24

3.6K 238 66
                                    

Jungkook

Saat 4 olmuş eve yeni gelebilmiştim. Ben koltukta oturmuş telefonda dolaşırken Jiminn hyung birden yanıma oturmuştu. "Akşam sinemaya gidiyoruz."

Gülümsedim ve telefonu bıraktım. "Senin adına çok sevindim. Peki nasıl tepki verdi ilk sorduğun da?"

Çok heyecanlı gözüküyordu, gözleri kıpır kıpırdı. "Şaşırmış gibiydi sonra hemen kabul etti."

Ne güzel millet flörtleşsin bizde oyunla seviştirilelim. "Çok iyi. Peki ne giyinmeyi dününüyorsun? Buluşmalarda giyim çok önemlidir."

Omuz silkti. "Bilmiyorumki daha düşünmedim."

Ayaklandım ve elinden tutup onuda kaldırdım. "Gel hazır Tae hyung okuldayken beraber bakalım bir şeyler."

Koltukta oturan Jin hyung birden ayaklanıp kollarını bize doladı. "Nereye beyler?"

Jimin hiç lafı ağzında gevezelemeden söyledi. "Odama, akşam Taehyung ile sinemaya gideceğiz de kıyafet bakacağız. "

Jin hyung olumlu mırıltılar çıkardı. "Bizde akşam Hoseok ve Namjoon ile bara gidiyoruz."

Mızmızlandım ve trip moduna geçtim. "Yaa öyle mi? Benim niye haberim yok?"

Güldü ve saçlarımı karıştırdı. "Çünkü üçümüz gideceğiz diye anlaştık bebişim. Sizde artık Yoongi hyungunla bilgisayarda oyun oynarsınız."

Aklıma gelen 5. görev ile kızarmıştım. Acayip saçmaydı. Şaka gibi cidden duygusuzca sevişecek miyiz?

~♥~

Hepimiz beraber yemek yedikten sonra hyunglar dışarı çıkınca biz yalnız kalacağız diye odama ders yapma amacıyla gitmiştim. Tam ben resmime odaklanmış tonlamalar uygularken kapı açılmış ve dikkatim bozulup o tarafa dönmüştüm.

Yoongi hyung gelmişti. Dikkatimin bozulduğunu anladığında mahçupça konuştu. "Pardon şarj aletimi alacaktım."

Gülümsedim. "Sorun değil."  Göz göze gelince utanarak konuştum. "Şey hyung...hâlâ çizimlerime bakmak istiyor musun?"

Sırıttı. "Çok isterim." Yanıma gelip kendi dönen sandalyesini alıp yanıma getirdi ve oturdu.

Ben etrafımı toparladıktan sonra bütün çizimlerimin olduğu dosyayı aldım ve açtım. Tüm bunlar olurken beni dikkatle izlediği için kızarmadan edememiştim. İlk resimde bir eski sevgilimin gözlerinden akan siyah göz yaşları ve ortadan ikiye yarılan yüzünü çizmiştim.

Resmi incelerken mırıldandı. "Bu kim?"

Hiç düşünmeden cevapladım. "Eski sevgilim, ondan ayrıldığımda böyle saçma bir şey çizmiştim. Hâlâ çöpe atmamam bile saçmalık. "

Gözünü çizimden alamıyordu. "Ondan nefret ediyorsun."

Sessiz kalıp ona bakışlarımı sürdürdüm. "Bunu geçsek olur mu?"

Mızmızlanarak elimi dosyaya koyup sayfayı çevirecekken eliyle durdurdu. "İncelemek istiyorum."

Gözlerimiz birleşmişken irislerindeki o tuhaf bakış dikkatimi çekmişti. Sessiz kaldım ve yutkundum. Gözlerini tekrar dosyaya çevirdi. Bir süre sonra diğer sayfaya geçti sonra da bana baktı. "Sen iyi misin?"

Anlamayarak mırıldandım. "A-anlamadım?"

"Jungkook, çizimlerin çok isyankâr. Bana yaşadıklarını çok merak ettirdi."

Bu konuyu kapatsak olmaz mı? Tamam, merakını sevdim ancak eskiler benim için iyi değildi. "Aldatılmıştım hyung, bende kendimi çizimlere adayıp rahatlamaya çalıştım. Neyse."

Konuyu değiştirmemi istediğimi anladı ve gülümseyip kahküllerimi eliyle geriye attı. Göz temasımız devam ederken dönen sandalyesinin kollarından tutup kendime çektim ve dizlerimizin birbirine yapışmasını sağladım.

Yüzlerimizin yakınlığı devam ederken dudaklarına bakarak fısıldadım. "Hyung seni öpmek istiyorum."

Application/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin