Sabah daha kimse uyanmadan kalkıp okul için hazırlandım. Eşyalarımı alıp kendi evimin kapısını sessizce açıp içeri girdim ve kıyafetlerimi kendi dolabıma koyup çıktım.
Daha okulun başlamasına 40 dakika olduğu için yürüyerek gitmeye karar verdim. Hayır anlamıyorum bir an da ne olmuş olabilir de öyle davranmaya başlamıştı ki?
Eğer gerçekten böyle olmamızı istiyorsa istediğini alacaktı. Hem de öyle bir alacak ki süründüreceğim onu. Sen kimsin de benden ayrılıyorsun be?! (Bir adet atarlı Jungkook bırakıyorum buraya kskskdkdkks)
Okul bahçesine girdiğimde dersin başlamasına 15 dakika vardı ve bahçedekiler beni görünce fısıldaşmaya başladılar. Rahatsız olup daha hızlı yürüyüp sınıfıma gittim.
Bahçede Yoongi'nin arabasını görmemiştim, demek ki daha gelmedi. Her neyse hep onu düşünecek halim yok değil mi? Sıramdan kalkıp lavaboya ilerledim. Tuvalette bir kabinde işimi hallederken tahminimce iki kişi girdi.
"Duydun mu Yoongi hocayla şu yaşı büyük olan öğrenci komşularmış."
"Evet hatta dün sabah beraber geldiler okula."
"Az önce koridorda kızlardan duydum da o öğrenci bu sabah tek gelmiş."
"Bunu bilmiyordum. Bence aralarında bir şey oldu ve sonradan tartıştılar, sence?"
"Sana bir şey söyleyeceğim ama aramızda kalsın tamam mı?"
"Tabii kanka, ne zaman laf taşıdığımı gördün?" (Kesinlikle az önce yapmadı xöxşpdme)
"Olum biliyorsun ben eşcinselim ve-"
"Yoongi hocadan etkileniyorsun, biliyorum. Hatta onunla yatmayı hayal ettiğini de biliyoru-"
Kabinden çıkıp ikisine de göz attıktan sonra yüzü kızarmış olanın yakalarından tutup duvara çarptırdım. İlk dedikodumu yap sonra sevgilime sulan. Yok öyle. Ne demek yatmak lan?!
Bir dakika artık sevgilim değildi. Yani ona ve onun çevresindekilere karışlamazdım. Ama bu piç çevresinde olmadığına göre ağzını kırabilirdim değil mi?
Tam yumruk atıcakken kalın ve sert bir ses buna engel oldu. "Hey! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?!"
Arkamı dönüp kim olduğuna baktığımda Yoongi olduğunu görüp hemen çocuğun yakalarını bıraktım. Bir şey olmamış gibi ellerimi yıkayıp, kurutmaya başladım.
Yanından geçip tuvaletten çıkacakken kolumdan tutup beni durdurdu. Ayrılmamıza rağmen içim kıpır kıpır olurken, yumruklamak üzere olduğu çocuğa döndü.
"Ne oldu, neden kavga ediyordunuz?"
Kolumdaki elini çekip çocuğun yanına gitti ve çenesinden tutup yaralanıp yaralanmadığına bakmaya başladı. Sanki biraz fazla yakınlardı?
"Vurmadı değil mi?"
Çocuk kızarmış suratıyla kafasını sağ sola salladı. Sinirle soluyup yine kapıya yönelirken sesini yükseltti.
"Jungkook, dur!"
"Hayret burda olduğumun farkındaymışsınız. Oysaki vurup vurmadığımı bana da sorabilirdiniz. Bir şey olmadığını öğrendiğinize göre, izninizle."
Tuvaletten çıkıp neredeyse başlamak üzere olan dersime girdim. İçimdeki sinir mi yoksa kıskançlık mıydı bilmiyorum ama beni çok rahatsız ediyordu.
İçeri Yoongi girince dersin edebiyat olduğunu hatırlayıp gözümü devirdim ve başımı pencereye çevirip dışarıyı izlemeye başladım.
Acaba dersleri geçip sınıf mı atlasam? Belki edebiyat öğretmeni Yoongi yerine başka bir hoca olur ve onu daha hızlı unuturdum? Evet, kesinlikle sınavları geçip bir üst sınıfa geçmeliydim.
Önümdeki kızın dürtüklemesiyle kendime gelip ona baktım. "Oppa hoca sana sesleniyor."
Bakışlarımı kızdan çekip Yoongi'ye çevirdim. "Jungkook kendini derse ver ve yanıma gelip yoklamayı al."
Kalemliğimden kendi kalemimi alıp yanına gittim. Kalemini uzatacağı sırada elimdekini görüp masaya koydu.
"Hocam biraz çekilir misiniz?"
Şaşırıp bozuntuya vermeden kenara çekilip anlatacağı konuya giriş yaptı. Ben de hızlıca yoklamayı alıp, yerime geçip dediklerini not almaya başladım.
🤎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Private Lesson |YoonKook|
FanfictionYoongi sınıf öğretmeni olduğu sınıfın, sınıf başkanıyla kapı komşusu olur ve bir şekilde yakınlaşırlar. Başlangıç: {12.04.20} Bitiş: {02.06.20} #1-yoonkook #1-kookga #2-vmin #5-j-hope #6-sugakookie