Private Lesson |YoonKook|

Bölüm 19

Kahvaltıdan sonra Taehyung ve Jimin beraber gezmeye çıktılar. Onlar gittikten sonra Jungkook her ne kadar sırnaşıp ders çalışmamak için beni oyalasa da çalışması konusunda ısrarcıydım.

"Jungkook kalk artık üzerimden, ders çalışman lazım. Ayrıca nefes alamamaya başladım."

Kafasını göğsümden kaldırıp yüzüme baktı. Yine çocuk gibi somurtmuştu. Gülüp kalkmasını bekledim. Dikleşirken diziyle penisime bastırdığı için boğukça inledim.

Yüzüne baktığımda zaten normalden büyük olan irislerini iyicene açmıştı ve yanakları kıpkırmızı olmuştu. Bende oturur hale gelip sevimliliğine güldüm.

"Bebeğim bence ders çalışmayı sonra da yapabilirsin. Şimdi biraz oyun mu oynasak, hmm?"

Kanepede ona doğru yaklaşırken o da geriye gidiyordu. Kaçacak bir yeri kalmadığında derince yutkunup masum gözlerle bakmaya başladı.

"Ders çalışmak mı istersin yoksa devam-"

"D-ders çalışalım hadi."

Gülüp üstünden kalktım. O da kendini toparlayıp çalışma odasına gitti. Artık nasıl ders çalıştıracağımı da çözdüğüme göre bir ödülü hak ediyorum bence.

Ben de arkasından çalışma odasına girip yanına oturdum. Jungkook neden geldin bakışları atarken dudaklarından bir öpücük çalıp ödülümü aldım.

Kızarmış yanaklarıyla şaşkınca bakarken kendini toparlayıp boğazını temizledi. Tarih kitabını önüne çekip bana bakmadan konuştu.

"Ders çalışacağım, çıkarsan sevinirim."

Şaşkınca ona bakarken bakışlarını bana çevirmişti. "Sevgilim, yakışıklı yüzünle dikkatimi dağıtıyorsun~ git o yüzden~"

Daha da şaşırıp kalkmadığım için kaşlarını çattı. "Ya git işte!bir an önce şunu bitirip yanına geleceğim."

Bu sefer gülüp kalktım ve saçlarından öperek odadan çıktım. Bende biraz kitap okusam fena olmazdı. Jungkook'un da dersi bittiğinde belki Holly'i yürüyüşe çıkartırdık.

Salondaki duvara monteli olan küçük kitaplığımdan dünya klasiklerinden alıp kanepeye yerleştim. Holly de fırsatı kaçırmayıp kucağıma atladı ve başını karnıma koyarak uyku moduna geçti. Başını okşayıp birinci bölümden okumaya başladım.

•••

Yanağımda bir ıslaklık hissetmemle gözlerimi araladım. Ne ara uyumuştum hiç hatırlamıyorum. Oturur pozisyona gelip yanıma çömelmiş sevgilime gülümsedim.

"Saat kaç ve derslerini bitirdin mi?"

Gülümseyip başıyla onayladı. Sevimliliğine dayanamayıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. O beni öperek uyandırmıştı değil mi? Yaşlanıyorum galiba kalbim şu an hiç iyi değil.

"Holly'i yürüyüşe çıkartalım mı, kaç gündür evde. Enerjisini atması lazım."

Heyecanla çömeldiği yerden kalkıp yatak odasına ilerledi. "Olur~ hem bu ilk beraber dışarı çıkışımız."

Arkasından odaya girip, heyecanla dolapta kıyafetlerini karıştırmasını izledim. "Ya acaba çift gibi mi giyinsek~ çok tatlı oluruz ve kimse gözlerini bizden alamaz! Evet öyle giyinelim!"

Benden ses çıkmayınca sorarca bana baktı. Yanına gidip yüzünü avuçladım ve burnunu öptüm. "Sen nasıl istersen öyle olsun."

Utanarak gülümseyip geri dolaba döndü. Bir kendi kısmına bir de benim kısmıma bakıyordu. Nedense içimde kötü bir his vardı ve bu tedirgin olmamı sağlıyordu.

Ya şu an sıkıcı gittiğinin farkındayım ama olay katmakta pek iyi olmadığım için birkaç bölüm sonra ortalık karışıcak:/ 🤎