Gerçek Rüya

2.2K 152 46
                                    

Medyada çok sevdiğim bir şarkı var. Iyi okumalar. ♥

Biraz yürüdükten sonra okula gelmiştik. Emir hala telaşlı gözüküyordu. Bizim için çok endişelenmiş olmalıydı.

"Bir daha katiyen çıkmıyorsuz bu okulun dışına. Sizin için ne kadar korktuk haberiniz var mı? "

Aslında bu dediklerinde haklıydı. Onu ciddiye almam gerekirdi ama okula gelene kadar tam 12 kez aynı cümleleri kurduğu için ciddiye alamıyordum.

Yarın pazartesiydi. Yani dersler vardı. Ben yine her zamanki gibi 4 derse de girecektim. Buz gücümü geliştirmek için bana sadece buz gücü olan birinin ders vereceğini söylediler. Iyi bakalım.

Biz odamıza gittik, Kaan ve Emir de kendi odalarına. Bu akşam film akşamıydı. Her pazar günleri, okulun toplantı salonunun perdesinde bir film oynatılıyordu.

Üzerimize hemen ilk bulduğumuz birkaç parça birşeyi giydik.

Ezgi'nin giydikleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ezgi'nin giydikleri

Başak'ın giydikleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başak'ın giydikleri

Telefonlarımızı aldık ve kapıyı sıkıca kilitleyip alt kata indik. Toplantı salonu yine oldukça kalabalıktı. Tam, "kesin yer bulamayacağız" diye düşünürken, Kaan'ın ayağa kalkmış "Başak, Ezgi buradayız. " dediğini duydum. Hızlıca oraya ilerledik. Yanlarında iki tane sandalye vardı. Üzerlerine hırkalarını koymuşlar. Bunu az yapmazdık ilkokul, ortaokulda.

Emir'in olduğunu düşündüğüm hırkayı kaldırdım ve yerime oturdum. Parfümü çok güzel kokuyordu. Hırkayı Emir'e uzattım ama "benim değil" dedi. E-evet hırka Kaan'ındı doğru bildiniz. Fakat bu yine de güzel koktuğu gerçeğini değiştirmezdi. Öyle değil mi?

Filmin başlamasına 5 dakika kala Emir hepimize içecek almaya gitti. Geri döndüğünde film başlıyordu. Filmin adı "ice" yani "buz" imiş. Orjinali Rusça'ymış. Film gerçekten de çok güzeldi. (Tavsiye ederim güzel filmdir.)
Konusu buz pateni yapan bir kızla ilgiliydi. Daha çok dram vardı. Film bittiğinde saat on bir buçuk olmuştu. Odamıza çıkar çıkmaz kendimizi yatağa attık. Bugün çok yorucu bir gün olmuştu

°°°

Uyandığımda kendimi hala birazcık uykulu hissediyordum. Saate baktığımda 8.30 olduğunu gördüm. Dersler dokuzda başlıyordu. Ezgi yatağında değildi. Yatağımdan kalktım ve kalkar kalkmaz Ezgi'nin banyoda olduğunu farkettim. O çıkınca ben de rutin işlerimi hallettim. Ezgi kitap okuyacağını söyleyerek bana iyi dersler diledi. Onun dersi daha sonraydı çünkü.

Odadan çıktım ve kapıyı örttüm. Alt kata inmiştim ki Kaan'ın koşarak bana doğru geldiğini gördüm.

"Başak... Başak"

"Kaan dur bir soluklan. Ne oluyor? Neden koştun?"

"Soru sorma ve odanıza koş Başak."

Hızlıca odamıza doğru koşmaya başladım. Kaan da arkamdan geliyordu. Kapıyı açtım içeri girdim ancak Ezgi yoktu. Telaşla her yere bakıyordum ama yoktu işte.

"Kaan, telefonu burada."

"G-gerçekmiş..."

"Ne oluyor Kaan?"

"Başak senden sakin olmanı istiyorum. Otur şöyle. " dedi ve beni kolumdan nazikçe tutarak yatağıma oturttu ve kendisi de karşıma geçti.

"Dün gece bir rüya gördüm. Sana balodayken, rüyada gördüğüm bazı şeylerin gelecek olduğunu gördüğümü söylemiştim. Hatırlıyorsun değil mi?" Başımı sallamamla konuşmasına devam etti. Ben ise söyleyeceklerinden korkuyordum. Ağlayacak kıvama gelmiştim.

"Rüyamda ilk önce seni gördüm. Sabah kalktığında Ezgi yatağında yoktu. Daha sonra Ezgi'nin odanızda olduğunu gördün ve rahatladın ve rahat bir şekilde odadan çıktın. Sen alt kata indiğinde..." konuşmakta zorlanıyordu. "Ezgi'yi k-kaçırdıklar. Ancak kim olduğu belli değil. Okula nasıl girdikleri belli değil. Odaya geldiğimizde sen Ezgi'nin telefonunu yatağın üstünde buldun. Şu ana kadar herşey rüyadaki gibi. Bir sonraki adım ise..." gözlerime baktı ve endişeli bir sesle "Ezgi'nin güçlerini elinden alacaklar. " dedi.

Artık ağlıyordum. Ancak burada durarak zaman kaybediyorduk. Hemen odadan çıktık ve Emir'i bulduk. Kaan ona haber vermiş. Emir de müdüreden izin almış.

Iznimiz olduğu için çok dikkatli olmak şartıyla okul dışına çıktık. Kaan yolu biliyor olmalıydı ve rüyasının önüne geçmeyi çabalıyor gibiydi. Sonunda eski bir depoya geldik. Tam kapıyı açıyordum ki Kaan beni durdurdu. Ve arka kapıyı işaret etti. Hızlıca içeri girdik. Kimse yoktu. Ancak sonra Ezgi'nin sesini duyduk.

"Buradayım"

Hemen gidip onu bağlanmış olduğu sandalyeden çözdük. Kaan bir anda kendini yere attı. Hızlıca koşup yanına gittim.

"Kaan iyi misin? "

"Hiçbir şey düşünemiyorum Başak. Kafam çok karışık acayip ağrıyor. Burada birşey var ve bana hiç iyi gelmediği kesin."

Hemen onu kaldırdım ve Emir'in yardımıyla yürütmeye çalıştım.

"Ezgi sen iyi misin?"

"Ben iyiyim. Hiçbir şey yapmadılar. Sadece buraya getirip bağladılar. Bir ara baygın olduğumu hatırlıyorum o kadar. Onun dışında bana hiçbir müdahalede bulunmadılar."

O an şüphe dolu bakışlarla Kaan ile göz göze geldik. Sakin olmaya çalışarak konuşmaya başladım.

"Ezgi. Şimdi sakin ol. Güçlerini kullanmayı dener misin?"

Ezgi kendini sıktı, zorladı ama hiçbir ilerleme kaydedemedi. Anlaşılan korkulan olmuştu.

Yeni bir bölümle tekrar karşınızdayım. Oylarınızı ve bölüm ile ilgilu görüşlerinizi, yorumlarınızı heyecanla bekliyorum. Sizleri çok çok çok çok çok seviyorum. Iyiki varsınız. Görüşmek üzere. ♥♥♥♥♥

ÖZEL GÜÇLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin