Biraz geciktim çok özür dilerim. Yeni bir bölümle karşınızdayım. Iyi okumalar.
Gözlerimi açar açmaz beni ilk karşılayan şey tavanda asılı olan avize oldu. Başım ağrıdan çatlamak üzereydi adeta. Yumuşak bir yatakta yatıyordum. Buranın neresi olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Yatakta doğruldum ve ayağa kalkmaya çalıştım. Aklıma olanlar geldiğinde yüzümü buruşturdum. Igrenç varlık... Kapıya yaklaştım. Tabiki kilitliydi. Açık olacak hali yok ya. Kapının kilit kısmını yakabileceğimi düşündüm. Bu konuda avantajlıydım en azından.
Ateş gücümü ortaya çıkarmaya çalıştım ancak bu odada güçlerimi engelleyen bir güç vardı. Kapı deliğinden nerede olduğuma bakmaya çalıştım. Tek görünen birkaç korumaydı. Hayal kırıklığıyla yatağa doğru yürüdüm ve üzerine oturdum. Pencere olsaydı dışarı bakabilirdim belki ama onu da düşünmüş iğrenç varlık. Anlayacağınız üzere o da yoktu. Ondan iğreniyordum artık. Nasıl kandım ki ona.
Bir anda kapının açılmasıyla Savaş içeri girdi. Hızlıca kalkıp üzerine yürüdüm ancak adamları bana engel oldu.
"Sen çok kötüsün. Ama hedefin her neyse ulaşamayacaksın. Sen... sen çok zavallısın."
Bana sadece güldü ve bir böceğe bakar gibi baktı.
"Herkesten aldığım gibi senin de gücünü alacağım. Çok umutlanmasan iyi olur küçük kız. " dedi ve ardına bakmadan odadan çıktı.
Ağlamaya başlamıştım. Acaba şuan okuldakiler ne yapıyordu? Ya abim, kesin çok meraklanmıştır.
Artık ağlamaktan yorgun düşmüştüm. Gözlerimi sıkıca yumdum. Uykuya dalmam çok uzun sürmemişti.
Yazarın anlatımıyla
Genç adam ve okul müdüresi çok olmamıştı ki Başak'ın yokluğunu farketti. Abisi onu defalarca aramıştı ancak cevap alamıyordu bir türlü. En sonunda 23. aramada açılmıştı telefon. Emir'in alo sesini duyan okul müdüresi hızlıca ve umut dolu gözlerle Emir'e bakmaya başladı. Telefondaki ses Başak'ın değildi ancak.
"Bakalım abisi küçük kızı kurtarabilecek mi? Yoksa küçük kızın sonu onun kulağına ulaşan bir haber olmakla mı yetinecek?"
"Savaş! " diye sinirle haykırdı genç adam. Bunu duyan Leylak Hanım'ın gözlerinde ise öfke çoktan yerini almıştı.
"Bana bak. Eğer ona bir şey olursa seni mahfederim. Anladın mı beni!"diyerek bağırmaya başladı Emir.
"Göreceğiz." Dedi ve telefonu kapattı Savaş. Emir odada müdürenin varlığını umursamayarak koltuğa bir tekme savurdu ve ne yapabileceğini düşünmeye başladı.
Başak'ın ağzından
Gözlerimi kapının dışarısından gelen seslerle açtım. Sanki günlerdir uyuyor gibi hissediyordum kendimi ama daha birkaç saat bile olmamıştı. Hemen kapı deliğinden baktım. Emir!! Bu Emir'di. Bir de yanında benim tanımadığı biri vardı. Adamları epeyce hırpalıyorlardı. En sonunda oradaki adamlar bitti ve kapıya doğru gelmeye başladılar. Hemen kapının önünden çekildim. Kapı kilidi ateşle yakıldı. Onlar dışarıda oldukları için kapıyı açabiliyorlardı. Emir'in su gücü vardı, ateş değil. Sanırım bu diğer gencin gücüydü. Kapı açılır açılmaz Emir bana sıkıca sarıldı. Sonunda ondan ayrıldım ve ikisinede teşekkür ettim. Diğer çocuk yanıma geldi ve elini uzatarak "Ben Kaan" dedi. Ona "Ben de Başak" diyerek karşılık verdim. "Biliyorum" dedi ve tebessüm etti. Bende ona güldüm ve Emir'in sesiyle gerçek dünyaya geri döndük. Peşimizde bir kötü adam vardı sonuçta.
"Gençler sanırım diğer adamlar varlığımızı farketti. Hemen gitmeliyiz."
Emir'in dediğini yaptık ve koşmaya başladık. Tam girişe gelmiştik ki onun pis sesini duyduk.
"Ooo nereye böyle. Biraz erken değil mi?"
Üçümüz de öfkeyle ona bakıyorduk ki Kaan ve Emir'i diğer adamlar yakaladı ve ikisine tekme savurmaya başladı. Bir an çok sinirlendiğimi hissettim. Her yerin anında buz olmasıyla herkes kısa çaplı bir şok yaşadı. Kayıp düştüler ve kalkamadılar. B-b-bunu ben yapmıştım. Ama bu nasıl olurdu? Benim sadece ateş, su, hava, ve toprak 4 elementinin güçleri vardı. Emir ve Kaan'ı buz etkilememişti. Onlar da şok içindelerdi. Onlara "koşun" diye bağırdım ve beraber koşmaya başladık.
Biz henüz birinci şoku hazmedememişken ikinci bir şok bizi çok etkilemişti.
Saçımın bir tutamı çok tuhaf bir şekilde beyaz oluyordu. Belli ki benim güçlerime yeni bir güç eklenmişti kendiliğinden. Ve biz bunu artık biliyorduk.
Çok beklettim inanın çok çok üzgünüm çok özür dilerim sizden. Bir sonraki bölümde görüşürüz. Sizleri çok seviyorum. ♡♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL GÜÇLER
FantasyHerkes gibi normal, okula giden bir kız olduğumu düşünürdüm. Aslında hiç de öyle değilmiş. Böyle şeylerin sadece filmlerde olduğunu sanıyordum. Ta ki kendi gözlerimle görene kadar... Başak Kaya, kendi halinde annesiyle yaşayan bir kızdı. Ancak kendi...