ÖZEL GÜÇLER

Balo

Sabah uyanır uyanmaz Ezgi'ye takılmaya başladım.

"Ben şimdi senin görümcen oluyorum değil mi? Evet evet görümcenim ben senin. Hahahahah."

"Başak buraya gel, hemen. Hem yok öyle bişey sen kendine bak."

Bir anda olduğum yerde durmamla Ezgi beni yakaladı ve gıdıklamaya başladı ancak suratımın asıldığını görünce duraksadı;

"Ne oldu Başak? Bir sorun mu var? "

Iç çektim ve hemen söze başladım.

"Ezgi, sen abimle gidiyorsun baloya. Ben sizin yanınızda size ayak bağı olamam buna hakkım yok. Ben kiminle gideceğim peki?"

Ezgi de yanıma oturdu ve elimi avcunun içine aldı. Gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Birincisi, sen bizim, benim ya da abinin ayak bağı falan değilsin. Duymamış olayım. Ikincisi, neden sen Kaan ile gitmiyorsun?"

"Ya Ezgi ben Kaan ile nasıl gideyim ondan teklif gelmeden. Saçmalama lütfen."

Ezgi bir süre düşünür gibi yaptı ve sanki beni kızdırmaktan çekinir gibi yavaşça sordu.

"Sen davet etsen?"

Biryerime birşey batmış gibi anında oturduğum yerden sıçradım.

"Aaaa hayatta olmaz."

"Peki peki unut bu dediğimi. Balo kaçta başlıyormuş? "

"Sekiz"

"Hmm. O zaman yedi buçuk gibi orada olsak iyidir. "

"Tamam. Ben biraz kütüphaneye gideceğim. Gelmek ister misin?"

"Yok sağol. Sana görüşürüz. "

"Görüşürüz" dedim ve kapıya doğru ilerledim. Tam çıkıyordum ki Ezgi seslendi;

"Altıda burada ol işimiz var."

Sadece başımı salladım. Kapıyı örttüm ve kütüphaneye doğru ilerledim. Içeri girdiğim gibi kitaplara söyle bir göz attım ve en sevdiğim kitap olan "Harry Potter 3" kitabını alıp bir masaya oturdum ve okumaya başladım. Henüz 20. Sayfada falandım. Kitaba odaklanmıştım ki birinin bana birşeyler söylemesi ile kendime geldim.

"Hmm Harry Potter, güzel tercih. Fantastik severim. Yanına oturabilir miyim?

"Elbette Kaan, gel." Kitabı kapattım ve ona doğru döndüm. Ilk konuşan o oldu.

"Bu akşam balo var biliyorsun. Kiminle gideceksin?"

"Bilemiyorum. Gidebileceğim birileri yok. Yani var ama Ezgi ile Emir beraber gidecekler o yüzden aralarına girmek istemiyorum."

"Başak, bana eşlik eder misin?"

Bir anda şaşırmıştım. Kaan çok iyi biriydi. Ayrıca sohbeti eğlenceli bir insandı. Ona gülümsedim.

"Neden olmasın?"

Kaan ile biraz daha sohbet ettim ve saatime bir göz attım. Hiii, saat altıyı on geçiyordu. Bence Ezgi beni öldürmeden(!) gitmeliydim.

"Kaan kusura bakma sohbetin çok güzeldi teşekkür ederim ama gitmeliyim."

"Akşam görüşürüz o zaman?"

"A, evet görüşürüz."

Hızlıca odamıza doğru çıkmaya başladım. Odaya geldiğimde kapıyı açtım ve içeride gördüğüm manzara aynen şuydu;

Etraf darmadağın. Kıyafetlerin hepsi bir taraflarda.

"Ezgi bu odanın hali ne!?"

"Başak elbiselerimizi bulamıyorum"