Application/Yoonkook ✔

Final

Yoongi

Hararetle ayaklanıp önüne geçtim. "Ne demek öldü lan?!"

"Y-yani ben öyle tahmin ediyorum. Başka aklıma bir şey gelmiyor!"

O kadar derin uykuya dalmış olmalıyımki seslere uyanmamış olmalıyım. "Her şeyi anlat."

"Sizin için eve geldiğimde Jungkook'u hiçbir yerde bulamadım. B-ben de babam gelip onu öldürdü diye düşünüyorum, bilmiyorum!"

"Gerizekalı yüreğim ağzıma geldi öldü diye!" Hemen odadan çıktım ancak biriyle alınlarımız çarpmıştı. Acıyla ovarlarken kime çarptığıma baktım. Gördüğüm Jungkook ile ona sarıldım. "Nerdesin sen?"

Şaşkınlıkla kekeledi. "B-ben duş almıştım."

Üstündeki bornoz ve ıslak saçlarını şimdi fark ediyordum. Kollarımı ona sarıp Hoseok'tan saklamaya çalıştım. "Tamam sen gidebilirsin Hoseok." Bir de her yere baktım demişti ya.

Hoseok odadan çıkmadan son kez konuştu. "Birkaç gün bu villada kalın, arada ziyarete geleceğim. Jungkook tek başına bir yere gitmesin. Ha bir de üniversite işlerini ben hallederim merak etmeyin-"

Uzatacağını anlayıp lafını kestim. "Git artık. "

Gözlerini devirdi. "Aman be, tamam gidiyorum."

Hoseok evden gidince Jungkook'a döndüm. Kollarımı beline sarıp onu kendime çektim. "Bu şeyi tatil gibi düşünelim."

Kıkırdadı. "Cidden tatil gibi ama, evi biraz gezdim de havuz ve şezlong bile var."

Yanağından bir öpücük çalıp gülümseyerek yanaklarının pembeleşmesini izledim. "Hazır sen banyo yapmışken yaramazlık mı yapsak? Seni çok özledim."

~♥~

Günler geçmiş ve Hoseok'tan gelen haber ile arkadaşlarımızla olan evimize geri dönmüştük. O moruk her şeyi geride bırakıp kızı Jiyung ile yurtdışına çıkmıştı. Yani bizi artık bırakmıştı. Ya da biz öyle sanıyoruz? Neyse, önemli olan şu an her şeyin mükemmel gidişiydi.

Jungkook ile şu ana kadar olan maceralarım için hergün kızgın olduğum Tanrı'ya şükrediyordum. Jin ve Namjoon'un iddiaya girmesiyle bizim aptal bir oyunla yakınlaşmamız, benim vampir olmam, Jiyung'tan ayrılmam, son günlerde olan vampirlerin peşimizde oluşu...acaba gelecekte daha neler olacak?

"Yoongi." Bana döndü. "Öyle tatlı tatlı gülümseyerek ne düşünüyorsun acaba?"

Güldüm. "Senin güzelliğini düşünüyorum Jungkook." Kızaran yanaklarıyla tekrar ona aşık olmama neden olurken kahküllerini geriye tarayıp alnına bir öpücük kondurdum. "Seni seviyorum."

"Ben de...ben de seni seviyorum...bebeğim." bir kahkaha patlattı.

Mızmızlanmaya başladım. "Hey! Bana öyle seslenmemem için daha ne kadar söylemem gerek!"

Son :(

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Diğer ficlerim için profilime ulaşabilirsiniz...

Şunu da söylemek istiyorum, dün akşam ı like your jacket'in de finalini yazdım. 40. Bölüm final.

Sizi seviyorumm diğer ficlerde görüşmek üzere (:

-dbSakura