Kahvaltımızı yapıp, dersin başlamasına son 5 dakika kala okula yetiştik. Şu an üçüncü dersteydik ve zilin çalmasına saniyeler kalmıştı.
Diğer teneffüslerde de yaptığım gibi zilin çalmasıyla Jimin'in yanına gidiyordum. İyiki de gidiyorum çünkü geçen teneffüs Jackson'da Jimin'in olduğu sınıfa gitmişti. Beni gördüğünde bir süre ikimize bakıp gitti.
Bu arada Taehyung'da müzik derslerine girip öğrencilerin seslerini değerlendirip, iyi olanları not falan alıyormuş. Onunla beraber bu okula gelen iki kişi daha vardı. Ama Taehyung bir işe konsantre olup kazanmak için elinden geleni yaptığı için diğerlerinin işi zor olacaktı anlaşılan. Bunu da Yoongi'den öğrenmiştim.
Zilin çalmasıyla hızlı adımlarla Jimin'in sınıfına gittim. Jimin'in sınıfta olmadığı fark edip sınıftan birine sordum. Nerdeydi bu salak? Beni beklemesini söylemiştim.
"Hey baksana bir. Jimin nerde?"
"Jimin dersteyken tuvalete gitmek için izin almıştı ama hala gelmedi."
"Hay sikeyim. Tutamadı mı teneffüse kadar be."
Koşarak erkekler tuvaletine girdiğimde beklemediğim bir manzarayla karşılaştım. Yoongi, Jackson'ı yüz üstü duvara yaslamış ve arkadan ellerini tutarken Jimin endişe dolu gözleriyle onlara bakıyordu.
Jimin'in yanına gidip edişe ve korkusunu azaltmak adına sarıldım. Hemen karşılık verip o da sarılırken Yoongi'yi izlemeye devam ediyordum. Açıkcası fena düştüm.
"Ne bok yediğini sanıyordun lan sen?!"
"Sen kendine öğretmen mi diyorsun be? Seni şikayet edeceğim müdüre!"
"Edebiliyorsan et bakalım. Selamımı da ilet."
Yoongi'nin sert bir şekilde Jackson'ın ellerini bırakmasıyla, Jackson hızla Jimin'le bana bir bakış atıp tuvaletten çıktı. Yoongi de bize döndüğünde Jimin'i kontrol etti.
"Bir şey yapmadı değil mi, iyisin?"
İçeri Taehyung ve yanında biriyle girince bakışlarımız onlara döndü. Taehyung da bizi fark ettiğin de ciddileşip arkadaşına geri döndü.
"Sen kantinde beklesene beni gelirim birazdan."
Arkadaşı baş sallayıp çıktığında hemen yanımızda bitti. "Hey, ne oldu burda? Jimin yüzünün hali ne öyle? Gel buraya."
Jimin'i kendine çekip sarıldığında Yoongi'yle bakıştık. "Taehyung sen Jimin'in yanından ayrılma. Bizim Jungkook'la yapmamız gereken bir işimiz var."
"Tamam hyung gidin siz."
Tuvaletten çıktığımız da Yoongi'ye döndüm. O da bana bakıyordu zaten. "Sabah benden sakladığın şey şu an ki yaşanan olayla ilgili değil mi?"
Sessizliğimi koruyup başımla onayladım. Omuzlarını düşürüp ilerlemem için belimden itekledi.
"Neden önceden söylemediniz. Söyleseydiniz şimdi bunlar yaşanmayacaktı."
Koridorda yürümeye devam ederken ona baktım. "Bilmiyorum kendim halledebilirim sandım."
"O yüzden mi her teneffüs Jimin'in yanına gidiyordun?"
Yine başımla onayladığım sırada, yakasında 'nöbetçi öğrenci' yazılı kartı olan çocuk yanımıza geldi.
"Hocam, sizi müdür çağırıyor."
Bana bakıp göz göze gelmemizi sağladıktan sonra tekrar nöbetçiye döndü. "Tamam geliyorum."
Nöbetçi eğilip gözden kaybolduğunda bana döndü. Şu an keşke okulda olmasaydık. O kadar çok sarılasım vardı ki...
"Sana bir şey olmaz değil mi?"
Saçımı karıştırıp güldü. "Tabii ki olmaz, endişelenme. Sen sınıfa geç. Bu ders ben giriyorum sizin sınıfa."
Dudağımı sarkıtıp, dediğini yaparak sınıfa adımladım. O da müdürün odasına gidiyordu. Endişelenmememi söylemişti ama elimde değil. Umarım olay büyümeden Yoongi, Jackson'a dersini verdirirdi.
Ufff fic çok uzuyor son yapamadım bir türlü. İnş ellilere gelmeden bitircem şfmgkflfkk. 🤎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Private Lesson |YoonKook|
FanfictionYoongi sınıf öğretmeni olduğu sınıfın, sınıf başkanıyla kapı komşusu olur ve bir şekilde yakınlaşırlar. Başlangıç: {12.04.20} Bitiş: {02.06.20} #1-yoonkook #1-kookga #2-vmin #5-j-hope #6-sugakookie