5. Bölüm

5.1K 261 20
                                    

Mahallemizi seviyorum. En çok Oğuzhan'ın payı var tabii. Zaten bu mahallede büyüdük biz. Birlikte büyüdük...

Kiminizin bildiği, kiminizin bilmediği o mahalle sıcaklığı Menekşe mahallesinde de var yavrularım.
Mahallemiz çok fazla yaşama tanık oldu. En basitinden Engin Abi.

Kendisi bu mahalleye yetimhaneden kaçıp gelmişti yıllar önce. Gece yarısı Ali Amca bulmuş onu. Kimsesi olmadığını öğrenince de evine almış. Ali Amca ile Semire Teyze oğulları yerine koymuşlar Engin Abi'yi.

Engin Abi 18 inde genç bir delikanlı olduğunda gönlü Hümeyra Abla'ya kaydı. Hümeyra Abla'dan da karşılık geldi tabii. 3 yıl boyunca Hümeyra Abla'nın babasından kaça kaça sevgili oldular.

En sonunda evlenmeleri için engel kalmamıştı. 20 ve 21 yaşında iki gençlerdi. Ancak Engin Abi için o kadar kolay değildi. Düzgün bir işi yoktu, yetimdi. Hümeyra Abla sorun olmayacağını söylese de Engin Abi hazır hissetmiyordu.

Bu yüzden söz verdi Hümeyra Abla'ya. 2 sene istedi ondan. İşlerini yerine sokması için ve iki sene daha beklediler. Bu iki senede Engin Abi çok çalıştı ve mahallenin başına bir kahvehane açtı. Tabii mahalledeki adamlar çok sevindi buna. Kahvede de işler yoluna girince Haluk Amca'ya söylediler.

Haluk Amca Engin Abi'nin beklediği tepkiyi vermedi. Aksine sevindi. Mahalleli tarafından büyütüldü Engin Abi sonuçta. Tanırlardı, bilirlerdi ne kadar delikanlı olduğunu. Böylelikle evlenmiş oldular. Şimdi ikiz kızları var. Açelya ve Aleyna. Çok da mutlular. Ayrıca Hümeyra Abla üçüncü çocuklarına hamile.

Mahallenin kadınlarında ise ayrı bir eğlence vardır. Hepsinin birbirinden farklı hayatları olsa da gönülleri kocamandır. Haftada bir, gün yapıp, dedikodunun dibine vururlar. Aynı zamanda yine haftada bir toplanıp kuran okuyup, tövbe ederler. Garipler ama tatlılar be.

Şimdi de o günlerden birindeyiz. Ben ve Su açık büfeye gelmiş gibi çıldırıp, tabağımızı tepeleme doldurduk ve şimdi ortada oturmuş bütün dedikoduları takip ediyoruz. Gözlerimiz fır dönüyor hiçbir dedikoduyu kaçırmamak adına. Çok acayip şey bu dedikodu yavrularım.

"Aman üç mahalle yandaki Serap yok mu?"

Gözlerim kocaman açıldı. Mahallenin dışına da çıkmışlardı.

"Oha anasını satıyım, mahallenin dışına çıktılar."

Evet kadim dostum farkettim. Başımla onaylayıp ne söyleyeceklerini merak ederek kulaklarımı dört açtım.

"Gecenin yarısı bir oğlanla parkta görmüşler bunu. Artık ne işi varsa."

Annem lafa girdi hemen. Ana karışma sen kızın gece yarısı sevdiceğiyle kelle paçacıdan döndü.

"Ay bu kızlarda edep kalmamış. Gece yarısı bir oğlanla nasıl dışarıya çıkıyor anlamış değilim. Bunu yetiştiren anada suç."

Herkes onu onaylarken korktuğum başıma geldi yavrularım. (G)Özlem Teyze hayretle bana döndü ve anneme cevap verdi.

"Vallahi Asiye öyle diyorsun ama senin kızı da gece yarısı Oğuzhan ile gördüm sokağın ortasında. Artık ne halta öyle gülüşüp konuşuyorlarsa. Gecenin bir vakti tövbe tövbe."

'Yaa gerçekten öyle mi görünüyoruz? Yakın mı görünüyoruz?' Dememek için dilimi ısırdım. Kötü bir şey söyledi Melo! Evet!
Pis gözlemci! Şimdi bütün gözler bendeydi. Annem şok olmuş bir şekilde bana baktı. Allah'ım sen yardım et. Herkes bana bakarken yavaşça yutkundum. Poğaça boğazımdan geçmeyince bir de çayımdan bir yudum aldım. Dudaklarımı dilimle nemlendirip, hepsine tek tek baktım. Tövbe tövbe demişti değil mi? Sanki ne yaptık yahu!

%106 UyumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin