Bölüm 23

1.5K 113 26
                                    

Teneffüsün bittiğini bildiren zil sesiyle kitaplarımı toparlayıp 11-3 sınıfına yani Jungkook'un olduğu sınıfa dımladım. Umarım ikimizden biri şüphe edici bir şey yapmazdı.

Sınıfa girip masama geçtim. Kitaplarımı yerleştirip susmuş beni izleyen öğrencilerime baktım.

"Günaydın çocuklar. Sayfa 53'ü açıp okumaya başlayın 15 dakikanız var ve başladı."

Herkes hızlı bir şekilde kitaplarını açıp okumaya başlatken bakışlarımı Jungkook'a çevirdim. Zaten bana bakıyordu. Elim gel işareti patım.

"Jungkook yoklamayı al. Bugün eksiksiniz baya."

Jungkook hemen yanıma gelip başını omzumun üstünden uzatıp elimdeki kalemi aldı. Başımı ona döndürüp baktığımda yine fazla yakın olduğunu fark ettim. Mırıldanarak gelmeyenlerin numarasını tekrar edip yazarken dudaklarının kıpırdaması yüzünden ilgi odağım orası olmuştu.

Bir öğrencinin seslenmesiyle hemen kendimi toparlayıp yanına gittim.

"Hocam burda ne demek istiyor~? Kaç defa okudum anlamadım."

Sesini inceltip dudaklarını büzerek söylemesi garibime giderken eğilip gösterdiği yere baktım. Çok anlaşılır bir paragraftı ama yine de kendim okuyup anlattım ve işimi bitirip masanın başında beni bekleyen Jungkook'un yanına döndüm.

Kaşları çatıktı ve somurtuyordu. Kalemimi uzatıp almamı bekledi. "Buyrun hocam kaleminiz. Yoklamayı aldım."

Elinden kalemi alırken fısıldadım. "Ne oldu?"

Sorumu görmezden gelip öğretmen-öğrenci ilişkisine devam etti. "İzninizle."

Yerine gidip, başını koluna yaslayıp, uyku moduna geçti. Ne olduğuna anlam veremezken başka bir öğrencinin çağırmasıyla yanına gittim.

"Efendim Eun Da."

Sırasında biraz yana kayıp yer açtı. "İlk oturun hocam ayakta kalmayın."

Bir şey demeden oturup ne diyeceğini bekledim. Bu da diğer öğrenci gibi sesini inceltip dudak büzerek konuşuyordu. Jungkook'a bir bakış attığımda çenesini avuç içine yaslamış ve kaşlarını çatabildiği kadar çatmış bir şekilde bizi izliyordu. 

Eun Da'nın sesiyle tekrar ona döndüm. "Hocam bana şu kısmı açıklar mısınız~?"

Gösterdiği yeri okuyup anlattım. "Teşekkürler hocam~"

Yanından kalkıp kendi masama geçtim. "Süreniz doldu. Şimdi size dağıtacağım fotokopilerdeki alıştırmaları zil çalmadan önce bitirip bana vericeksiniz."

Sınıftan bir uğultu koptuğunda umursamadan dağıtmaya başladım. "Bir metni okumanız için 15 dakika verdim ve hala mımızlanıyor musunuz?"

Bir öğrenci atıldı hemen. "Hocam ama söyleseydiniz daha dikkatli okurduk."

Dağıtmaya devam ediyordum. "Dediğim gibi 15 dakika verdim. O metni 15 dakikada üç defa okumanız gerekirdi."

En son Jungkook'a verdiğim de hiç umursamamıştı bile. Sıranın ucuna itip pencereden dışarıyı izlemeye başladı. Bıkkınlıkla nefes verip masaya geçtim.

•••

Öğle teneffüsü olduğunu haber veren zille sınıftan çıkıp eşyalarımı bırakmak için öğretmenler odasına ilerledim. Odadaki masamın üstünü toparlarken Hoseok yanıma geldi.

"Başkasıyla yemeyeceksen beraber yiyelim mi?"

"Okul kantininde yemeyeceğim ama ben."

"Bende dışarda bir yer biliyorum. Oraya davet edicektim."

"Güzel, beraber yiyelim. Ama..."

"Ama?"

"Jungkook'u biliyorsun. Onun da gelmesinde bir sıkıntı olur mu?"

Gülümseyerek anında cevapladı. "Tabii ki olmaz. Jungkook'la daha tanışmamıştım. Şu yaşı lise okumak için büyük olan?"

Tanıtma şekline güldüm. "Evet o. Neyse zamanı boşa harcamayalım. Sınıfının önünde bekliyor, onu da alıp dediğin yere geçelim."

Başıyla onaylayıp önden yürümem için eliyle yol açtı. Gülümseyip odadan çıktım. O da yanımda yürüyordu. Jungkook'un yanına ulaştığımızda yanımdaki Hoseok'u görmesiyle somurtmuş yüzünü silip, sevecen bir şekilde gülümsedi. Eğilip bizi selamladı.

"Hoseok'un bildiği bir yer varmış. Hep beraber orada yiyeceğiz, gel hadi."

Başıyla onaylayıp peşimizden gelmeye başladı. Okul binasından çıktığımız an, bahçe kapısının önündeki Jimin ve Taehyung dikkatimi çekti.

Tae bizi fark edince kare gülümsemesiyle bize el salladı. Yanlarına vardığımız da bu sefer Jimin eğilerek selamlamıştı.

"Hyung ben de sizi öğle yemeğinde kaçıracaktım ama başka bir planın var anlaşılan."

Tae'nin saçını karıştırarak Hoseok'la tanıştırdım. "Hoseok bu kuzenim Taehyung, Taehyung bu da okuldan meslektaşım Hoseok. Bildiği bir mekan varmış oraya görüyordu bizi."

"Memnun oldum Taehyung. Jimin'le sen de katılmak ister misin?"

Onay almak için bana baktığında gözlerimi kırpıp onayladım. Tekrar kocaman gülümseyip cevapladı. "Çok seviniriz değil mi Jimin-sshi?"

Jimin ne diyeceğini bilemeyip başıyla onayladığın da atıldım. "Hadi gidelim artık, aç kalacağız yoksa."

Dediğime hepsi kıkırdayıp, Hoseok'un dediği mekana yürümeye başladık.




🤎

Private Lesson |YoonKook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin