kalktı. "Hadi kaçtım ben."
Ekrem:
"Güle güle. Selam söyle Songül'e." diye güldüğünde Güney annesine bakıp güldü.
"Söylerim..."
********
Güney kapıyı çaldığında Songül'ün hazırlanmış bir halde açacağını beklese de Songül eşofmanlarla ve dağılmış saçlarıyla açmıştı kapıyı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Tutulması
FanfictionKalp tutulmuştu bir kere... Vazgeçmeye çalışsa da o çekik gözleri söküp atamıyordu kalbinden.