Ezgi'nin Güçleri

1K 69 11
                                    

Bölüm şarkımızı açmayı unutmayalım bence bölümle uyumlu oldu. İyi okumalar.

Hep beraber toplanmamızın ardından yaklaşık 20 dakika geçmişti ve biz odalarımıza dağılmıştık. Emir'in kaçırıldığı, aynı zamanda kaçtığı, yere gitmeyi düşünüyorduk. Planımız dışarıda ve içeride olabilecek korumaları oyalamak ve içeri girip Ezgi'nin güçlerini alabilmekti. Güçlerin orada olduğunu umuyorduk.

En heyecanlı ve streslimiz normal olarak Ezgiydi. Çekmecemin üzerinden tarağımı aldım ve saçlarımı yukarıya doğru taradım. Yeterli olduğuna karar verdiğimde bileğimdeki toka ile yukarıdan sıkı bir at kuyruğu yaptım. Siyah kazağımı ve pantalonumu giydim. Telefonumu pantalonumun arka cebine koydum ve duş almakta olan Ezgi'ye seslendim.

"Ezgi ben gidiyorum. Sakın peşimizden gelmeye kalkma tamam mı canım?"

"Off pekala. Başak kendinize dikkat edin. Eğer güçleri alamıyorsanız daha fazla zorlamadan dönün. Bana söz ver."

"Pekala Ezgi, söz."

Ezgi, Emir'in güçlerini kullandığı için onun gelmemesinin daha iyi olacağına karar vermiştik. Kendini koruması zor olabilirdi.

Odadan çıktım ve basamakları ikişer ikişer atlayarak alt kata indim. Herkes oradaydı; Emir, Kaan, Ada ve Burak. Hepsinin gözleri merak ve umut ile parlıyordu. Vakit kaybetmeden okuldan çıktık. Aslında iki-üç dersimiz daha vardı fakat izin almıştık. Hızlıca, neredeyse koşar adımlarla Emir'in tarif ettiği yollara giriyorduk. Emir'in söylediği yere geldik ancak burada hiçbir şey yoktu.

"Ama nasıl olur. Daha ge-"

"Emir bekle."

Hepimiz bı anda Ada'ya dönmüştük.

"Bir şey hissediyorum. Çok etkili ve fazla bir güç akımı."

Hemen Ada'yı takip ettik. Sonunda bir binanın önüne geldik. Ben daha eski depo gibi bir yer beklemişken, karşımızda sarıya yeni boyanmış gibi duran yeni bir apartman vardı. Hemen içeri girdik. Dışarıda hiçbir koruma yoktu. Bunun bir tuzak olabileceği ihtimali beynimi kemirip duruyordu. Çok enteresan bir durumdu bu. Galiba buraya gelmeyeceğimizi düşünmüş olmalılardı. Tüm katlara baktık. Sonunda şüpheli gibi görünen, bodrum katına indik.

İçerisi tam tahmin ettiğim gibi yıkık döküktü. Küçük cam şişelerde sürüp gibi şeyler vardı. Bunların güçler olduğunu hepimiz ilk görüşte anlamıştık ancak isim etikleri yazan kısımda parmak izi girişi vardı. Biraz daha ilerlediğimizde kulağımızı tiz bir kahkaha doldurdu. Küçük cam olan, kilitli bir odadan geliyordu sesler. Çaktırmadan camdan baktık. İki tane iri yarı adam oturmuş sohbet ediyorlardı. Burak gücünü kullanarak kapının kilidini açtı. Kapıyı, Kaan tekmeyle kırarcasına açtı. Adamlar neye uğradığını şaşırmışlardı. Hızlıca ayaklandılar ve Kaan'a tekme savurmaya çalıştı adamlardan biri. Emir hemen adamın midesine yumruğunu geçirdi. Biz Ada ile kenara çekilmiştik.

Emir ile Kaan adamları fena benzetmişlerdi. Emir adamlardan birinin kolundan tuttu ve onu sarsarak Ezgi'nin gücünün hangisi olduğunu sormaya başladı. Çıldırmış gibiydi. Adam çok hırpalanmış olmalıydı ki sonunda konuştu.

"Tamam, tamam bekle size onun gücünü vereceğim. Siz de bizi serbest bırakın."

"Hadi uzatma."

Adam yavaş adımlarla beyaz bir sıvıya doğru ilerledi ve parmağını koyarak kıldı açtı.

"Ezgi Soydan"

Evet bu Ezgi'nin gücüydü. Emir şişeyi aldı ve seri adımlarla adamın yanına gitti. Ona son bir yumruk attı ve yukarıya çıktı. Kaan da öbür adamın karnına tekne attı ve Emir'i takip etti. Ada, Burak ve ben kalmıştık.

"Bu güçler kimin?"

"Bilmiyorum ama buraya bu gelişimiz ilk, evet, ama son olmayacağı kesin."

Onları başımı sallayarak onayladım. Aslında olacaklardan korkmadığım söylenemezdi. Hemen yukarı çıktık ve hep beraber okula doğru gittik. Güçlerin önce labaratuvarda analiz edilmesi gerekiliyordu. Gücü labaratuvara bıraktık ve Ezgi'ye güzel haberi verdik. Durup durup bize teşekkür ediyor yerinde duramıyordu. En azından artık hepimiz olacaklar için hazırdık.

Yazarın anlatımıyla

İki adam karşılarındaki patronlarından korkuyorlardı çünkü yaptıkları başarısızlık affedilir gibi değildi.

"Sizi affetmem için bir sebep söyleyin."

"Patron özür dileriz gerçekten. Lütfen bizi affedin size çok faydamız dokunur."

"Bu defalık affediyorum. Bir hatanız daha olursa olacaklar benim sorunum degil. Ancak şu çocuklar. Artık çok can sıkıcı oldular. Beklediğimden daha güçlü ve dirençliler. Onlarla işim henüz bitmedi..."

Yeni bir bölüüüm. Umarım beğenirsiniz. Olabildiğince uzun yazdım sizi kırmadım. Biraz geciktim ve muhtemelen tekrar gecigeceğim çünkü dershanem başladı. Sekizinci sınıf oldum. Tüm sekizinci sınıflara başarılar. Lütfen lütfen lütfen... Oy verin ve yorum yapın. Sonraki bölümde görüşürüz ♥️♥️♥️♥️

Yıldıza dokunmayı unutmayalım ❤️❤️

ÖZEL GÜÇLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin