İlk kitabımı bitirdiğime inanamıyorum resmen. Bu kitaba destek olanlar çok sağolsun. Kitabın başından sonuna, buraya kadar okumuş olan herkese ayrıca teşekkür ederim iyi ki varsınız. ❤️ İyi okumalar. <3
"Sen... "
"Ah, Başak. Tabi ya ben. Sen her zaman çok zeki bir kızdın. Okulda bile. Ama bunu tahmin edememiş olmalısın. Şaşırmış gibisin. "
Karşımda kaç senelik arkadaşım duruyordu. Kardeşim dediğim insan... Nehir karşımda alaycı sırıtışıyla kuzenini aratmıyordu.
"Tabi ya kuzeninin Savaş olup senin de masum olman tuhaf olurdu. " dedi Emir.
Emir kesinlikle fazla haklıydı. Arkadaşlarımda çok şaşırmışlardı. Onlar Nehir'i benim anlattığım kadarıyla tanıyorlardı. Anlatımımdaki melek, dost canlısı kız gitmiş, yerine sonraki hedefini bekleyen bir şeytan gelmişti.
"Hiç mi değeri yok senin için arkadaşlığımızın? Tabi ona arkadaşlık denilebilirse. "
"Bunca zaman senin yanında olmamın tek nedeni tamamen buydu. Sadece doğru zamanı bekliyordum. Arkadaş falan değildik. "
"O kadar anımız var seninle, onlarca kez evine gelmişliğim var. Annen de mi bu oyunun içinde yoksa? Nazlı Teyze gibi bir kadından böyle bir şey bekleyebileceğimi sanmıyorum. "
"Her zaman aynı şeyi yapıyorsun Başak. Karşındakileri fazla küçümsüyorsun."
"Başak'ı değil de senin öyle olduğunu ikimiz de biliyoruz bence. " diyerek beni savunmaya çalıştı Kaan. Nehir ona tuhaf bir bakış attı ve konuşmasına devam etti.
"Aslında benim annem babam falan yok. Tek ailem Savaş ve buradaki insanlar. O, senin Nazlı Teyze olarak tanıdığın kadın da sadece bir ilizyondan ibaretti. Burada böyle güçleri olan insanlar da var. Mesajı aldın değil mi? " kısa bir süre güldü ve tekrar ciddileşti. "Kısacası sizden kat kat güçlüyüz."
O sırada umutsuzca etrafa baktım. Yapabileceğimiz bir şeyler, bir kaçış yolu düşünmeye çalıştım. Daha sonra gözüm Savaş'a takıldı. Gözünü dikmiş bana bakıyordu. Ne düşündüğünü kestiremiyordum. Kafamı bu sefer Nehir'e doğru çevirdim. Hala aklımda soru işaretleri vardı.
"Pekala, benle aynı güçlerin varsa niye bana düşmansın ki? Güçlerin olmasaydı bunu daha olası karşılayabilirdim belki. "
"Türümün tek örneği olmak istiyorum diyelim. Böylece en güçlü ben olurum." diyerek göz kırptı.
Acayip iticiydi. Nasıl uzun süredir böyle bir insanla "arkadaşlık" yapmıştım. Bu sefer de Leylak konuşmaya başladı.
"Yeter bu kadar konuşma. Daha fazla sorunuz yoksa artık laboratuvara geçebiliriz. Daha almamız gereken bazı güçler var."
Bunu söylemesiyle yanımızdaki adamlardan her biri, birimizin yanına doğru yürümeye başladı. Ancak Savaş bana doğru yürüyen adamdan daha hızlı yürüyerek yanıma ulaştı ve adama ben hallederim diyerek beni bağlayan ipleri çözmeye başladı. Daha sonra arkamda durarak ellerimi çapraz bir şekilde tuttu ve diğer adamları takip etti. Ancak onlardan daha yavaş gidiyordu. Bi anda kulağıma bir şey söylemesini beklemiyordum bu yüzden ürpermiştim. Ne dediğini de anlamamıştım.
"Ne diyorsun? "
"Sessiz olsana yakalatacaksın kendini. Şimdi Leylak'a lavonaya gitmen gerektiğini söyle. Yardımcı olacağım. "
"Neden, niye bana yardım edesin ki? "
"Dediğimi yap. "
Hafifçe öksürdüm ve Leylak'a doğru seslendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL GÜÇLER
FantasyHerkes gibi normal, okula giden bir kız olduğumu düşünürdüm. Aslında hiç de öyle değilmiş. Böyle şeylerin sadece filmlerde olduğunu sanıyordum. Ta ki kendi gözlerimle görene kadar... Başak Kaya, kendi halinde annesiyle yaşayan bir kızdı. Ancak kendi...