Bölüm 36

1.2K 97 27
                                    

"Yoongi, Jungkook. Siz olduğunuzu biliyorum çıkın lütfen."

Siktir! Bu kimdi? Jungkook'un göz yaşlarının boynumda yer edinmesi yüzünden de sesinden kimin olduğunu algılayamamıştım.

Jungkook başını kaldırıp sorarca bana baktığında onu kucağımdan indirip ayağa kalktım. Göz yaşlarını baş parmaklarımla silip, saçlarını alnından çekip büyük bir öpücük bıraktım.

Burukça da olsa gülümsemesiyle kilidi açıp dışarı çıktık. Hoseok kollarını göğsünde bağlamış çıkmamızı bekliyordu.

Onunla da daha yeni yakınlaşıyorduk ve bizi satıp satmayacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Jungkook'u yüzünü yıkaması için musluğu işaret ettiğimde anlayıp yıkamaya başladı.

Hoseok beklenmedik bir şekilde söze girince ikimizde sıçrayıp ona baktık.

"Tanrım Jungkook ağladın mı? Hayır yakalanmaktan bu kadar korkuyorsanız neden tuvalette yiyişiyorsunuz anlamıyorum ki? Benim yerime ya başkası olsaydı ne yapacaktınız?!"

Ellerini beline koymuş yaşlı teyzeler gibi bizi azarlamasını beklemediğimiz için Jungkook'la göz göze geldiğimiz an da gülmeye başladık.

Kendimi zar zor durdurup Hoseok'a döndüm. "Bu bizi şikayet etmeyeceğin anlamına mı geliyor?"

"Tabii ki etmeyeceğim."

Jungkook yüzünü kurulayıp benim de aklıma takılan soruyu sordu. "Hocam peki siz, bizim ilişkimizi nereden biliyorsunuz?"

İlk saatine bakıp sonra bize döndü. "Çoktan 10 dakika geçmiş. Gelinde yemek yerken konuşalım."

İkimiz de onaylayıp Hoseok'un arkasından çıktık ve kantine ulaştık. Jungkook dudağını sarkıttığında ona döndüm.

"Ne oldu?"

"Domuz göbeği sadece öğretmenlere, biz sebze yiyeceğiz."

Yemek sırasına geçtiğimiz için sadece onun duyabileceği şekilde konuştum. "Ne şanslısın ki öğretmen bir sevgilin var."

Göz kırptığımda gülüp bakışlarını kaçırdı. Ama baktığı yere odaklanıp kaçlarını çattığını fark edip ben de o yöne döndüm.

Kantinin en köşesindeki masada şapkası yüzünden, yüzünün gözükmediği bir öğrenci elindeki telefonla bizi çekiyordu.

Onu gördüğümüzü fark edip dikkat çekmemek için koşmayıp, hızlı adımlarla çıkışa yönelince peşinden gidecek olan Jungkook'u durdurup ben gittim.

Ben de peşinden çıktığımda son an da ayaklarını görüp merdivenlerden yukarı çıktığını gördüm. Hızla peşinden çıkıp çatı katına girdiğini gördüm.

Bende peşinden girip etrafa baktığımda arkamdan sert bir şekilde kapı kapandı. Siktir oyuna gelmiştim. Ama bunları yapan beni seviyordu değil mi, o yüzden bana zarar gelecek bir şey yapmazdı?

Fakat Jungkook'a yapabilirdi! Hayır, hayır, hayır. Burdan çıkmam gerek. Jungkook'a zarar verecekti ve ben burada hiçbir şey yapamayıp, elim kolum bağlı oturamazdım.

Vay amk kendi kendime olay yaratmaya çalışıyorum flfmdldmdlcl. Finale son üç :')🤎

Private Lesson |YoonKook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin