Tehlike

2.4K 165 29
                                    

Balo gerçekten çok eğlenceli geçmişti. Saat sabaha karşı iki gibi odalarımıza çekilmiştik. Kendimizi yatağa atar atmaz uykuya dalmışız. Sabah uyandığımızda Ezgi'yi hemen soru yağmuruna tuttum. Dün gece çok yorgun olduğumuz için hemen yatmıştık ve onu sorgulamaya fırsatım olmamıştı.

"Ne konuştunuz? Anlat hemen anlat anlat."

"Kızım bir sakin ol Allah aşkına. Öyle sohbet ettik işte. Beni boşver siz ne konuştunuz asıl."

Bende onun gibi yaptım ve "öyle sohbet ettik işte" dedim. Bana dil çıkardı. Birbirimizi gıdıklamaya başladık. Gıdıklama faslımız bitince giyindik ve spor salonuna indik.

Leylak Hanım yeni bir ders alacağımızı söylemişti. Dövüş sanatları dersi alacakmışız. Sanırım olabilecek tehlikelere karşı bir tür önlem.

Neredeyse tüm okul oradaydı. Bu biraz da olsa heyecan vericiydi. Sonuçta şuan bulunduğumuz ortamda birçok güce sahip kişiler vardı. Sahanın tam ortasına biri geldi. Yeni öğretmen olmalıydı. Tüm öğrencilere şöyle bir göz gezdirdi ve konuşmaya başladı.

"Öncelikle hepiniz hoşgeldiniz. Ben dövüş sanatları öğretmeniniz Çağdaş. Bu derste birçok dövüş tekniği öğreneceksiniz. Gördüğünüz elektronik pano..." diyerek eliyle duvardaki dijital panoyu gösterdi. "...sizin sıralamanızı gösterecek. Kaydettiğiniz aşamaya göre birbiriniz ile karşılaşacaksınız. Bu, bir bakımdan turnuva gibi. Bu turnuva bittiği zaman birinci olan arkadaşımıza bir ödülüm olacak. Söyleyeceklerim bu kadar. Şimdi sizlere çalışma eşinizi söyleyeceğim" dedi ve elinde tuttuğu kağıdı açarak okumaya başladı.

Atakan-Pelin
Sude-Zeynep
Emir-Barış
Ateş-Ezgi
Kaan-Doğa
Başak-Ada
Nur-Sıla
...

Listenin geri kalanını duymama gerek yoktu. Ada denen kız bizim yan sınıftaydı. Beni görünce elini kaldırdı ve gülümseyerek yanıma geldi. Bizimkilere bir göz attım. Emir yeni eşinden memnun gibiydi. Ezgi de biraz mesafeli duruyordu eşi olan çocukla. Doğa denilen kız Kaan'dan etkilenmiş gibiydi ve dikkatini çekmeye çalışıyordu. E tabii yakışıklıdır canım kankimsu. Kaan'ın ise ona yüz verdiği söylenemezdi. Hatta sanırım o bile anlamıştı. Bıkkınlıkla Çağdaş hocanın yanına gitti ve ona birşeyler söyledi. Onu izlemeyi kestim ve Ada'ya döndüm.

Çağdaş hoca bize neler yapacağımızı anlatıyordu ki o sırada yanımıza Kaan geldi. Niye geldi bu şimdi diye düşünürken konuşmaya başladı.

"Küçük bir sorun oldu da şey yani o yüzden eşler değişti. " dedi ve Ada'ya döndü. "Sen Doğa'nın eşi olacakmışsın." Ada başını salladı ve çantasını alıp bana gülümsedi. Bende ona gülümsedim. Ada da ağır adımlar ile gitmeye başladı.

Bu kız gerçekten çok uyumlu biriydi. Ben şimdi Kaan ile eş olacaktım sanırım. Ne!! Kaan ile mi? Bu çocukta, tüm erkeklerde olduğu gibi kas denilen birşey daha doğrusu birşeyler var. Ölürüm ben.

"Selam Başak. Umarım bir sakıncası yoktur senin için de." Dedi ve sorarcasına yüzüme bakmaya başladı.

"Ne sakıncası olabilir ki Kaan?" Dedim ve gülümsedim. O da bana tebessüm etti.

"Hadi Başak çalışmaya başlayalım. "

"Tamam da ne yapıcaz?"

"Hocayı dinlemedin mi?"

"O sırada sen geldiğin için hayır."

"Pekala bak şimdi..." diyerek anlatmaya başladı. Onu dikkatlice dinledim ve dediklerini uygulamaya çalıştım. Bu derste savunmayı öğreniyorduk. Aslında basit hareketlerdi ama ben bir türlü yapamamıştım. En sonunda yapabildim ve sevinmeye başladım. Bu sırada Kaan bana gülüyordu. Evet, çocuğa da rezil oldum, aferin bana.

Ders bitince Ezgi'yi buldum. Beraber odamıza çıktık. Birlikte merkeze inmeyi düşünmüştük. Hemen üzerimizi değiştirdik ve okuldan çıktık.

Merkeze gelince biraz dolaşmaya başladık. Bir süre sonra farkettik ki biri bizi takip ediyordu. Bundan emin olmuştuk çünkü biz durunca duruyor, gittiğimiz yerlere o da geliyordu. Sürekli bize baktığı da bir gerçekti.

En sonunda telefonumu açtım ve Emir'i aradım. Bu sırada soğuk kanlı gözükmeye çalışıyorduk ki adam bizim onu anladığımızı anlamasın.

"Emir takip ediliyoruz."

"Nerdesiniz?"

"******nın olduğu yerdeyiz."

"Tamam. Bekleyin, sakin olun, geliyoruz."

"Tamam"

Telefonu kapattım ve etrafa baktım. Çok tenha bir yerdeydik. Bizim şansımız da zaten bir kere tutsa...

Aslında güçlerimizi kullanıp ona engel olabilirdik ancak onun gücünün boyutunu bilmiyorduk. Ayrıca başka adamları da olabilirdi. Eğer başka adamları da var ise zaten sonumuz çok iyi olmazdı.

Kısa bir süre sonra kendimizi ateş bir kalkanın içinde bulduk. Ve yerler sallanmaya başladı.  Anlaşılan Kaan ile beraber gelmişti Emir. Çünkü ateş ve toprak Kaan'ın gücüydü.

Adam gittikçe uzaklaştı ve gözden kayboldu. Bu yaşadığımız çok büyük bir tehlikeydi. Ama bu henüz bir başlangıçtı.

Yeni bir bölümle yine karşınızdayım. Umarım bölümü beğenmişsinizdir, değil mi?

Oylarınızı ve yorumlarınızı heyecanla bekliyorum. Sağlıcakla kalın.

Yıldıza dokunmayı unutmayalım lütfen. ♥♥♥♥

ÖZEL GÜÇLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin