26. Bölüm

2K 131 10
                                    

Yavrularım Kenan karakterinde oldukça kararsızım. Sizin önerdiklerinize de elbette açığım. Buraya yazın lütfen.

Lia karakteri için de aklımdaki diğer kızı bırakıyorum. Siz seçin önceki mi bu mu diye. Multimedyada diğer düşündüğüm. Ben alttakini daha çok beğeniyorum daha samimi geliyor ama sizin de fikirlerinizi almak istiyorum yavrular.

 Ben alttakini daha çok beğeniyorum daha samimi geliyor ama sizin de fikirlerinizi almak istiyorum yavrular

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy vermeyi unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy vermeyi unutmayın. Casper okuyucu olmayın canlarım <3

•••

Kenan'ın şaşkın bakışlarına Lia ağzı kulaklarında bir şekilde bakarken ben her şeyi noluyor lan modunda izliyordum. Ya kulaklarımda acilen düzeltilmesi gereken bir sorun vardı ya da Lia daha yeni gördüğü erkekten hoşlanacak kadar delirmişti. Ve çok üzülerek söylüyorum ki kulaklarımda herhangi bir sorun olmadığına emindim. Bu bakışma bir dakikaya yakın bir zaman sürdü ta ki Lia konuşana kadar.

"Aa! Ben çok özür dilerim. Bir dakika."

Bu sefer ne yaptığını anlamaya çalışıyorduk ikimiz de. Lia ise önünde 100 ü geçkin rozet olan mor sırt çantasında bir şey aramaya başladı. Bazen hiç 26 yaşındaymış gibi durmuyordu -hatta çoğu zaman- ama yine de bu tarzı onu daha özgün yapıyordu tartışmasız.

Çıkardığı mendili görür görmez kaşlarımı çatarak bakmaya başladım ona. Bu kendini kötülemekti ve Lia bunu hep yapıyordu. İnsanların vücudunun pis olduğunu düşünmesinden nefret ederdi. Bu yüzden olabildiğince temiz tutardı tenini. Çantasında mutlaka iki tane ıslak mendil bulunurdu.

Ancak bunları bir katile yapması çok saçmaydı. Elini silip tekrar etrafını düzeltti ve sağ elini yine Kenan'a doğru uzattı. Yüzündeki sırıtış yerini koruyordu.

"Hâlâ Lia."

Kenan'ın yüzü ise yeniden ifadesizleşmişti. Baştan beri bozmadığı duruşunu ilk defa bozarak o da sağ elini kaldırdı ve Lia'ya uzattı.

"İnan bana ellerim seninkinden daha kirli."

Biraz bekleyip Lia'ya bakarak tekrar konuştu. Bu onun özelliğiydi sanırım. Hızlı konuşan biri değildi. Acelesi yokmuş gibiydi.

%106 UyumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin