9. Bölüm

4.5K 251 27
                                    

Kafamı yavaşça çevirdim. Aynı zamanda dua ediyordum tanıdık olmaması için. Gördüğüm kişiyle kaşlarım havalandı. Yarısı bitmiş sigarayı arkama sakladım dikkatlice. Beni mi takip etti acaba. Ya dünyamın merkezi neden her yerden sen çıkıyorsun? Hayır bu çok güzel bir şey. İnan şanslı hissediyorum ama ben senin yüzüne bakmaya utanırken yaklaşmasan mı?

Tabii ki yine dinlemeden bana doğru geldi ve oturduğum büyük taşa, yanıma oturdu o da. Allah'ım başladım yine Teksas sincabı gibi titremeye. Kokusu da geliyor. Öldürmek mi amacın aslanım?

"Boşuna saklama, gördüm zaten."

Sesiyle daha fazla titremeye başladım. Yok yok soğuktan hep. Arkamdan çıkardım sigarayı ve ona yalvarır bir şekilde bakmaya başladım. Babam öğrenmemeliydi. Çok utanırdım ondan.

"Neden bütün yanlışlarına şahit oluyorum."

İnsan sevdiğine dürüsttür yakışıklı.

"Cevabını bulunca sana da vereceğimden şüphen olmasın."

Konuşma bahanesi olur işte. Bir elini cebine atıp o da sigara çıkardı. Ha söyledim mi bilmiyorum. Enişteniz de sigara içiyor. Hatta benden daha fazla içiyor. Keşliği var yani.

Sigarayı çıkarıp ceplerini aramaya başladı. Açık çantamdan çakmağı çıkarıp ona uzattım. Bir çakmağa bir de bana baktı. La öyle bakma la!
Kafasını iki yana salladı ve elimdeki çakmağı aldı. Hayır aldın da yani bu neyin havası? Ben de sigarama devam ettim. Gülüşüne şiirler yazdığım bey tekrar elini cebine attı ve bu sefer içinden benim telefonum çıktı.

Allah aşkına o cepten daha neler çıkacak? Şaşkınca bakıp telefonumu aldım elinden. Sonra ikimizde devam ettik sigaramızı içmeye. Titriyordu ellerim. Yanımdaydı çünkü.

Belki de söylemeliyim. Daha ne kadar içimde tutacağım Allah aşkına. Zaten her şey sarpa sardı. Uzatmanın anlamı yok ki. Olmadı bir daha çıkmam karşısına. Ayrı eve geçerim. İşe girerim. Orada yaşayıp ölürüm. En kötü ihtimalle tabii. Derin bir nefes aldım. Tamam ya söyleyeceğim.

Melike sen ne kadar plan yaptın bu an için. Yaparsın kızım. Su'ya hep sen cesaret verdin. Sıra kendinde. Ya kızarsa? Ya sevdamı hafife alıp yalan olduğunu söylerse? Yeminle en hakiki yumruğumu yer o hayran hayran baktığım suratına.

Der mi ki?

Oğuzhan'ım öyle bir insan değil ki. O her zaman kadınlara kibar davranır. Kimsenin kalbini kırmaz. Kim yardım istese yardım eder. Ee yavrularım birini sevdim. O da adam olsun değil mi?  Yav o arsız sarı şeytana bile kibar davranmıştı. Bana bana Melike'ye mi kötü davranacak? Tamam tamam söyleyeceğim. Yani n'olacak ki? İçime ata ata şiştim be.

Rahatlamaya çalıştım. Ellerim hâlâ titriyor ama sanırım Oğuzhan yanımda oldukça bu değişmeyecektir. Tekrar derin bir nefes aldım ve sessizce sadece ikimizin duyacağı tonda ezberlemek için 1 ay uğraştığım şiiri okumaya başladım.

'söyle bana
sevdiğim
geceleri neden uyku tutmuyor?
neden eriyorum gün geçtikçe mum gibi?

aşktan değil mi? '

Kafasını bana çevirdi, ben zaten ona bakıyordum. Belki gözlerimi kaçırıp başka yere bakmam gerekiyordu ama bilakis ben onun gözlerinin en içine baktım. Orayı sadece benim gördüğümü biliyorum. Birbirimizin gözlerinin içine bakarken devam ettim.

'neden titriyorum seni görünce?
bakıyorken gözlerine kızarmam
konuşurken güneş gibi tutulmam

aşktan değil mi?'

%106 UyumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin