Private Lesson |YoonKook|

Bölüm 33

Üstlerimizi değiştirip Jimin'e de çok hafif bir makyaj yaptıktan sonra odadan çıktık. Bir plan yapmıştık. bugün Jimin, Taehyung'a biraz yanaşacaktı ve tepkilerini izleyecektik. Eğer o da flörtöz bir karşılık verirse bu iş olur demektir. Ama ters bir tepki verirse, işimiz uzayacak demektir.

Hazır olduğumuzu gördüklerinde onlar da ayaklanıp kapıya yöneldiler. Dışarı çıktığımızda hepimiz Yoongi'nin arabasına doğru yürüdük. Jimin ve Taehyung arka koltuğa geçerken ben sevgilimin yanında yerimi aldım. Arabayı sürmeye başladığında emniyet kemerimi takıp ona döndüm.

"Nereye gidiyoruz?"

Gözünü yoldan ayırmadan cevapladı. "Geçen Hoseok'un bizi götürdüğü yere gidiyoruz. Kahvaltısı güzelmiş diye okudum."

Başımı sallayıp arkadakilere döndüm. Döndüğüm an ikiside susup bana baktılar. Ayrıca Taehyung kendini gülmemek için tutarken, Jimin'in yüzü kızarmıştı.

Telefonumu çıkartıp Jimin'e mesaj attım.

Ben
Bir şey mi oldu?
Yüzün neden kızardı?

Jimin
İnince anlatıyım~
Çok utanıyorum ;-;

Ben
Yaa çok merak ettim -_-

Yoongi'nin sesiyle başımı telefondan kaldırdım. "Geldik inin hadi. 1 saatimiz var."

Hepimiz inip Jimin'le benim ortak seçtiğimiz masaya yerleştik. Tae'yle Yoongi garsona, ortaya hepimizin yiyebileceği bir şeyler sipariş verirken Jimin'e doğru yaklaştım biraz.

"Jimin arabada ne olduğunu okulda anlatırsın da şey diyeceğim sana."

"Ne oldu? Söyle."

"Ya sabah Yoongi bir şeyler olduğunu anladı ve ona anlatmadığım için bir soğuk yapıyor."

"Yoongi hyung öğretmen ve Jackson'a karşı tavırları nasıl olur bilmiyorum ama aranızın bozulmasını da istemem, anlat istersen."

"Yaa~ Jimin-sshi~ çok düşüncelisin. Sağ ol~"

Garson gittiğinde belimde hissettiğim elle gülümseyip Yoongi'ye döndüm. Aynı şekilde o da bana bakıyordu. Diğer eliyle de yanağımı okşama başladığında aklıma ayrılmamızı isteyen, beyin yoksunu şantajcı geldi.

Ne ara kapattığımı bilmediğim gözlerimi açıp ellerinden kurtuldum. Yoongi dahil diğerleri de anlamaz gözlerle bana bakınca açıkladım.

"Dün seni tehdit eden biri olduğunu söylüyordun. Ya bizi böyle görürse ve okula yayarsa ilişkimizi?"

Tekrar belimden tutup kendine çektiğinde bu sefer Yoongi'ye  şaşırmış şekilde bakmaya başladık.

"Ben size anlatmayı unuttum. Dün bir plan yaptım."

Kollarımı boynuna sararken sorumu yönelttim. "Ne planıymış o?"

Dikkati dağılmış bir şekilde bana döndüğünde kıkırdayıp yanağından öptüm. Garson kız masaya siparişleri getirdiğinde çekilip karşımızda oturan ikiliye baktım.

Sanki vizyona Ironman girmiş ve onun filmine gitmişler gibi bizi izliyorlardı. Gözümü devirip önüme konan kahvaltılıklardan yemeye başladım.

"Ee hyung en son planından bahsediyordun."

"Ha evet. İşte tehdit eden kişi bendeni mi ne seviyormuş. O yüzden yapıyormuş. Ben de düşündüm ki eğer gerçekten seviyorsa dediklerine uymadığımı görüp hemen ifşa etmez ilişkimizi. İlk önce yazar ve tekrar uyarır."

Jimin aklımı okuyup sorusunu yöneltti. "Ee uyarınca ne olacak hyung?"

Yoongi'yi dinlerken de kahvaltımızı yapmaya devam ediyorduk.

"İşte uyarmasını istiyorum. Yani benimle tekrar iletişime geçmesini."

Reçel sürdüğü kızarmış ekmeği bana uzatırken devam etti. Ah sevgilim benim~

"Bir tanıdığım var. Tehdit etmek için tekrar yazdığında telefonumu ona götüreceğim. Bu arada yazan kişi bilinmeyen numaradan yazıyordu hep. Tanıdığım dediğim kişi de yakın bir arkadaşımdır. Bize yardım eder."

Jimin ve Taehyung planı beğendiğini belirtip yemeğe devam ederken ben de sevgilimin dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildim.

Dudaklarını yalarken konuştu. "Reçel lezzetliymiş."

🤎