18. Bölüm

3.4K 154 17
                                    

Aman efendim Oğuzhan Beyler mi varmış multimedyada?

Hayatımın gençlik kısmı bu hisle doluydu aslına bakarsanız. Özellikle lise hayatımda ergenliğimden olsa gerek yaptığım hatalar ortaya çıkmaya başlayınca büyük bir panik içerisine girerdim.

Peki şimdi? Nereden bilebilirdim ki 18-19 yaşındayken tanıdığım bir erkeğin 6 yıl sonra yeniden bana bu hissi tattıracağını. Tek fark! Ben kötü bir şey yapmamıştım. Reddetmiştim sonuçta.

Neden panik yapıyorsun o hâlde?

Bu sanırım Can ile o zamanlar azıcık flörtleştiğim içindi. Hayır! Size yalan söylemedim dostlarım.

Lakin sanırım Su'yun beni ve Can'ı sevgili yapmaya çalıştığını söylememiştim. Evet, Su o zamanların düşüncesiyle hayır dememe rağmen ikimizin arasını yapmaya çalışıp yengesi olacağımı söylüyordu. Bu berbat bir şeydi! Ancak maruz görün çünkü 18 yaşında ve toyduk!

Şükür ki ben Su ısrar etse de Can ile sevgili olmamıştım. Düşüneceğim -neyi düşünüyorsun sen ya neyi- demiştim ve ardından yalnızca mesajlaşmıştık.

Bütün mesajlaşma onun bana iltifat etmesi yani yılışıklık yapması ve benim utanıp sürekli teşekkür etmemle doluydu ve iğrençti! Şimdi Oğuzhan bana 'Aranızda bir şey olmuş muydu?' Dediğinde ne diyeceğimi bilememem de bu yüzdendi.

Oğuzhan çok fazla durduğumu farkedip omuzlarımdan tutup beni kendinden uzaklaştırdı ve yüzümü kendine doğru kaldırdı. Tamam, endişe etmene gerek yok Melike!

"Soru sordum."

Şunu daha sıcakkanlı söyleyebilirdin Oğuzhan'ım. Zira şu an bana kutuplardaymışız hissini verdin! Derin bir nefes eşliğinde konuştum.

"İlişkimiz yoktu ve hiç olmadı."

Evet doğru bir şey.

"Olmak üzere miydi?"

İşte buna doğru cevap vermemin imkanı yoktu. Çünkü öyleydi! Olmak üzereydi! Yalan söylesem de karşımdaki özel adamın bunu anlayacağını bildiğim için doğruyu söyledim.

"Birden fazla teklif yaptı sonunda düşüneceğim dedim ama yine reddettim."

Lütfen ama! Bu hissi sevmiyordum. Şu an her bir zerrem Oğuzhan'a sıkı sıkı sarılmak istiyordu. Sanırım bunu önleyemedim. Ah, hayır kesinlikle bunu önleyemedim. Bir koala gibi sevdiğim beyin beline sarıldım ve hızlı hızlı konuştum.

"18 yaşındaydım ve aşırı saçma sapan bir şeydi. Su'nun ısrarıyla konuşmaya başlamıştık. Ki konuşma bile sayılmazdı. Ben hiçbir şey hissetmiyordum ki ona. Söylediği şeylere teşekkür ediyordum sadece. Zaten ısrarla teklif edince en sonunda kesin bir şekilde bitirdim konuşmayı. Bak zaten çok eskidendi canımın içi. Baya eskidendi."

Adam seni öldürmeyecek Melike! Sinirlenmesini istemiyorumdur belki heh?!Vücudumu saran kollara bakılacak olursa başarmıştım! Aferin kız Melo!

"Hayır elimden bir kaza çıkacak. Şerefsiz gibi dikiyor gözlerini."

İlk ellerimi sıkıca beline sardım. Sonra kafamı biraz geri çekip yanağından öptüm.

"İster baksın ister bakmasın. Benim gözlerim sadece sende sonuç olarak. Hem bence bu saatten sonra bakmaz, bakamaz."

Güldüğünü gördüm. Oh! Yahu ne kadar güzel gülüyor. Sahiden ya! Onu gülerken görünce ben de güldüm.

%106 UyumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin