13

3.8K 271 75
                                    

Jungkook

Biz tam kahvaltı yaparken X'ten mesaj gelmişti.

X
Akşam 12'de uyumayın
4. Görevinizi vereceğim

Offlayarak hyunga döndüm. "Akşam 12'de X görev verecekmiş."

Kahvesini yudumlarken mırıldandı. "Akşam 12 ne ya?"

Harbiden lan. Bu sefer seviştirecek herhalde.

İkimizde kahvaltımızı yapıp topladıktan sonra salona gidip oturduk. Jin hyung bize sırıtarak baktı. "Niye geç uyandınız siz hmm? Hem siz niye sarmaş dolaş beraber yatıyordunuz?"

Tam ben konuşacakken Yoongi hyung izin vermeyip atılmıştı. "Jungkook karanlıktan korktuğu için benimle yatmak istedi."

Jimin belimden kavrayıp yanına oturttu. "Kya~ bizim agucuk bugucuğumuz, makneamız karanlıktan mı korkuyormuş~?

Ben Yoongi hyunga ölümcül bakışlarımı atarken o omuz silkip Tae hyungun yanına oturdu. Ben de o sırada Jimin hyunga döndüm ve sırıttım. "Nasıl gidiyor?"

Kızardı ve dikleşti. "Ne nasıl gidiyor? "

Sırıtmam devam ederken göbeğine parmak atıp huylanmasını sağladım. "Bilmemezlikten gelme hyung ya."

Tam o sırada zil çalınca Tae hyung Jimin'e konuşmuştu. "Kapı açma sırası sen de aç hadi."

Çocuk gibi mızmızlanarak ayaklandı ve kapıyı açtı. Gelen kişi açık kahve saçlara sahip, mavi gözlü biz kızdı. Büyük ihtimal koreli değil.

Jimin yapmacık gülüşünü ona sundu. "Ah Hanna, içeri girsene."

Tae hyung ayaklanıp üstüne başına çeki düzen verdi. "Hanna mı?" Kapıya gitti.

Jimin asmış suratıyla yanıma attı kendini. Merakla ona döndüm. "Kim bu şıllık görünümlü? "

Offladı. "Taehyung'un sevgilisi."

İnanmayarak konuştum. "Siktir lan."

"Ciddiyim."

Bir yandan da çaktırmadan onları gözlüyorduk. "Niye seninle beraber oluyor o zaman?"

Huysuzlandı. "Senin şu an 'sen daha güzelsin' demen gerekirken resmen 'böyle taş gibi kız varken niye seninle seks yapıyor' dedin ya."

Güldüm. "Öyle bir şey demedim abartma."

Gözünü devirdi. "Sonuç olarak o anlama getirdin."

Fısıldadım. "Şu an bunu tartışmamalıyız."

Jimin bize bakan Jin hyunga döndü ve çemkirdi. "Ne bakıyorsun be?"

Yanımıza gelip aramıza oturdu. "Siz ne ara bu kadar yakınlaşıp fısıldaşır oldunuz hmm? Bana da anlatın ne dedikodusu bu?"

Jimin inkâr edip onu koltuktan kaldırmaya çalıştı. "Yok dedikodu falan."

"İnanmış gibi yapayım."

Ben atıldım. "Jin hyung, Namjoon hyung seni çağırıyor."

İnanmayarak bana döndü. "Ne zaman çağırmış? "

Bu sefer Jimin ayak uydurdu. "Duymuyor musun? Odasından sesleniyor işte. "

Ayaklandı ve odasına gitmeden konuştu. "Sanırım yaşlanıyorum."

Application/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin