Kapıyı çalıp beklerken Songül güldü.
"Hala sallanıyor gibiyim..."
Güney:
"Niye?"
Songül:
"Tren sürekli sallanıyordu ya ondan herhalde. Sen sallanmıyor musun?"
Güney başını iki yana salladı.
"Bilmem çok etkilemedi beni. Kötüysen tutun bana."
Songül:
"Yok yok o kadar değil." derken Feride Can'la birlikte kapıyı açmıştı.
Can:
"Dayı!" diye Güney'in kucağına zıplayıp kollarını boynuna sardığında Güney yeğenine sıkıca sarıldı.
"Aslanım..."
Feride:
"Hoşgeldiniz.." dedi kocaman gülümsemeyle.
Songül:
"Hoşbulduk abla..."
Feride:
"Yorgunsunuzdur içeri geçin hadi."
Feride ve Songül valizleri alıyordu ki Güney durdurdu.
"Siz bırakın ben alırım." deyip Can'ın yanağına bir öpücük kondurdu. "Paşam şu valizleri alayım sonra ilgileneceğim seninle tamam mı?"
Can başını sallarken Güney yanağını sıkıp valizleri içeri taşıdı.
Hep beraber salona geçmişlerdi.
Güney:
"Eniştem işte mi?"
Feride başını salladı.
"Yoğun çalışıyor bu aralar. Yoksa izin alacaktı sizi gardan almak için."
Güney:
"Sorun olmadı ya hemen bir taksiye bindik geldik... Prenses nerede?"
Feride:
"Uyuyor..."
Songül:
"Ya ne zaman uyanır?"
Feride:
"Uyanmak üzeredir... Uykusunu almadan kalkarsa çok huysuz olur o yüzden siz gelene kadar uykusunu alsın dedim."
Güney:
"Pşşt yakışıklı gel bakayım şöyle..." diye dizine vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Tutulması
FanfictionKalp tutulmuştu bir kere... Vazgeçmeye çalışsa da o çekik gözleri söküp atamıyordu kalbinden.