Medya Halsey-Sorry ❤ İyi okumalar
Ertesi Gün
Emir'i bulabilmek için yapmadığımız hiçbir şey kalmamıştı. Umutlar gittikçe tükeniyordu. Onun yaşadığını biliyorduk, buna inanıyorduk, inanmak istiyorduk. Günlerdir gezdiğimiz sokakları tekrar tekrar dolaşıyorduk. Sonunda yorulup kendimizi bankların üzerine atmıştık.
"Off gerçekten çok yoruldum."
"Bende yoruldum ancak Emir'i bulmamız lazım."
"Ama yok işte yok bulamıyoruz onu."diyerek sinirlerim bozuk bir şekilde ağlamaya başladım. Ezgi, Ada ve Kaan bana şok içinde bakakalmışlardı. Kendine gelen ilk kişi Ezgi oldu ve yanıma gelip elini omzuma koydu.
"Başak, Emir'i bulacağız merak etme."
Kaan ve Ada da oturdukları yerden kalkıp yanıma geldiler.
"Ezgi haklı Başak. Kendini üzme bu kadar."
O sırada telefonum kısa süren sessizliğimizi bozarak çalmaya başladı. Bilinmeyen bir numaradan arıyorlardı beni.
"Açacak mısın?"
"Bilmiyorum açayım mı?"
"Kızlar bir karar verin yoksa telefon kapanacak."
Telefonu açtım ve yavaşça kulağıma götürdüm.
"Alo"
"..."
"Alo, konuşsana!"
Arama sonlandırılmıştı. Kaan, Ada ve Ezgi bana sorarcasına bakıyorlardı.
"Ne oldu?"
"Bilmiyorum. Kimse cevap vermedi."
Ezgi ve Ada düşünüyor gibilerdi. Kaan ise ellerini başına geçirmişti.
"Abi çıldırmak üzereyim. Adamlar resmen bizimle dalga geçiyor. Başak numara bilinmeyen numara demiştin. Numara gözüküyor mu yoksa özel numara mı?"
"Numara gözüküyor ancak nereden arandığı belli değil."
"Belki yanlış aranmıştır, biri seni işletiyor olamaz mı?"
"Bilmiyorum hiçbir şey bilmiyorum."
"Numarayı okula dönünce araştırabilirim."
"İyi fikir."
"Bu arada arkadaşlar onu bunu bırakın yarın Başak'ın doğum günü."
"Gerçekten de öyle. Hiç fark etmemişim. Şaka maka derken doğum günüm gelmiş."
"Ee ne yapıyoruz öyleyse?"
"Yarın **** kafesinde buluşabiliriz."
"Uyar bana. Yinede doğum günü kızımız karar versin. Başak hanım uygun mudur?"
Kaan bu dedikleriyle beraber önümde eğilip ellerini beni karşılar gibi kıvırmıştı. Onun bu hareketlerine o da dahil hepimiz kıkırdamaya başladık.
"Elbette Kaan bey. Siz ve arkadaşlarınızla **** kafesinde toplanmaktan onur duyarım."
Dedim ve elbisem varmışcasına eteklerinden tutarak bende selam verdim. Hepimizin kıkırdamaları kahkahalara dönüşmüştü. Sokağın ortasında çok sesli bir biçimde gülüyorduk. Yoldan geçen genci yaşlısı bize delirmişiz gibi bakıyordu. Sonunda kendimizi toparlayınca okula doğru gitmeye başladık. Dersler dün başlamıştı. Müdirenin dediği gibi buz gücüm için özel ders alıyordum. Saatime baktım ve yarım saat sonra dersimin başladığını farkettim.
"Çocuklar yarım saat sonra buz dersim var. Dersim bitince buluşuruz."
"Tamam. O zaman biraz hızlı olalım."
Hızlıca ormanın yakınlarına giden otobüse bindik. Ormana varınca hızlı adımlarla otobüsten indik ve okula doğru ilerlemeye başladık.
"Bakın ne diyeceğim şimdi."
Hepimiz merakla Kaan'a dönmüştük. Kaan bize bakarak sırıttı.
"Yarışalım mı?"
Kızlara bir bakış attım ve Kaan'ı beklemeden saymaya başladım.
"Olur. O zaman bir, iki, üç, başla."
Kaan daha ne olduğunu anlamadan biz koşmaya başlamıştık bile. Okula vardığımızda hepimiz nefes nefese kalmıştık. Kazanan Ada olmuştu.
"Tebrikler Ada."
"Sağolun."
Yaklaşık 10 saniye sonra Kaan da hemen yanımıza gelmişti. O, bizden daha çok yorulmuşa benziyordu.
"Hey, ama siz hile yaptınız."
Diyerek saçlarımızı karıştırdı.
"Yaa Kaan."
Omuz silkti. Hepimiz tebessüm ederek okula doğru ilerledik. Ben çok amaçlı salona doğru yöneldim.
"Yarım saat sonra görüşürüz çocuklar."
"İyi dersler."
Salona geldikten beş dakika sonra hoca da gelmişti. Hoca orta yaşlı, hafif kilolu, uzun boylu, esmer, gözlüklü biriydi. Saçlarının bazıları beyazlaşmıştı.
"Hoşgeldin Başak. Bu derste uyguladığın buzu, buzla yok etmeyi öğreneceksin."
"Peki hocam."
İlk önce bir sandalyeye buz uyguladım ve hocanın talimatlarına göre o buzu, buzla yok etneye çalıştım. Ders bittiğinde çok uğraşmıştım ancak buna değmişti çünkü yapabiliyordum.
"Sonraki derste görüşürüz hocam."
O da bana başıyla selam verdi. Salondan çıktım ve bizimkilerin yanına yemekhaneye gittim. Kaan numarayı araştırmış ancak sahibi gizliymiş. Bu hepimizi üzdü elbet. Orada biraz oturduk ve odalarımıza dağıldık. Geç olunca yatmaya karar verdim ve biraz kitabımı okuyup uykuya daldım.
Ertesi Gün
Gözlerimi açtığımda telefon çalıyordu. Ezgi'nin olduğunu düşündüm ancak benim telefonumdu. Ezgi hala uyuyordu. Numara dünkünün aynısıydı. Bu sefer tereddüt etmeden açtım.
"Alo?"
"..."
"Alo!"
"İyi ki doğdun sinirli kız."
Yeni bir bölümde son buldu. Oylarınız ve yorumlarınız için çok teşekkürler lütfen bu bölümü de oylamayı unutmayalım. Seviliyorsunuz.❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL GÜÇLER
FantasyHerkes gibi normal, okula giden bir kız olduğumu düşünürdüm. Aslında hiç de öyle değilmiş. Böyle şeylerin sadece filmlerde olduğunu sanıyordum. Ta ki kendi gözlerimle görene kadar... Başak Kaya, kendi halinde annesiyle yaşayan bir kızdı. Ancak kendi...