Bölüm 3

2.9K 190 92
                                    

Tahmin ettiğim gibi olmuştu. Yeni bir öğretmen atanıyor ve en huysuz sınıf ona veriliyor. Klasik. Arabayla evime yaklaşırken binanın önün de bir yük kamyonu gürdüm. Galiba sonun da bir karşı komşum olmuştu.

Arabayı park edip komşum olacak kişilerle tanışmak için yanlatına gittim. Orta yaşlı tatlı bir çiftlerdi. Biraz sohbet ettikten sonra yardıma geleceğimi söyleyip daireme çıktım.

Liseye giden bir oğulları varmış hatta çalışmaya başladığım okulda okuyormuş. Notları çokta iyi olmasa da idare edermiş ama tam da benim branşım olan edebiyatta berbatmış.

Oğulları hakkında böyle konuştuğumuz da ben de onlara endişelenmemelerini bu konu da oğullarına yardım edebileceğimi dile getirdim. Şimdi de rahat bir şeyler giymiş yardıma gidiyorum (medya).

İndiğim de taşımacılar çoğu şeyi taşımış ve gitmişlerdi. Aşağıda birkaç koli kalmıştı. Haber verip bir koliyi kucakladım. Zaten ikinci katta oturduğumuz için merdivenleri tercih ettim. Koliyi açık kapının önüne bırakıp diğer son olan iki küçük koliyi de alıp yukarı çıktım.

Bildiğim kadarıyla çocukları içeride olması gerekiyordu. Kucakladığım kolileri bırakmadan içeri girdim. Mobilyaları yerleştirmişlerdi. Anlaşılan sadece kolileri açıp yerleştirmek kalmıştı. Arkamdan biri konuşunca korkudan yerimde sıçrayarak o tarafa döndüm.

"Burada ne arıyorsun?"

"Jungkook? Bu ailenin çocuğu sen misin?"

Kaşlarını olabilirmişçesine daha da çatıp biraz yaklaştı. "Evet öyleyim. Peki siz niye buradasınız?"

Yere bıraktığım kolileri gösterdim. "Yardım etmek için gelmiştim. Karşı dairede oturuyorum ben de. Demek kapı komşum sınıf öğretmenleri olduğum bir öğrenci."

Kaşlarını bu seferde havaya kaldırarak sordu. "Sınıf öğretmenimiz siz misiniz?"

Tam cevap verecekken içeri annesiyle babası girdi. İkiside gülümseyerek yanımıza geldiler. İlk annesi söze girdi.

"Tanıştınız mı? Bak Jungkook komşumuz Yoongi. Sizin okula atanmış."

Babası devam etti. "Evet şimdiden ısındım bu eve. Bak yararlan bu fırsattan. Komşumuz edebiyat hocası. Bir türlü geçemiyorsun şu dersi. Çalış da okulda ki debiyat hocanın gözüne gir."

Jungkook söze girip durumu açıkladı. "Anne baba zaten okuldaki edebiyat hocam, Yoongi hoca. Ayrıca sınıf öğretmenimiz de o seçilmiş."

Ebeveynleri sevinerek bana döndü. Çok sevindiklerini, Jungkook'un derste uslu durmayıp yaramazlık yaptığında onlara söylememi ve etinin benim kemiğinin onlarının olduğunu yani istediğimi yapabileceğimi dile getirdiler.

Ben de gülüp Jungkook'a iyi bakacağımı dile getirdim. Arada Jungkook'a baktığım da ailesinin arkasından kaşları çatık ve somurtmuş bir şekilde bana bakarken yakalıyordum.

Aklıma takılan bir şey vardı ama. Jungkook'un yüzü ve tipi hiçte 17 yaşındaymış gibi görünmüyordu. Acaba sınıfta falan mı kalmıştı? Bu sorunun kafamı kurcalamasına izin vermeyip ailesine sordum.

"Jungkook tam olarak kaç yaşında? Akranlarıyla yaşıt gibi durmuyorlar."

Annesi mahçup bir şekilde gülüp açıkladı. "Jungkook çocukken yurt dışında olduğumuz için geç yazdırdık. Geri döndüğümüzde de uyum sağlayamadığı için de başlatamadık. Jungkook'ta çalışmaya pek meraklı olamadığı için bir kere de sınıfta kaldı."

Şaşkınlıkla diğer sorumu sordum. "O zaman Jungkook 20 yaşında mı?"

Jungkook'a baktığımda kollarını bağlamış bana bakıyordu. Daha çok tepkilerimi ölçüyor gibiydi. O zaman vücudunun bu kadar gelişmiş olmasına şaşmamalı.

Biraz daha havadan sudan konuştuktan sonra dinlenmeleri için kendi evime geçtim. Bir iki yaş büyük olduğunu farkındaydım ama 20 yaşında 11. sınıfa gitmesi de biraz fazla gelmedi değil.



Yaş farklarının çok olmasını istemedim clşemcpdmelf. 🤎

Private Lesson |YoonKook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin