Jungkook
Beni kapıya yaslayıp elini duvara koydu ve kaçamayacağımı belli etti. Yüzlerimizin yakınlığından mı yoksa hâlâ devam eden ona karşı duygularımdan mı bilmem ama kalbim hızlı hızlı atıyor, yüzüm kızarıyordu. Gözlerimizi birleştirirsem düşüncelerimizi okuyacaktı, bunu bile bile irislerinin içine baktım. "O kızdan hoşlanmıyorum."
Gözlerini yumdu, adeta içini okumama gerek yok diyordu. "Benden hoşlanıyorsun ancak korkundan birlikte olmamızı istemiyorsun."
Panikle gözlerimizi kaçırıp kekeledim. "O-olamayız hyung. Aldın cevabını çık hadi."
Yanından geçmeye çalışırken kolumdan tutup tekrar sırtımın kapıya yaslanmasını sağladı. "Niye olamayız? Açık olalım, ikimizde birbirimizden hoşlanıyoruz."
Sinirle tısladım. "Kes şunu."
Beni zor durumda bırakmak hoşuna mı gidiyor anlamadımki. Hayatım istediğim gibi ilerlerken hiç böyle vampirli maceralara atılmak istemiyorum.
Beni umursamayıp konuşmasına devam etti. "Seni görmezden gelemiyorun, her saniye aklımdasın. Ayrıca bana olan korkmuş bakışların hiç hoşuma gitmiyor."
Etkileyici olması için ellerimi omzuna koyup gözlerimizi tekrar birleştirdim. "Lütfen zorlama beni."
Alt dudağını ısırarak bana olan bakışlarını sürdürdüğünde yutkunmuştum. Omzundaki ellerimi alıp indirdi. "İyi." İfadesiz yüzüyle benden uzaklaştı.
Kızarmış yüzümle odadan çıkıp lavaboya girdim. Yüzüme su çarptırıp aynadan kendime baktım. Hissettiğim karışık duygularla hemen yüzümü havluyla silip odadan çıktım. Verdiğim kararlara sonradan pişman olmak çok gurur kırıcı.
~♥~
Saat gece 1 olmuş, herkes odasına çekilmişti. Hyungla kendi yataklarımızda uzanırken birbirimize attığımız kaçamak bakışlarla kendim istemsizce daha da suçlu hissediyordum.
İç çekip bu sefer komple vücudumu ona döndürdüm. Off hem korkuyorum hemde seviyorum. O da bana dönünce şaşırmıştım. Hemen yutkunup düşüncelerimi okumaması için gözlerimi yumdum.
Bunu fark etmiş olmalıki odadaki tuhaf sessizliği bozdu. "Beni kan emici bir piç olarak mı görüyorsun Jungkook?"
Anında gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. "Saçmalama hyung."
Tekrar sessiz kaldık. Ama bu sefer gözlerimizle konuştuk. Tekrar büyülendim ona, güzelliğine. İç çektim ve yumuşak bir ses tonuyla düşüncelerimi dile getirdim. "Hani dedin ya niye olamayız diye, korktuğum için olamayız. Eğer o kızın babası ilişkimizi öğrenirse bizim başın belaya girer."
Gülümsedi, alaycıl ya da kötü bir niyetle değildi. Saf bir gülümsemeydi bu. "Jungkook, ben varken sana bir şey olmasına izin vermem."
Yatakta doğruldum ve bağdaş kurdum. "Ben kendim için söylemedim, senin benim yüzümden zarar görmemen için söyledim. "
İç çekti ve o da doğruldu. Ayaklanıp karşımda oturdu. Ortamdaki loş ışık sayesinde onu net bir şekilde görebiliyordum. Eliyle kahküllerimle oynadı, yanağımı parmağıyla nazikçe sevdi, gözlerimde kayboldu, beni çok güzel sevdi. Sonra ise dudaklarıma fısıldadı. "Nasıl oldu da bu kadar kısa bir sürede aşık oldum sana?"
Tüylerim diken diken olmuştu, korkudan değil, verdiği o sevgiden dolayıydı.
Alınlarımızı yasladım ve gözlerimi yumup fısıldadım. "Öp beni."
Bir süre sonra birleşen dudaklarımızla kendimi ona teslim ettim. Yavaşça, sakince, birbirimizi incitmeden, sevgiyle öpüşüyorduk. Hissettiğim temiz duygular anlatılamazdı. Biz bu duyguları karşılıklı bir şekilde en saf hâliyle yaşıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Application/Yoonkook ✔
Hayran KurguJeon Jungkook, bir öğrenci evine taşınmıştı. Başlangıç: 3 Mayıs 2020 Bitiş: 2 Temmuz 2020 ©dbSakura #1 - sugakookie #2 - yoonkook