Okula dönmüş, yaklaşık yarım saattir boş boş oturuyorduk. Ezgi okula geldiğimizden beri ağlıyordu. Emir, Ezgi'nin yanına oturmuş, onu teselli etmeye çalışıyordu. Kaan ve bense onları izliyorduk. Daha fazla dayanamayıp söze girdim.
"Bunu Savaş yapmış olabilir mi? Okula girip Ezgi'yi kaçırabilecek kadar ileri gitmiş olabilir mi?"
"Belki de Savaş değildir Başak. Okulda bilgi sızdıran biri olmalı mutlaka. Emir sen Ezgi'nin yanında kal istersen. Benim Başak'la bir işim var."
"Tamam."
Kaan'ın kalkmasıyla bende peşine düştüm. Odadan çıkınca ilerlemeye devam etti.
"Nereye gidiyoruz Kaan?"
"Kamera odasına. Bunu yapanları bulmamız gerekiyor."
Sadece başımı salladım. Aslında çok iyi bir fikirdi.
"Iyi ama Kaan, biz sisteme nasıl gireceğiz? "
"Bu okula gelmeden önce bilgisayar mühendisliği okuyordum. Bilgisayarlar konusunda bilgi sahibiyim. Yani hackerlık yapabilecek bir durumdayım." Dedi ve güldü.
Kamera odasına geldik ve içeri girdik. Kapıyı ardımızdan kapattık ve bilgisayarın karşısına geçtik. Kaan bir andan bazı tuşlara basıyor, bir yandan da benimle konuşuyordu.
"Saat 8.35. İşte bugünün görüntüleri."
Odamızın kapısı açıldı ve ben çıktım. Koridorda ilerledim ve alt kata doğru indim. Daha sonra iki kişi geldi ekrana. Ikisi de günlük kıyafet giymişlerdi ve hiç dikkat çekmiyorlardı. Daha sonra odamıza girerken Kaan görüntüyü durdurdu ve başka bir sayfa açtı.
"Şimdi ne yapıyorsun dahi çocuk?"
"Bu iki kişinin kimliklerini bulacağım. " dedi ve güldü. Bende de olduğu gibi onun da gamzeleri vardı. Gelçi gazme kas eksikliğinden oluyormuş ama neyse.
Birkaç bir şey daha yaptıktan sonra ekranda çıkan kimlikleri okumaya başladı."John Davy. 22 yaşında. Yarı Ingiliz yarı Türk. Türkçe, Ingilizce ve Rusça dillerini profesyonel bir şekilde konuşabiliyor."
"Taha Dilmen. 21 yaşında. Eskiden istihbaratta bulunmuş ve birincilikle bitirmiş. Almanca, Ingilizce ve Türkçe dilleri konuştuğu diller."
Anlaşılan bu adanlar gerçekten de profesyoneldi. Okula nasıl girdiklerini bir türlü bulamamıştık. Anlaşılan camdan kaçarak gitmişlerdi. Çünkü görüntüde biz Kaan ile odaya girmeden önce odadan çıkan kimse yoktu.
"Ne yapacağız Kaan? Ezgi onu kaçıranları görmemiş mi? Ben sormayı unuttum. "
"Şuan için tek yapabileceğimiz sabırlı olmak. Okulda bilgi sızdıran kişiyi bulmamız gerekiyor önce. Bu arada Ezgi'nin görmesi imkansız çünkü adamların yüzleri kapalı."
Başımı salladım ve bilgisayarı kapattım. Odadan çıktık ve Emir'in mesaj atmasıyla laboratuvara geldik. Ezgi bize anlatmaya başladı.
"Emir'e ne kadar bunun gerekli olmadığını söylesem de geçici bir süreliğine benimle güçlerini paylaşmak istiyor."
Vay be abime bak sen. Emir'e yapılan testler bitmişti ve sıra Ezgi'ye gelmişti. Bende o sırada Emir'in başını şişiriyordum.
"Şştt. Ne iş?" Dedim ve manalı bir bakış attım.
"Sanane kızım uğraşmasana benle."
"Ama abiler sevdiği kişileri kardeşleriyle paylaşır."
"O öyle değil canım bir kere. Kardeşler sevdiklerini abileriyle paylaşır. Seni ayağımın altına almadan git bence."
Kıkırdadım ve Ezgi'nin yanına gittim. Onun da testleri bitmişti ve artık su gücü vardı. Emir onu günde bir saat gücünü kullanabilmesi için çalıştıracaktı. Ezgi'nin teşekkür etmesi bir türlü bitemiyordu. Sonunda onlar çalışmak için spor salonuna indi. Ben de Kaan ile kaldım.
"Kantine ineceğim gelmek ister misin?"
"Hayır Kaan. Teşekkür ederim. Çok yoruldum bugün. Zaten derslere de giremedim eksiklerimi tamamlamalıyım."
"Pekala sen nasıl istersen. Görüşürüz. "
"Görüşürüz."
Tam odamızın olduğu koridora gelmiştim ki birinin telefonla konuştuğunu duydum. Konuşmasının içinde güçler, geri kazanmak gibi kelimeler geçiyordu.
Görüşmesini bitirdi ve cebine telefonunu koydu. O tam köşeyi dönerken onu kenara sıkıştırdım ve tıslarcasına konuşmaya başladım.
"Neyin peşindesin Sude?"
Yeni bir bölümle uzun bir ara sonra karşınızdayım. Bu arada hatırlamayanlar için; Sude, Başak gelmeden önce sınıf birincisi olan gıcık kız.
Karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kaan
Başak
Emir
Ezgi
Sude
Savaş
Daha sonra görüşmek üzere. Seviliyorsunuz. Yıldıza dokunmayı ve yorum yapmayı unutmayalım. :)
★ ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL GÜÇLER
FantasyHerkes gibi normal, okula giden bir kız olduğumu düşünürdüm. Aslında hiç de öyle değilmiş. Böyle şeylerin sadece filmlerde olduğunu sanıyordum. Ta ki kendi gözlerimle görene kadar... Başak Kaya, kendi halinde annesiyle yaşayan bir kızdı. Ancak kendi...