Yoongi'nin anlattığına göre onu biri tehdit etmiş. Tehdit eden kişi kimliğini gizleyerek, fark ettirmeden bizim birbirimize yakın olan fotoğraflarımızı çekmiş ve eğer Yoongi istediklerini yapmazsa o fotoğrafları müdüre vererek hayatımızı karartırmış. Meh. Bok yapar.
"Bunu neden bana başta söylemedin? Beraber düşünüp plan yapardık ve o kişiyi bulurduk."
"Her neyse şimdi o konudan bahsetmeyelim. Gel biraz özlemimi gideriyim. Kokunu özledim."
Belimden tutup beni kendine çekerek yüzünü boynuma gömdü ve öptü. Ben de kollarımı ona dolayıp kokusunu solurken kapı çaldı.
"Siz hiç rahatsız olmayın ben bakarım hemen~"
Ah, Jimin hala buradaydı değil mi? Bu arada şu lanet kapı cidden her biz yakınlaştığımızda çalıp duruyor! Çok sinir bozucu.
Birbirimizden yavaşça ayrılıp direkt göz göze geldik. Bir süre bakıştıktan sonra zaten yakın olan yüzlerimizin arasındaki boşluğu kapatıp öpüşme başlattı. Yavaş ve özlem giderici bir öpüşmeydi.
"OHA! Jimin öpüştüklerini neden söylemiyorsun? Ah çok utanç verici."
Taehyung'un bağırmasıyla korkuyla ayrılıp o tarafa baktım. Kollarım hala sıkıca Yoongi'nin boynuna dolalıydı ve aynı şekilde Yoongi'nin de kolları belimdeydi hâlâ.
Bozuntuya vermeyip onlar da oturduklarında rahatsız edici bir sessizlik oluştu. Saat kaç olmuştu ki? Uzanıp sehpada ki telefonumdan baktığında çoktan akşam yedi olduğunu fark ettim.
Ayağa kalkıp Jimin'in de kalkmasını sağladım. Hepsinin gözü merakla bendeydi. "Eh biz Jimin'le gidelim artık."
Jimin de dahil hepsi sormuştu. "Neden?"
"Jimin salak mısın bugün sen de kalmayacak mıydım? Hani biraz konuşup dertleşecektik falan?"
"Haa evet."
Yoongi kolumdan tutup yanına çekti. "Sevgilim ama biraz beraber vakit geçiririz diye düşündüm."
"Olmaz~ Jimin'le sözleştik önceden~"
Dudağıma küçük bir buse kondurdu. "İyi tamam. Ama yarın benimsin. Ayrıca eşyalarını tekrar buraya getiriyorsun ve beraber kalmaya devam ediyoruz."
Ben de yanağından öpüp tekrar ayağa kalktım. "Ehehe tamam. Neyse görüşürüz TaeTae~"
Jimin de ikisiyle vedalaşınca çıkıp onun evine yürümeye başladık. "O kadar uzak değil hemencecik şurda."
Parmağıyla gösterdiği apartmanı görüp rahatladım. Kış ayındaydık be. Götüm dondu.
İçeri girdiğimiz de Jimin'in ışıkları yakmasıyla evini inceledim. Bir oda, salon mutfak ve banyosu vardı.
"Tek mi yaşıyorsun?"
"Evet annemle babamı ikna edip böyle bir yer tuttum."
Salona gidip kanepeye oturdum. "Çok tatlı bir yer burası~"
"Teşekkürler~ bir şeyler yemek ister misin? Açıkcası ben acıktım."
Gülüp başımla onayladım. "Ben de acıktım."
Parmağını dudağının kenarına koyup düşünmeye başladı. "Hımm... sanırım sadece ramen var."
Kahkaha atıp ayaklandım ve mutfağa yöneldim. "O zaman ramen yiyelim~"
O da gülerek peşimden geldiğinde yemeği hazırlamaya başladık.
•••
Karnımızı doyurup rahat bir şeyler giydikten sonra buzdolabındaki bira zulasından birkaç bira çıkartıp salona geçip oturduk.
Biramdan bir yudum aldım. "Seni dinliyorum. Hadi anlat seni rahatsız eden şeyi."
Derin bir nefes verip o da bir yudum alıp söze girdi. "Okul benim eşcinsel olduğumu duymayan kalmadı, sen de biliyorsundur."
"Ne? Hayır bilmiyordum."
"Imm öğrenmiş oldun. Neyse devam ediyorum. İşte ilk herkes dedikodumu yapıp benden uzak durmaya başladı. Ama sonra zorbalık etmeye başladılar."
Sözünü kestim. "Ne yapıyorlardı? O zorbalığı açsana biraz."
Başını eğip elindeki teneke kutuyla oynamaya başladığında kaşlarımı çattım. "Jimin? Ne yaptılar sana söyler misin lütfen?"
Başını kaldırıp yüzüme baktığında gözlerinin dolduğunu fark ettim. Ardından bir hıçkırık. Hemen kalkıp yanına oturdum ve sarıldım ona.
"Başlarda laf atıp sadece itiyorlardı ama bu-bugün biri beni tuvalette s-sıkıştırdı."
Omuzlarından tutup ittirdim biraz ve yüzüme bakmasını sağladım. "Bir şey yapmadı sana değil mi? Neden kimseye bir şey söylemedin?!"
"B-bilmiyorum ve son anda kaçabildim."
Tekrar sarıldım. "Artık hep benimle takılıyorsun ve şu seni sıkıştıran dangalağı bana gösteriyorsun, tamam mı?"
"Gidip kesin döversin sen, hayır boşver."
"Tamam mı dedim Jimin."
"Off tamam."
Daha rahat oturmak için biraz yana kayıp birama uzandım. "İyi şimdi ilk olarak Yoongi'yi çekiştiriyoruz sonra Taehyung'u. Eklemek istediğin biri var mı?"
Kahkaha atıp başını hayır anlamında salladı. Morali düzelmişti biraz.
"Bu arada sana sevgili bulalım ya. Yanımda sap sap dolanma. Düşünelim bi' kim olabilir ki~?"
"Şey aslında beğendiğim biri var ama o olmaz ya neyse."
"Vay~ kimmiş o?"
"Olmaz o boşver~ başka birini düşünelim~"
Bayramınız mubarak ola. Dlmfkdlelldl🤎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Private Lesson |YoonKook|
FanfictionYoongi sınıf öğretmeni olduğu sınıfın, sınıf başkanıyla kapı komşusu olur ve bir şekilde yakınlaşırlar. Başlangıç: {12.04.20} Bitiş: {02.06.20} #1-yoonkook #1-kookga #2-vmin #5-j-hope #6-sugakookie