Sabah uyanıp lavaboda işerimi halledip üstümü giyindim (Medya). Arabaya binip okula sürdüm. Kahvaltı hazırlamaya üşendiğim için okulda bir şeyler atıştırırım diye düşünüyorum.
Arabayı park edip okul binasına girdim. İlk dersim olan sınıf kendi sınıfımdı. Sözel bir sınıf oldukları için fazladan edebiyat dersi görüyorlardı. Öğretmenler odasına girip iş arkadaşlarımı selamladım.
Zil çaldığında kitaplarımı alıp sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Evet bugün biraz geç kalmıştım. Sınıfa girip kitaplarımı koydum. Girdiğimi fark ettiklerinde susup bana baktılar.
"Günaydın çocuklar. Geçen ilk dersimiz diye işlemedik ama şimdi sayfa 17'yi açın ve şiiri okuyup yan sayfadaki etkinliği kendi bilginizle doldurun."
Tüm sınıf oflayıp dediğimi yaparken masamın önüne geçip ben de kendi kitabımdan sayfayı açtım. Zaten o şiiri ezbere biliyordum ve dün akşam kendi evimde etkinliklere bakmıştım. Başımı kaldırıp öğrencilere bakıp başkanı çağırdım.
"Başkan yanıma gel."
Dediğimi dikkate almayıp kitabını falan açmamıştı. Ama oflayarak ayağa kalkıp yanıma geldi. Yine aynı şekilde kafasını omzumdan uzatıp listedeki arkadaşlarına bakarak yoklamayı alıyordu.
Birkaç öğrenci fısıldaşmaya başlayınca başımı yoklamadan kaldırıp onlara baktım. "Şşh, çocuklar. Dediğimi yapın."
Fısıltılar kesilince başımı çevirip yüzümün dibindeki Jungkook'a baktım. O da bana döndüğünde yakınlığımızı fark edip sahte bir boğaz temizlemeyle geri çekildi.
"Üzgünüm fark etmedim. İzninizle." Gidecekken kolundan tutup bana bakmasını sağladım. "Jungkook sen de kitabını açıp dediklerimi yaparsan sevinirim."
Sıcak bir gülümsemeyle kolunu bırakıp gitmesine izin verdim. Gözümle onu takip ediyordum. Sırasına geçip kitabını açtı. Kalemini eline alıp birkaç dakika şiiri okudu diye tahmin ediyorum çünkü sonradan yan sayfadaki etkinlikleri yapmaya başladı.
Duvar kenarından başlayarak yapıyorlar mı yoksa yapmıyorlar mı diye kontrol etmeye başladım. Cidden yapıyorlardı ama çok yavaşlardı.
"Son 5 dakikanız çocuklar hızlanın."
Jungkook'un sırasına geldiğimde kısaca cevaplarına baktığımda çok alakasız şeyler olduğunu gördüm. İnanmıyorum ailesinin dediği kadar varmış. Kalçamla sandalyesinde biraz itip yanına oturdum.
Şaşkınca dönüp bana baktı. Sınıftakiler de bakınca saatime baktım. "Son üç dakika devam edin."
Hepsi kafasını tekrar kitaplara gömünce Jungkook'un cevaplarına baktım. Tanrım bu cevaplar ne? Hece ölçüsünü sorduğu soruya -ki bilmiyorsanız hece ölçüsü, şiirin bir dizesindeki sesli harf sayısıdır-(üstün edebiyat bilgim öslksmxclsp)11'li hece ölçüsü yazacağına dört satır vardır demiş.
"Jungkook bilmediğinden mi bu cevapları yazdın yoksa boş kalmasın diye mi?"
Somurtup cevaplarını silmeye başladı. "Hepsi mi yanlış olmuş?"
Yirmi yaşındaki birine göre çocuk gibiydi. Gülmemi tutup cevapladım. "Evet, hepsi yanlış. Okul çıkışı öğretmenler odasının önünde beni bekle."
Yanından kalkıp masamın önüne geçtim. "Evet çocuklar süreniz bitti. İyi okuyan biri şiiri okusun."
Öğrencilere baktığımda sadece Jungkook'un elini kaldırdığını gördüm. Hiç beklemiyordum. Şaşkınca okumaya başlaması için hareket yapıp dinlemeye başladım.
Saygılar~🤎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Private Lesson |YoonKook|
FanfictionYoongi sınıf öğretmeni olduğu sınıfın, sınıf başkanıyla kapı komşusu olur ve bir şekilde yakınlaşırlar. Başlangıç: {12.04.20} Bitiş: {02.06.20} #1-yoonkook #1-kookga #2-vmin #5-j-hope #6-sugakookie