Uzun bir aradan sonra tekrardan beraberiz. Sabrınız için teşekkür ederim. İyi okumalar. Medya, river💗
"Emir?"
"Söyle güzelim."
Bana bu şekilde hitap etmesi çok hoşuma gidiyordu. Meğerse biz küçükken de bana bu şekilde seslenirmiş.
14 yıl önce
Küçük çocuk annesinin kucağındaki minik kardeşine baktı ve konuşmaya başladı.
"Anne, kardeşim çok güzel. Bundan sonra ona güzelim diyebilir miyim?"
Annesi tebessüm etti ve oğlunun başını okşayarak onu yanıtladı.
"Elbette oğlum. Sen nasıl istersen."
Günümüz
"Amcamla ne zaman tanışacağım?"
Elini çenesine koydu ve düşünür gibi yaptı.
"Bir ara tanışırsın. Ama sen söyle bakalım. Sence de eve gidip hazırlanman gerekmiyor mu?"
"Gerek yok hemen üzerime birşeyler alıp gelirim."
"Cık. Olmaz. Bugün senin doğum günün. Haydi herkes evlere."
Dedi ve saçlarımı karıştırdı. Bizimkilere veda ettim ve evin yolunu tuttum. Eve varınca kapıyı tıklattım.
"Tatlım. Geleceğinden haberim yoktu. Bugün okulunuza gelip seni ziyaret etmeyi düşünüyordum. Ama görünen o ki sen benden önce davranmışsın. Doğum günün kutlu olsun birtanem."
Anneme sarıldım ve içeri geçtim. Hemen konuya girmek istiyordum geç kalmamak için.
"Anne, benim bir amcam varmış. Doğru mu?"
"..."
"Anne hadi ama."
"Pekala. Senden sağladığımız birşeyi daha öğrendin. İnan ki senden birşeyleri saklamayı baban da ben de hiç istemiyoruz ancak seni üzmek de hoş olmaz. Evet bu doğru. Bir amcanız var."
"Demek var. Anne seninle şu konuda anlaşalım. Bir saha birbirimizden birşey saklamayalım. Olur mu?"
"Tamam kızım."
Tam hazırlanmak için odama çıkıyordum ki telefon çaldı. Arayan babamdı.
"Benim canım kızım nasılmış bakalım?"
"İyiyim babacığım. Sen nasılsın?"
"İyiyim bende. Doğum günün kutlu olsun. Yakında eve geleceğim. İşlerimiz bitmek üzere."
"Anladım baba. Çok sevindim. Kolay gelsin. Kendine iyi bak olur mu?"
"Tamam canım sende."
Anneme bizimkilerle kafede buluşacağımı söyledim ve odama çıktım. Üzerime çok süslü sayılmayacak derecede uzun bir etek giydim. Üzerime de bir tişört bulup giydim ve aşağı indim. Annemi öperek evden çıktım. Evden uzaklaşalı çok olmamıştı ki yakınlarda birinin acıyla sızlanmasını duydum. Uzaktan baktığımda bunun Savaş olduğunu gördüm. Ona ne olmuştu böyle? Kolu kanlar içindeydi. Eğer çok kötü bir durumda olmasaydı ona yardım etmezdim ancak o süre zarfında onun düşmanımız olduğunu bir kenara koymuştum. Şuan o benim gözümde yardıma muhtaç biriydi.
Yanına gittiğimde bakışları bana dönmüştü. Anlaşılan beni beklemiyor gibiydi. Yanına çömeldim.
"Yardıma ihtiyacın var gibi."
"Gerek yok."
Bunu bile acı çekerek söylemişti.
"Bence var."
"Niye bana yardım edesin ki?
"Çünkü herkes ikinci bir şansı hak eder. Yanlış taraftasın, bunu er yada geç anlayacaksın. Sana nasıl yardım edebilirim?"
Dediklerimi umursamış mıydı bilmiyorum ancak o sırada gerçekten kötü gözüküyordu.
"Telefonumdan Mehmet'i arar mısın?Gelip beni alsın."
"Hastaneye gitmen gerekmez mi?"
"Yok yok. Böylesi daha iyi."
Yerde duran telefonunu aldım ve rehberden Mehmet ismini bularak aradım.
"Efendim abi."
"Ee şey Savaş şuan kolundan yaralı. Sizi aramamı söyledi. Konum atacağım. Oraya gelin."
"Tamam. Bekliyorum. Haber verdiğiniz için teşekkürler."
"Önemli değil."
Sesi endişeli geliyordu. Anlaşılan o ki Savaş'ı abisi gibi seviyordu.
Telefondan konumu attım ve telefonu Savaş'ın yanına geri koydum. Ayağa kalktım ve gitmeye hazırlandım.
"Geçmiş olsun."
Yürümeye başladım. Aramızda birkaç adım boşluk olmuştu ki Savaş'ın sesiyle ona doğru döndüm.
"Başak, teşekkür ederim."
Okuduğunuz ve oylayıp yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Umarım beğenirsiniz. Yıldıza dokunmayı unutmayalım lütfen.💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL GÜÇLER
FantasyHerkes gibi normal, okula giden bir kız olduğumu düşünürdüm. Aslında hiç de öyle değilmiş. Böyle şeylerin sadece filmlerde olduğunu sanıyordum. Ta ki kendi gözlerimle görene kadar... Başak Kaya, kendi halinde annesiyle yaşayan bir kızdı. Ancak kendi...